22. Bölüm

19 0 0
                                    

Koray hoca odada deli gibi dönüp duruyordu. "Tuğçe sen aklını mi kaçırdın?" Burnundan soluyordu. Kadının soyledikleri beyninde dönüp duruyor ama bir türlü mantik çerçevesine uymuyordu. "Koray bak seni anlıyorum. Ama senin de beni anlaman lazım. Bizim seninle bu saatten sonramiz yok. Ben kızımızı korumaya çalışıyorum. Onu annemden koruman lazım. Eger ölürsem annemin ona ulasamamasi lazım. Sen de biliyorsun nasıl biri olduğunu." Koray hoca hak veriyordu Tuğçe hanıma. Ama onu hasta yatağında boşamak içine sinmiyordu. "Sen biraz toparlan sonra konuşuruz bunu" geçiştirmek istedi. "Sonrası yok Koray anlamıyor musun? Ben avukat ile konuştum hemen halledecek. Ben tekrar kotulesirsem bu iş imkansız hale gelir. Annem çocuğu almak için her şeyi yapar. Senin paranı elde etmek için kızımı kullanır. Bu konu kapandı "

  Artık mesaim bitmişti. Hazırlanmak için giderken Berna hoca yanıma geldi "Çıkıyor muydun canım?"
"Evet hocam izniniz olursa.."
"Vaktini alacağım ama bir ricam var"
"Ne demek hocam , buyurun lutfen"
"Tuğçe uyanmış, Koray'in eşi. Rica etsem bebeği bir hemşire ile yanına götürür müsün? Sonra istersen çıkarsın gerisi ile hemşire ilgilenir."
"Tabi hocam elbette" icimde garip duygular belirmisti. Hem mutlu olmuştum hem mutsuz. Nedenini anlayamadığım bir sıkıntı çökmüştü içime.

Geriye dönüp hemşire ile bebegi aldık ve Tuğçe hanımın yattığı odaya geldik. Bir türlü cesaret edemedim girmeye. Hemşire kapıyı tıklatinca bir an kalbim durdu sandım. İçeriden onay gelince girdik.

Tuğçe hanım bebeği görünce gözleri dolu dolu oldu. Koray hocayı gördüğümde içimden garip bir duygu yoğunluğu akıp geçti. Korkuydu sanırım..

Gülümsemeye çalışarak bebeği aldım. Solunum problemi kalmamıştı ama ailesi onu almaya hazır olmadığı için burada bakmaya devam ediyorduk. Kucağımdaki bebekle hasta kadına yaklaştım
Gözlerindeki özlem, korku, heyecan apaçık belliydi. Bebeği alma konusunda tereddüt edince;
"Merak etmeyin o sizi tanıyor. Karninizda oldugu sure boyunca kalp ritminize ve kokunuza aşina oluyor. İç güldülerinize güvenin " cesaret vermek için son cümlemi gülümseyerek söylemiştim. Kadın çocuğu kucağına aldığında gülümsedi. " ismi Birce". Koray hocanın söylediği şey ile bir saniye kalbim durdu nefes alamadım. Doğa aniden abisine baktı ben ise yere.

Hemen oradan çıkmak istiyordum.
"Sevgi hemşire bir aksilik olursa haber verin lütfen. " diyerek kendimi dışarı attım. Direk koridorun sonundaki pencereye doğru gittim. Sonunda rahat bir nefes almıştım ki arkamda birini hissettim. "Seni her defasında burada buluyorum asistan " niye gelmişti ki şimdi yanıma?

"Galiba klostrofobim var hocam" saçmaladığımi bilsem de bir cevap vermek zorunda hissetmiştim. "Bütün günü yoğunbakimda geçiriyorsun " haklıydı. Ve sessizlik. "Güzel isim" yanaklarıma hucum eden ateşten anlaşıldığı üzere kizarmistim. "Anlamadım hocam?" Salağa yatmak en iyisidir. "Birce diyorum.  Güzel isim. Beğendim " Ah Doğa ah. "Evet hocam güzel isim. Adıyla yaşasın. Ben müsaadenizle gideyim artık. Mesaim de bitti." Tam yanından geçerken kolumdan tuttu " yarın benim de kızımla tanismama yardım eder misin?" Kalbim yerinden çıkacak gibi atıyordu. Ben bu adamdan neden bu kadar korkuyorum acaba? "T...t...tabi hocam." Kafam yerde kolumu bırakmasını beklerken "Şimal.. "...

ŞİMALHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin