Xoxo Kisses Hugs Minsung ✓

2.7

Yb sınırı :
40 oy 50 yorum

_________________________________________

Bir kaç hafta sonra:

Sabah Minho uyandığında yanında ki uyuyan bedene sarıldı. Dudaklarını boynuna bastırdı. Ama hissettiği sıcaklıkla kaşlarını çattı. Elini Jisung'un alnına koydu. "Jisung çok ateşin var uyan." Telaşla yattığı yerden doğulup titreyen bedeni kucağına aldı. Çok üşüyen Jisung kollarını Minho'nun boynuna dolayıp sokuldu ona.

Banyoya götürüp küvetin içine ılık su dolmasını bekledi. "Minho çok üşüyorum." Su dolduktan sonra Jisung'un üzerini çıkardı. Ardından Jisung'u küvete koydu. Jisung ılık suyla daha da üşürken kaçmaya çalışıyordu. Minho kaçmasını engellemek için kendi üzerindekileri çıkarıp küvete oturdu.  Jisung hemen kucağına çıkıp  sokulmuştu ona.

Minho Jisung'u güzelce yıkadıktan sonra onu bornoza sardı. Kendini de yıkadıktan sonra Jisung'u kucaklayıp yatağa yatırdı. Dolaptan kıyafet çıkarıp Jisung'un giymesine yardım edip kendi kıyafetlerini de giydi.

Jisung'un alnını öpüp ateşine baktı. Biraz da olsa düşmüştü. Mutfağa gidip sebze çorbası hazırladı. Hwa Young'un ağlama sesiyle tencerenin kapağını kapatıp yanına gitti. Uykusundan uyanmış kızını kucaklayıp mutfağa geri döndü. Çorba pişerken kızına da kahvaltı hazırlayıp yedirmişti.

Kendisi de yemek yiyip hazır olan çorbayı kaseye koyup tepsiye koydu. Jisung'un yanına geri döndü. Hwa Young da onu takip ediyordu. Jisung doğrulup kızını kucakladı. Minho elindeki kaşığı ağzına uzattı.

Jisung çorbayı yedikten sonra bulanan midesiyle yüzünü buruşturdu. Minho'nun yüzü düşmüştü. "Beğenmedin mi?" Yanlış anlaşılan Jisung reddetti. "Hayır çok güzel olmuş sadece midem bulandı."

Minho çorbayı Jisung'a yedirdikten sonra ilaç içirdi ona. Tepsiyi mutfağa bırakıp, mutfağı topladı. Jisung salona gelip koltuğa yattı. Hwa Young ise oyuncaklarıyla oynuyordu. Geçen süreden sonra ateşi düşmüş mü diye kontrol etti Minho.

Ama düşmek yerine daha da çok yükselmişti. "Jisung hadi kalk hastaneye gidelim ateşin yine yükselmiş." Jisung istemese de onayladı. Minho Hwa Young'a ceket giydirirken, Jisung da üzerine ceket giyip evden çıktılar.

Kısa araba yolculuğundan sonra hastaneye varmışlardı. Randevu almış sıra bekliyorlardı. Jisung kafasını Minho'ya çevirip konuştu. "Midem çok bulanıyor."

"Dışarı çıkıp hava alalım. Daha sıra bize gelmesine çok var."

Dışarıya çıkıp banka oturdular. Hwa Young kendi yaşlarında bir çocuk bulmuş koşuşturuyorlardı. "Biraz daha iyi misin?" Minho Jisung'un elini tutup öptü. Jisung'un yüzüne gülümseme yayılmıştı. "İyi geldi temiz hava."

Biraz daha oturduktan sonra sıranın onlara yaklaşmasıyla içeri girdiler. Doktorun odasının yanına gelmeleriyle sıra onlara gelmişti. Minho kızını kucağına alırken Jisung'un elini tuttu.

***

Doktor kan testi istemişti. Bu yüzden Jisung kan verdikten sonra sonuçların çıkmasını beklemişlerdi. Sonuçlar çıktıktan sonra yine doktorun odasına gittiler. Doktor sonuçlara bakarken gülümsedi.

"Sadece bir soğuk algınlığı, yazdığım ilaçları için hiçbir şeyiniz kalmaz." Deyip reçeteyi uzattı. Minho reçeteyi alıp cebine koydu. "Bide size güzel bir haberim var. Tebrik ederim 2 aylık hamilesiniz." Jisung'a bakarak konuştu. "Yakın zamanda doğum uzmanına gidip muayene olmanızı öneririm."

Jisung dolu dolu olan gözleriyle onayladı. Minho'ya baktığında kendisinden bir farkı olmadığı gördü.
Doktorun odasından çıktıktan sonra Minho kucağında ki kızıyla beraber hemen Jisung'a sımsıkı sarıldı. "Sizi o kadar çok seviyorum ki kelimelerle anlatamıyorum."

"Bizde seni çok seviyoruz."

***

"Ah ah Jisung ve Minho hyung evlenmiş iki çocuk yapmış biz hâlâ yerimizde sayıyoruz." Felix, Hyunjin'e sert bakışlar yollarken konuştu.

"Ama hayatım-"
Felix Hyunjin'in lafını böldü.
"Sus Hyunjin."

"Tamam hayatım."

Seungmin ise yüzünde ki gülümsemeyle Hwa Youngla çocuk gibi oyun oynayan Chan'a bakıyordu. Acaba bizimde çocuğumuz olsa nasıl olur diye düşünmeden edemedi.

Chan yorgunlukla Seungmin'in yanına oturdu. "Akşam seni bir yere götüreceğim." Seungmin merakla dudaklarını araladı. "Nereye?" Chan onun boynunu öptü. "Sürpriz."

"Ama Chan ben çok merak ederim." Chan kıkırdadı. "Biraz sabret güzelim."

"Off tamam."

Jeongin ise götünü elleyen Changbin'in elini ittirdi. "Changbin bi rahat dur." Changbin onu dinlemeden ellemeye devam ediyordu. Jeongin göz devirdi. "Eğer ellemeye devam edersen akşam elletmem." Changbin hızla elini çekti.

Minho Jisung'un dizine yatmış açtıkları filmi izliyorlardı. Jisung elini yumuşacık saçlarda gezdiriyordu. Bir anda gözleri parmağında ki yüzüğe kaydı. Evlilik yüzükleri. Minho Jisung'un elini tutup yüzük parmağı öptü.

"Baba." Minho kendisine doğru dolu gözlerle gelen kızını görünce doğruldu. "Efendim bebeğim." Hwa Young kesilmiş kan akan parmağını gösterdi. "Acıyor." Minho ilk yardım çantasını alıp geldi. O sırada Jisung Hwa Young'un akan yaşları silip gözlerinden öptü.

Minho kızının parmağını temizlemiş yara bandı takıp, küçücük olan parmağa öpücük kondurdu. "Geçti mi acısı?" Hwa Young babasına sarıldı. "Geçti."

Hwa Young'a kardeşi olacağını için vereceği tepkiden korksalarda kardeşi olacağını söylediklerinde çok sevinmişti.

_________________________________________

Aslında bir sonraki bölümü final yapmayı düşünüyordum ama hemen final yapmayacagim biraz daha uzatmaya karar verim yani bir kaç bölüm daha

Neyse umarım beğenmişsinizdir

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere 👋👋