Yoongi titreyen irisleriyle alfanın burnuna dokundurdu burnunu. Kurdunun kontrolündeydi ve kendisi de şikayetçi sayılmazdı. Alfasıyla kurduğu temas çok iyi hissettiriyordu. Jimin heyecanla kapattı gözlerini. Omegası onu bulmuştu.
Kendisi de karşılık verip boğazından hırırltılar çıkardı ve burnunu omeganın sivri, beyaz tüylü kulağına doğru sürttü. Yoongi tatlı mırıltılarla başını alfanın boynuna yaslayıp ona sığınmaya çalıştı. Etrafında dolanıyor, başıyla zor yetiştiği gövdesini dürtüyordu. Ne yaptığını bilmiyordu. Kime böylesine cilve yaptığını bilmiyordu.
Sonunda kurdu tanımadığını fark ederek önünde durdu ve mavi, cam gibi gözlerini kırmızı gözlere sabitledi.
"Alfa.. dönüş."
Jimin sertçe yutkundu. Bir adım gerilediğinde huzursuz, gergin ve stresli feremonlarını yaymaya başlamış Yoongi buna anlam vermekte zorlanmıştı. Neden alfa böyle hissediyordu ? Kimdi de bu kadar geriliyordu? Derin bir nefes aldı. Siyah kurda kalmadan kendisi dönüşürken ablası ve ablasının sevgilisi yanına yaklaşmış, onların arkasında arkadaş grubu yer almıştı. Meraklı gözlerle ikiliyi izliyorlardı alandaki herkes gibi.
"Alfa, seni buldum.. ruh eşini hissedeceksin dedin hissettim.. neden bekliyorsun? Bana söz verdin, seni bulursam dönüşeceğini söylemiştin."
Yoongi de gerilmeye başlamıştı. Yunha kardeşinin omuzlarını tuttu ve narince okşadı rahatlaması adına. Jimin ise hiç olmadığı kadar stresliydi. Bu stres başını döndürüyor, göğsünü sıkıştırıyordu. Evet söz vermişti ve şimdi bu sözü tutması gerekiyordu. Fakat korkuyordu işte.
Göözlerini sıkıca kapatıp başını eğdi hafifçe. Alana girdiğinden beri güçlü görünüşünden ödün vermese de pes etmişti şimdi. Daha fazla güçlü kalabilecek gibi hissetmiyordu.
"Yah, dönüşsene Jimin! Neden kendini göstermiyorsun bana? Yalan mı söyledin? Benimle alay mı ediyorsun?!"
Babası arkadan fark ettirmeden gülerken Jimin panikle başını iki yana salladı. Yunha da endişe etmeye başlarken Hoseok dudaklarını dişliyordu.
"Jimin, lütfen dönüş artık. Yoongi'yi böyle yaparak korkutuyorsun. Dönüşmen gerek."
Yoongi kaşlarını çatarak ablasına baksa da ablası sadece Jimin'e bakıyordu. Karışmış kafasıyla tekrar alfaya döndü. Ablasıyla tanışıyor muydu yoksa?
"Jimin, dönüş artık dostum."
Hoseok da dayanamayıp konuştuğunda Yoongi bu sefer ona bakmıştı. Ne yani, Jimin ve Hoseok arkadaş mıydı? Git gide karışan kafasıyla etrafındakilere baktı. Üzerinde bazılarının ayıplayıcı bakışlarını görmek daha kötü hissetmesini sağlamıştı. Hızlıca alfaya dönüp birkaç adım ona yaklaştı.
"Dönüşsene! Haftalardır kimle konuşuyorum ben?! Kandırdın mı beni?! Dönüş artık lanet olası!"
Dolmaya başlayan gözlerini gördüğünde dayanamadığını hissetti Jimin. Kendisi de hafifçe omegasına yaklaştı. Yoongi susup dikkatle alfayı izledi. Sonunda dönüşecek miydi?
Aklında mesajlar dönmeye başladı. Jimin sürekli olarak ona gitme, benden nefret etme gibi şeyler söylüyordu ve nedenini anlamamak artık omuzlarında ki yükü taşıyamamasına neden oluyordu. Alfa da bu yükü ona yüklemek istemedi.
Derin bir nefes alıp gözlerini sıkıca kapattı ve yavaş yavaş dönüşmeye başladı. Önce ayakkabıları belirdi. Sonra bacakları. Sırayla tüm bedeni insan formuna dönerken en son yüzü belli olduğunda Yoongi yaşadığı şoku anlatamazdı.
Gerçek miydi bu?
Sanki biri beynine silah sıkmış gibi hissediyordu. Sanki biri onu buzlu, en eksi derecelere düşen bir suya sokmuştu. Bütün vücuduna en yüksek voltajlı elektriği vermişlerdi. Hepsini aynı anda hissetti fakat bu yaşadığı şoku anlatmaya yetmedi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
HANDS -YOONMİN
Science Fiction'Güzel ellerin, benim olmalı.' |YOONMİN| Omegaverse °Femgi #MPREG