0.4

4.2K 417 250
                                    

Hyunjin arabanın bagajından eşyaları çıkarıp diğerlerine uzattı. Yanına gelen Jisung'un kucağına içecekleri verip yanağından makas aldı. Jeongin örtüyü yere serince Chan ve Changbin kasaptan aldıkları etleri alıp bir köşeye geçmişlerdi. Minho da mangalı çıkarıp yanlarına gitti. O üçü mangal işiyle uğraşırken geri kalanlar etler pişerken denize girmek için hazırlandılar.

Jisung tişörtünü çıkarıp örtünün kenarına koydu. Cılız zayıf bedeni olsa da karın kasları vardı. Üstünde hissettiği bakışlarla kafasını çevirdiğinde kendisine bakan Minho'yu gördü. Minho yutkunup işine geri dönmüştü.

Jisung umursamayıp omuz silkti. Ardından Jeongin'i çekiştirip suya girdiler. " Su çok soğuk hyung." Jeongin suyun soğukluğuyla titrerken konuştu.
Jisung ona bakıp güldü. " Evet ya neyse biraz durunca alışırız." Jeongin kafasını sallayarak onayladı.

Hyunjin de Seungminle gelmişti yanlarına. Biraz yüzdükten sonra etlerin pişmesiyle Chan onları çağırmıştı. Bu yüzden sudan çıkıp yanlarına gittiler. Yiyecek şeyleri çıkarmak için poşete elini uzatınca Chan'ın da poşete uzatmış olan eliyle elleri temas etmişti.

Seungmin sanki elektriğe değmiş gibi elini çekti. Chan da gülümseyip işine devam etti. İkisi de aralarında ki çekimin farkındaydı. Hyunjin içecekleri koyarken Jeongin kaşlarını çattı. "Ya sarı kola yok mu?" Dedi dudaklarını büzerken.

Changbin arkasında kalan içeceği uzattı. Jeongin gülümseyip teşekkür etti. Yemeklerini yedikten sonra Felix tişörtünü çıkarıp suya atladı. Onun peşinden Minho ve Jisung dışında hepsi gitmişti. Jisung da kafasını Minho'ya çevirip sordu. "Girmeyecek misin?"

"Gireceğim."

Jisung omuz silkti ve önden gidip suya atladı. Minho da geldikten bir süre sonra Hyunjin'in omzunda Jisung, Chan'ın omzunda ki Seungmin birbirini düşürmeye çalışıyordu. Diğerleri de tezahürat ediyordu.

Jisung bir elini Seungmin'in boynun da diğer eli de belinde itmeye çalışıyordu. "Düş artık ya." Seungmin kıkırdadı.
"Düşen ben değil sen olacaksın Hanji."

"Göreceğiz."

Seungmin bir an da gücünü toplayıp ittirdi. Jisung da düşeceğini anlayınca gözünü kapatıp suya düşmeyi bekledi ancak beklediği şey Minho'nun kaslı kolları arasında olmak değildi. Şaşkınlıkla gözlerini araladı. Bir kaç saniye bakıştıktan sonra Minho onu bıraktı. Titrediğini hissetti Jisung.

Hepsi sudan çıktıktan sonra eşyalarını toplayıp arabalara binip gittiler. Jisung eve geldiğinde Minho gelmemişti. Banyo ettikten sonra şort giyip üstüne beyaz tişört giydi.

O sırada Minho da gelmişti. Gelen seslerden anlamıştı ama istemediği bir ses duymuştu. Miyeon'un sesiydi. Gözlerini devirdi ve yatağına oturup laptopundan Netflixe girip rastgele bir film açtı. Filmini izlerken kapının çalmasıyla bakışlarını oraya yöneltti. "Girebilir miyim Jisungie~" Miyeon'un sesiydi bu. "Girebilirsin Miyeon ." Uzun sarı saçlı kız içeriye girip yapmacık bir gülüşle konuştu. "Bizde film izleyip biraz içeceğiz bize katılmak ister misin?"

"Olur."

Bu sahne bir çok kez yaşanmıştı. Miyeon hep buraya Minho'yla bir şey izlemek için gelir ve Jisung'u da çağırırdı.

Miyeon gittikten sonra boy aynasının karşısına geçip kendisini süzdü Jisung. Saçlarını düzeltip salona gitti. Miyeon nerdeyse Minho'nun kucağına oturmuş elinde ki mısırları Minho'ya yediriyordu.

Jisung bu görüntüye iç çekip koltuğa oturup bacaklarını kendine çekip kollarını bacaklarına doladı. Miyeon ve Minho'nun flörtleriyle geçen dakikalar sonra açtıkları romantik komedi filminde öpüşme sahnesi gelince bide ekstra olarak öpüşme sesi duyunca onlarında öpüştüğünü anladı.

Dolan gözleriyle ayağa kalktı ,sesinin titrememesine engel olmaya çalışarak konuştu. "Ben izlemeyeceğim iyi geceler."

Miyeon öpüşmekten dolayı ıslanmış dudaklarını büzdü. "İyi geceler."
Hızla odasına gitti. Kapıyı kapatıp yere oturarak sırtını yasladı akan göz yaşlarıyla.


_________________________________________

Umarım beğenmişsinizdir.
Sonraki bölümde görüşmek üzere 👋👋👋👋😽😽😽😽

Xoxo Kisses Hugs Minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin