|16| Ben kaybettim Kim Taehyung!

3.4K 307 270
                                    

Yorum yapmadan geçmeyin olur mu?
İyi okumalar<3

"Burada sana ait bir şeyler var ve ben bunun peşine düşmek istiyorum..."

Çocuğun dudaklarından dökülen sözler, esmer adamı şaşkına çevirmişti. Ondan bu gece böyle bir itiraf beklemiyordu. Üstelik oldukça ciddiydi. Gözlerini kocaman açmış ve sabırla Taehyung'un tepkilerini izlerken oldukça ciddiydi. Söyledikleri belli ki planlıydı. Belli ki günlerdir bunu düşünüyor ve söylemek için vakit kolluyordu. Taehyung'a tüm kapıları sonuna kadar açıyordu ve sonunu düşünmüyordu ama aynısı Taehyung için geçerli değildi.

O, olan biteni ve olacakları düşünüyordu bu yüzden çocuğu kırmamaya özen göstererek sakin bir tonda konuşmaya çalışmıştı. " Sağlıklı düşünmüyorsun. Söylediklerinin farkında değilsin. Bir şey mi içtin biri bir şey mi dedi bilmiyorum ama-" diyerek konuşmasına devam etmek isterken onu bölen Jungkook olmuştu.

"Peki ya burada?" diyerek söze girmiş ve iyice Taehyung'un dibine girmişti. Elini kalbine koyup, hızlı hızlı atan kalbini hissetmiş ve içini kemiren o soruyu sormuştu. "Burada bana ait bir şeyler var mı?" bu soru ikisini de sessizliğe gömdüğünde Taehyung'un sabrı tükeniyordu. Jungkook'a normal zamanlarda bile karşı koymak zorken bu kadar ısrarcı olması onu deliye çeviriyordu.

"Cevap ver..." sessizlik onu öfkelendirmişti. Yine de sabırla ısırdığı dudaklarına eziyet etmeye devam ederek beklemişti. Taehyung ise duyduklarıyla çocuğu bir kolundan sertçe tutmuş ve kendine çekmişti. Oluru varmış gibi daha da yakın durduklarında Taehyung gücü çekilircesine "Lütfen" demişti.

"Taehyung..." sesi bu sefer fazla kırgın çıktığında genzi yanıyordu. Taehyung'un onu istemediği ile ilgili düşünceler içini kemirirken titreyen dudaklarıyla karşısındaki öfkeli gözlere baktı. Taehyung kendini öyle zor tutuyordu ki! O güzel teni solumayı ve tüm geceyi küçüğünün kollarında geçirmeyi öyle çok istiyordu ki... ama emin olamıyordu. Jungkook'un sabahında pişman hissetmesini, hata yaptığını düşünmesini istemiyordu. Ondan faydalanmış olduğunu düşünmesini istemiyordu. Kafasını karışıktı. Jungkook'un bilinçli bir şekilde onu arzulayacağını düşünmüyordu. Kendini buna layık görmüyordu.

"Taehyung" koluna batan sert parmaklar artık acıtmaya başlamıştı. Taehyung'un neler düşündüğünü merak ediyordu. Kendini neden bu kadar sıktığını ve tuttuğunu merak ediyordu. Üstüne gitmek istemiş ve dudaklarını öpmeye başlamıştı. Fark ettiği ilk şey Taehyung'un anında gözlerini kapatmış olmasıydı. Ardından parmakları gevşemiş ve Jungkook'a karşılık vermeye başlamıştı. Ona karşı koyamıyordu. İkisi de birbirine karşı öyle arzu doluydu ki aralarındaki çekim göz ardı edilemezdi.

Kısa bir süre ağır hareketlerle devam ettirdikleri öpücüğü Taehyung bozmuş ve zorlanarak da olsa sormuştu. "Emin misin?" sorusuna karşılık aldığı onayla Jungkook'un kolundaki tutuşunu tekrar sertleştirip, onu kendine çekmiş ve dudaklarına asılmıştı.

Taehyung'un tüm ipleri kopmuştu. Onu tutan ne varsa serbest bırakmış ve çocuğun dudaklarını yarını yokmuş gibi öpmeye başlamıştı. Parmakları kollarından sırtına, oradan da beline kaymış ve destekleyerek Jungkook'u daha sert öpmeye devam etmişti. Çocuğun zarif parmakları yanaklarını sardığında ahenkli öpücükleri giderek ıslak bir hâl alıyordu. Taehyung'un dili çocuğun damağına baskılar uygulayıp, dilini yalayarak geri ağzının içine yuvarlanıyordu. Bunu birkaç kez tekrar etmiş ve ayrılıp bir eliyle çocuğun, dudaklarını öne büzecek kadar sert bir şekilde tutmuştu. Öne büzülen dudakları ısırıp, ağzının içinde eritecek bir şekermiş gibi emiyordu. Belinden baskılamak yeterli gelmediğinde diğer elini saçlarına atmış ve kafasını sabitleyip, aynı şekilde dudaklarını yemeye devam etmişti.

No Devotion | taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin