Seungmin'in gelesiye kadar Jisung da Hwa Young'un çantasını hazırlıyordu. Çantanın içine bir kaç parça kıyafet, bez, ıslak mendil, emzik, pişik kremi, biberon ve süt koymuştu. Kapının çalmasıyla Hwa Young kapıya gitmiş ama boyu yetmediği için açamıyordu. Jisung çantayı alıp kapıyı açtı. Seungmin direk kucağına Hwa Young'u almıştı. Chan ise Jisung'un uzattığı çantayı aldı.
Hwa Young'u öptükten sonra onların gitmesiyle kapıyı kapatmıştı. Odasına gidip hazırlanma zamanı gelmişti. Çok heyecanlıydı. İlk kez Minho'yla başbaşa bir romantik akşam yemeğine çıkacaktı. İlk önce güzelce banyo edip cilt bakımı yaptı. Saate baktığında Minho'nun onu alacağı saate bir saat kaldığını görünce hızlı hareket etmeye başladı.
Dolabın kapağını açıp giyeceği kıyafeti seçmeye çalıştı. Şık olmak istiyordu. En sonunda karar vermişti.
Seçtiği bebe mavisi gömlek ve siyah etek giydikten sonra iki kolye takmıştı. Saçına istediği şekli verdikten sonra makyaj masasına gelip hafif bir makyaj yapıp parfümünden bolca sıktı. Aynadan son kez kendine baktığında hazırdı. Minho'nun aramasıyla geldiğini anlayıp telefonunu alıp apartmandan çıktı. Kapının önünde Minho takım elbisesi içinde nefes kesici görünüyordu.
Minho gördüğü Jisungla içtiği su boğazına kaçtı. Şişeyi kapatıp arabanın içine fırlatırken öksürüyordu. Jisung ona gülüp yanına adımladı. Minho Jisung'un beline elini koyup kendine çekti.
Jisung Minho'nun dudağına öpücük kondurup geri çekildi. Minho devamını beklediği için şaşkınca ona baktı. Ardından Jisung'un kapısını açıp oturmasını sağlayıp kendisi de sürücü koltuğuna oturup heyecandan titreyen elleriyle sürdü arabayı.
Bir yandan yüzükler cebinde mi diye kontrol etti. Neyse ki unutmamıştı, cebindeydi.
Restoranta vardıklarında arabadan inmişlerdi. Oldukça lüks bir yerdi ve içeride kimse yoktu. İçeriye geçince masaya oturdular. "Minho burada kimse yok."
"Evet sadece biz olalım diye kapattırdım." Minho elini uzattı. Jisung da hemen tuttu. "Güzel yermiş burası beğendim." Dedi Jisung etrafına bakınırken. Minho tuttuğu zarif eli öptü.
Garsona siparişlerini verdikten sonra biraz sohbet etmişlerdi. Biraz sonra ise yemekleri gelmişti. Jisung mumların ışığı yüzüne vururken bardağında ki kırmızı şarabı yudumladı Minho'ya bakarak.
Minho yutkunarak yemeğine çevirdi bakışlarını. Kendini liseli ergenler gibi hissediyordu. Jisung'dan etkilenmesinin bir seviyesi yoktu. Bu gecenin uzun bir gece olacağını ikisi de farkındaydı.
İlerleyen saatlerde yemeklerini ve tatlıların yemişler ve konudan konuya atlayarak çeşitli şeyler hakkında kunuşmuşlardı. Minho gerginlikle elinin terini pantolununa silerken sandalyeden bir anda kalkmıştı. Jisung daha ne olduğu anlamadan cebindeki yüzüğü çıkarıp uzatırken diz çöktü. Jisung ise anladığı şeyle gözleri dolmuştu. Uzun süredir bekliyirdy bu anı.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
(Tek taş yok sadece iki alyans gibi düşünün)
Etrafta konfeti patlarken cam duvarlardan da dışarıdan havai fişeklerin patladığını gördü Jisung. Minho konuştu. "Jisung'um, güzelim, hayatımın anlamı. Seni çok seviyorum ve çok aşığım. Hayatıma girdiğinde küçücük üvey kardeşimdin şimdi ise eşim olur musun? Eskiden yaptığım eşekliklere rağmen beni sevip benimle evlenir misin?"
Jisung mutluluktan gözünden damlayan yaşı sildi. "Evet seninle evlenirim." Minho'ya sarıldı hemen. "Seni çok seviyorum." Deyip dudaklarına yapıştı.
Geri çekildiklerinde Minho alyansı Jisung'un ince parmağına taktı. Diğer alyansı da Jisung alıp Minho'ya taktı. Bir kez daha dudaklarını birleştirip ayrıldıktan sonra sandalyelerine geri oturdular.
Minho tekrar elini uzatıp bu sefer alyans taktığı eli öptü. "Çok yakıştı." Şaraplarını içtikten sonra saat çok geç olmuştu bu yüzden eve dönmeye karar verdiler.
Eve gittiklerinde yaşanacak şeyler için Minho arabayı hızlı sürüyordu. Jisung onun acelesine güldü. Eve geldikleri gibi daha kapıyı kapatmadan öpüşmeye başladılar.
Hareketleri hızlıydı. Jisung'u kucağına alıp yatak odasına adımlarken bile öpüşmeyi kesmiyorlardı. Jisung'u yatağa bırakıp, üzerlerindekilerden kurtulurken Jisung'un üzerinde ki yerini hemen aldı.
Uzun saatlerce birbirlerine sahip olup sevmişlerdi birbirlerini. Banyo edip yatağın çarşafını değiştirdikten sonra yatmışlardı. İkisi de uyumuyordu. Kıyafet giymemiş çıplak bedenleriyle sarmaş dolaş yatıyorlardı.
Jisung'un düşünceli halini görünce Minho sormadan edemedi. "Ne düşünüyorsun?" Jisung bakışlarını Minho'ya çevirdi. "Sana olan aşkımı düşünüyordum da düşünemedim. Çünkü sana olan aşkım düşünebileceğim kadar az değil."
Fic de Jisung'un femboy olduğunu unutmadan yorum yaparsanız sevinirim
Bide erkek degil mi bunlar nasıl hamile kalıyorlar diyenler var ficin açıklamasında da belirttim mpreg olduğunu ona göre okuyun istemeyenlere zorla okutmuyorum Kurgu bu herşey mümkün
Jisung nasıl doğurdu amı yok ki diyenler de var amk doğurması için illa amı olmasına gerek yok sezaryan doğum diye bir şey var dimi adam pipisinden doğurmayacak heralde
İlk bölümde smut mu olur diyenler de amk ilk bölümde smut olsa ne olur olmasa ne olur ne fark edecek ya her türlü smut olacak zaten
Neyse umarım beğenmişsinizdir 😽😽 Bir sonraki bölümde görüşmek üzere 👋👋
