Rüveyda

20.bölüm:Acılı Konağa Veda..

Hanife ve Nuri konaktan kovulunca,Hanife eşyalarımı ve atım Gülbeyaz'ı verin diye babasına çok yalvardı,ama babası bu konaktan bir çöp bile alamazsın git başının çaresine bak benim senin gibi evladım yok ,söyleyip konaktan kovunca,
Nuri "ne işi ne gidecek yeri olduğunu "söyleyince Hanife sanki bunu bilmiyormuş gibi şaşkın ifade takındı.
"Nasıl gidecek yer yok.Cuma günü evlenince ben herşeyi hallederim demiştin hani çözümün."
"Babanın bizim evlendiğimizi duyunca elini öpersek yumuşayacağını ,beni konağa içgüveysi alacağını düşündüm, babanın bu kadar zalim olacağını, öz kızını reddedeceğini düşünmedim."
"Nasıl da rahat konuşuyorsun.Şimdi ne yapacaksın,nerede kalacağız ?"
"Bu geceyi yine dün gece kaldığımız akrabamın evinde geçirelim.Yarın bir çare düşüneceğim."

Meral otomobilde yeni evine hayatına giderken ,sessizce ağlıyordu.Kardelen çiçeği işlemeli beyaz bir mendil uzatan Cumali "ağlama senin günahın, suçun yok al bu mendili göz yaşlarını sil."
Otomobil Kadem ağanın konağının önünde durdu,Kadem ağa örfe ,töreye çok bağlıydı.Konaktan beyaz bir çarşaf açıldı, otomobilden inen Meral'i kimsenin görmemesi için üzerine çadır gibi örtü gerildi,konağın duvarında bulunan çocuklar çarşafın üzerine şeker ve paralar serpiyorlardı.Zoraki bir evlilik olsa da herşey usulünce olacaktı.
Nazife hanım bir testiyi Meral'e uzatıp konağın kapısından girdikten sonra yere atıp kırmasını istedi.
Meral zaten öfkeliydi olan bitene,testiyi tek hamlede yere atıp paramparça etti,Testinin içinden bozuk paralar ve şekerler çıktı,çıkan eşyaları küçük çocuklara dağıtıldı.
Kadem ağanın konağının babasının konağından küçüktü,Gelini odasına çıkardılar.
Nazife hanım "pazar günü de bizim köyde düğün olacak ,yarına kadar bu odada tek kalacaksın.Oğlum Cumali seninle konuşmak için birazdan gelecek."

Kahverengi oynamalı kapıyı iki defa tak tak vurduktan sonra içeriye giren Cumali.
"Müsadenle biraz konuşalım.."
Meral sessizce başını sallayıp onay verdi.
"Benimle istemeyerek evlendiğini biliyorum, inan bende İstemeyerek seninle evlendim.Bu zoraki evlilik senin rızan olmadıkça gerçekleşmeyecek bana güven, gece sizin konakta çok kan dökülecekti. Ben babamın oğluyum onu çok iyi tanırım, seni Allah gönderdi. Ailenin canını kurtarmak için,yoksa o gece çok kötü şeyler olacaktı.
"Beni sen zamanla tanıyacaksın, bende seni zamanla tanıyacağım.Bu, oda dışında herkes bu evliliği gerçek bir evlilik sanacak.Şimdi rahat bir uyku çek hayırlı geceler."
Sözleri bittikten sonra bir iki dakika bekledi Meral'in söyleceği olur diye,ama Meral tek cümle bile etmeden yerdeki kilime bakıyordu.Cumali anlamıştı konuşmak istemediğini kapıyı açıp odadan çıkıp kendi odasına doğru gitti.

🚶🏽‍♂️👰🏘💔

Gelelim Rüveyda'ya

Kaya konağa katı kurallar getirmişti.Artık evinden hiçbir kız okula ,gitmeyecekti.Nişanlı olan Nazlı kızını da hemen erkek tarafına haber yollayıp damat askerden izine gelince düğün yapılacak, kocasının yolunu kendi evinde beklemesini haber saldı.
Rüveyda'ya 4 -5 defa okuma yazma öğreten öğretmenler de zaten hamilelikten sonra gelmez olmuştu, onları da yasakladı.
Artık konakta hizmetli kimse çalışmayacak, tüm kadınlar konağın her işini görecekti.
Rüveyda'nın ellerinin yarasına bakıp sadece bir merhem uzattı."Bu kara merhemi eline sür geçer.Odana geç seninle konuşacaklarım bitmedi."
Rüveyda kremi almadan odasına gitti.Canı acıyordu, bu acılar çocukken sol elinin gittiği anları aklına getirdi,elinin inek mayıslarının içine sokulup enfeksiyon kapması ve sonrası elinin kesilmesi hepsi bir bir gözünün önünden geçiriyordu.
Kapı açılıp Kaya ağa içeriye girdi.
"Senin onlara yardım edip ,etmediğin hakkında fikrim yok,Nuri yalan söyleyen bir insan değildi belkide doğru söylüyor suçun yok, bugünden itibaren kimseye güvenim yok.Nuri ekmek yediği yere ihanet edecek bir insan da değildi,ama kızımı kaçırıp evlenerek en büyük ihaneti etti.Yaptıkları bu ihanet beni 20 yaş yaşlandırdı, omuzlarım çöktü, bir gece de ne hale geldim.
48 yaşında bir adamdan yaşlı bir dedeye döndüm bir gecede ,bunların sorumlusu sizsiniz."
"Benim bir suçum yok,ben Nuri'yi bile tanımam kaç defa atların ahırına gittim ki ,benim acım bana yetiyor.Allah bir gün yaptığınız tüm bu eziyetleri,haksızlıkları sizden çıkaracaktır.
Ben rabbime güveniyorum,benim tek sığınağım Allah'ım,beni en derin kuyuya attı yine en derin kuyudan kendisi çıkaracak.
Arkamda kimsem yok ,bir kardeşim, bir babam yok beni böyle öksüz görüp ezdikçe ezdiniz.Allah en güzel intikam alıcıdır. Sabır her kapının anahtarıdır."