Jimin aceleci adımlarla arabaya ilerledi. Koşar adımlarını arkasından seslenen kişileri umursamadan hızlandırdı. Arabanın önünde durup ani fren yapmasını sağlarken ellerini arabanın kaputuna bastırdı. Yetişkin adama sert bakışlar atarken önceliğine döndü. Eşine.
Böylece gitmesine izin vermezdi.
Yoongi çatılan kaşlarıyla arabadan çıktı.
"Çekil şurdan!"
"Çekilemem.. öylece gidemezsin.. hiç.. hiç mi tanıyamadın beni?"
Jimin umutla, acıyla eşine adımladı yavaşça. Yoongi bir an için boşluğa düşüp yazıştıkları mesajları düşündü. Tatlı hediyeleri düşündü. Fakat çabucak toparladı bu dağınıklığını.
"Yoongi, ruh eşinden bu şekilde kopamazsın.."
Histerik bir gülüş bıraktı Yoongi.
"Belki ruh eşi olayın da yalan.. nerden bileceğim?"
"Yalan olmadığını biliyorsun.. bunun farkındasın. Yapma bunu bize.."
"Omegam.. gerçekleri ben anlatayım sana? Ne dediler de yıkadılar beynini bilmiyorum ama ne olur.. izin ver ben anlatayım."
Kızarmış, dolu gözleriyle yorgunluk içinde konuştuğunda sert bir nefes verdi Yoongi.
"Hiçbir şey duymak istemiyorum. Ruh eşi saçmalığı hakkında da senin yalan gerçeklerin hakkında da. Bırak peşimi. Uzak dur benden."
"Sana eşim olduğunu kanıtlarsam benimle gelecek misin? Söyle Yoongi, kanıtlarsam beni kabul edecek misin?"
Heyecanlı, beklentili gözleriyle Yoongi'nin kapı kulpundaki bileğini sardı nazikçe. Yoongi rahatsızca geri çekildi.
"Nasıl olacakmış o? Nasıl kanıtlayacaksın?"
Jimin aceleyle kol saatine baktı. Yunha'dan Yoongi'nin doğum saatini dakikasına kadar öğrenmişti ve omegasının gerçekten 19 yaşına girmesine dakikalar, saniyeler kalmıştı.
Heyecanla omegaya baktı. Derin bir nefes alıp telefonunu cebinden çıkardı.
"Herkes mührümü merak ediyordu. İlk senin görmeni istedim. Birazdan senin de mührün oluşacak.. o zaman ikna olacak mısın eşim olduğuna?"
Yoongi kaşlarını çattı.
"Bana dokunmadan mührüm oluşamaz. Saçmalıyor ve beni oyalıyorsun sadece."
Tekrar kapıyı açmak istediğinde Jimin bileğini tekrar tuttu.
"Tamam, tamam dur.. lütfen.."
Hızlıca gömleğini pantolonun içinden çıkardı ve en alt düğmesini açmaya başladı. Yoongi çatık kaşlarıyla ne yaptığına bakarken geri adımladı. Jimin sadece gömlek düğmelerine odaklanmıştı.
"Yah! Ne yapıyorsun sapık herif!"
İrileşen gözleriyle karın kaslarını görebildiği adama baktı. Jimin başını kaldırıp ona bakarken eli ayağına dolaşmıştı sanki, aceleyle düğmelerini açmaya çalışıyordu.
"Sadece mührümüzü göstereceğim. Bak. Omuzlarıma bak Yoongi."
Yoongi gözlerine sıkıca kapattığı ellerini çekmek istemezken Jimin gömleğini omuzlarından da sıyırmış ve yere atmıştı.
"Bak, Yoongi bak! Bizim mührümüz! Eşim olduğunun kanıtı, bak!"
Küçüğün ellerini gözlerinden çekmeye çalışırken Yoongi paniklemişti. Korkuyordu. Jimin onu her ne kadar korkutmak istemese de korkuyordu. İstemiyordu. Onun eşi olmayı kabul edemezdi.
"Bak bebeğim.. lütfen."
Ellerini çekmiş olsa da gözleri kapalıydı. Jimin dolu gözleriyle ona bakıyordu. Yoongi titreyen dudakları ve dolu gözleriyle ona ardından sakince omuzlarına baktı. Yanağına süzülen yaşı silmek isteyen alfa hareket etmekte zorluk çekiyordu.
"Gördün mü? Bu bizim mührümüz.."
Jimin de ıslak gözleriyle ona bakarken elleri arasındaki bileklere baktı. Yoongi'nin avuç içlerindeki mühür de yavaş yavaş oluşmaya başlamıştı. Omegası bu ağırlığın altında eziliyordu.
"Ellerine bak güzelim.. aynılar görüyor musun? Artık inanıyor musun? Bebeğim, kabul et.."
Jimin fısıldayarak küçüğüne yaklaştı. Yoongi, alfanın parmakları arasında duran bileklerinin üzerinde, avuçlarına yükselen desenlere bakıyordu. İnanmak istemiyordu. Kabul etmek istemiyordu.
Boğazından küçük hıçkırıklar kaçmaya başlamış, ağlaması şiddetlenmişti. Jimin bunu istemedi, omeganın ağlamasına hiçbir zaman kıyamıyordu.
Yoongi ıslak, mavi gözlerini kendi elleri ve alfanın omuzları arasında gezdirip dururken bunu kabullenmek istemiyordu. Hiç böyle hayal etmemişti oysa. Titreyen dudaklarıyla ellerini sertçe kendine çekti ve geri adımladı. Jimin anladı gideceğini, istemedi. Eşinin yanaklarına yerleştirdi ellerini, nazikçe sildi yüzünü.
"Yoon, yemin ederim sandığın gibi değil hiçbir şey.. ben kötü değilim, katil değilim-"
Yoongi yanaklarında ki elleri de itip arkasını döndü ve hızlı adımlarla koşmaya başladı. Ağlama sesleri yükselirken alfası peşinden gitmek istemişti. Omegası çığlıklar içinde kalırken evine koşuyordu.
Yetişkin Min, alfanın kolunu sertçe kavrayıp kendine çevirdiğinde alfa öfkeyle feremon salgılamıştı. Karşısında ki adamın ona bağırıp tartışma yaratmasına fazlasıyla sinirleniyordu. Onu parçalamak istiyordu fakat eşinin peşinden gitmesi lazımdı. Onu yalnız bırakmak istemiyordu.
Ancak kendisi omegaya yetişemeden Yoongi çoktan gözden kaybolmuştu.
- - - -----
Jimin'in mührü, iki omzunda, önde:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yoongi'nin mührü, avuç içlerinde:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.