1.8

3K 359 252
                                    

Minho duyduğu şeyden sonra korku ve telaşla evden çıkıp direkt hastaneye gitti. Çok korkuyordu. Hem Jisung'a hemde bebeğine bir şey olmasından. Ne olmuştu da bu hale gelmişlerdi. Onlara zarar gelmesinin sebebini öğrenmeden bu işin peşini bırakmayacaktı.

Hastaneye vardığında hızla arabadan inip Jisung'un nerde olduğunu öğrenip o kata gitti. Ameliyathanenin önünde seungmin ve Chan'ı görünce doğru yere geldiğini anladı. Yanlarına varınca zaten dolu dolu olan gözleriyle konuşup sorular sordu.

"Ne olmuş? Kim yapmış? Ne zamandır ameliyatta?" Onun ağlamaklı ifadesini gören Seungmin gözlerinin yaşını koluna silip şaşkınca cevapladı.
"Ne oldu bilmiyoruz. Biz eve gelince yerde kanlar içinde gördük. Kim yapmış ya da kendisi mi düştü onu da bilmiyoruz tek bildiğim kadarıyla kapı açıktı ve yarım saattir içerde."

Minho sinirle haykırdı. "Ne yani siz onu bu haliyle tek başına mı bıraktınız." Chan da sinirle cevapladı. "Bunu bebeğini kabul etmeyen sen mi söylüyor?" Minho yumruğunu duvara vurdu. "Bir şey bildiğiniz yok konuşuyorsunuz. Sebeplerim vardı."

Seungmin yüzünü buruşturdu. "Aaa doğru çok sevdiğin Miyeon yüzünden."
Minho tam bir şey söyleyecekken yanına bir hemşire gelmişti kanayan eline pansuman yapmak için. Eline pansuman yaptırıp hemen geri döndü ameliyathanenin önüne.

Daha devam ediyordu ,ameliyat niye bu kadar uzun sürmüştü ki acaba bir şey mi oldu diye daha da çok korkmaya başladı Minho. Doktorun çıkmasıyla oturduğu yerden kalktı. Doktorun söylediği şeyle kalbinin durduğunu zannetti bir an. "Ameliyat güzel gitmiyor. Hemen bir seçim yapmak zorundasınız. Bebek mi yaşasın Jisung mu?"

Minho kafasını hızlıca iki yana doğru sallayarak reddetti. "Lütfen benden böyle bir şey istemeyin lütfen ikisini de kurtarın yalvarırım." Çaresizliği iliklerine kadar hissediyordu.
"Lütfen hemen seçim yapın."

Minho titreyen sesiyle istemeyerek konuştu. "Jisung." Doktor kafasını sallayarak ameliyata geri döndü. Bebeği seçmediği için Jisung uyandığı zaman öğrendiğinde yüzüne bir daha bakmayacağını biliyordu. Ama Jisung olmadan nefes dahi alamazdı. Bebeğin yokluğu Jisung'u büyük bir şekilde sarsacaktı.

Minho yere çöküp bu sefer hıçkırarak ağladı. Canı çok yanıyordu. Bu acı öldürecek gibi hissettiriyordu. Daha doğmamış bebeğinin ölümüne sebep olacaktı. O an kendisinin ölmesini onların yaşamasını diledi. Ama içinden bir ses ikisinin de yaşayacağını söylüyordu ve buna inanmak istiyordu.

Aradan geçen dakikalar ardından doktor çıktı ameliyathaneden. Minho umutla bakıyordu ona. Doktor gülümsedi. "İkisi de yaşıyor geçmiş olsun."

Minho bu sefer mutluluktan ağlıyordu.
Seungmin ve Chan da birbirine sarılıyordu. Doktorun ardından sedyeyle Jisung'u çıkarmışlardı. Minho onun o halini görünce içi acıdı.

***

Jisung yavaşça araladı gözlerini hastanedeydi  Dikiş atılan yeri ağrıyordu. Bir an başına gelenler geldi. Gözlerini sımsıkı yumdu. Açmak istemedi o an. Dolu gözleriyle hemen elini karnına koydu. Hissettiği şişlikle bebeğinin yaşadığını anladı. Derin bir nefes verip rahatladı.

Kapı açılmış ve birisi gelmişti. Kim olduğuna bakmadan sert sesiyle konuştu. "Çık hemen kimseyi görmek istemiyorum." Minho'nun cılız sesini işitti ardından. "Jisung." Jisung sesini daha da yükseltti. "Çık dedim." Kapı kapanma sesiyle gittiğini anladı. Minho zorlamak istememişti.

Bu yaşadıkları artık ona fazla geliyordu. Dayanamıyordu artık. Uzun yıllardır karşılıksız seviyordu Minho'yu. Şimdi ondan kızı olacaktı ama o kabul etmiyor ve ayrıca deli sevgilisi kızının ölümüne sebep olacaktı.

Kendisine kalsa şimdi hastaneden çıkıp giderdi ama bebeğinin durumunun düzelmesini için gitmeyecekti. Bir kaç gün hastane odasını çekmek zorundaydı ve kimseyle de görüşmeyi düşünmüyordu. Kim gelirse kovacaktı. Öylede yaptı. Kaldığı bir kaç günün ardından eline aldığı telefonu alıp uçak bileti aldı en yakın zamana daha fazla burada durmak istemiyordu ve taburcu olup hastaneden çıktı.

Arkadaşlarından arabasını getirmesini istemişti. Arabayı bırakıp gitmesini söylemişti Hyunjin'e ama onu arabayı açınca içinde görmeyi beklemiyordu. "Gitmemişsin." Huysuzca homurdandı. Sürücü koltuğuna oturmuş olan  Hyunjin güneş gözlüğünü indirip göz kırptı. "Bebeğim seni böyle tek başına bırakacağımı düşünmedin heralde?"

Jisung da ön koltuğa oturup kollarını dolayıp etrafına sinirli olduğunu düşündüğü bakışlar atıyordu. Hyunjin onun bu haline kıkırdadı. Jisung'un bakışları ona dönünce dudaklarını dümdüz etti ve arabayı çalıştırıp Seungmin'in evine sürdü. Eve gelince ikisi de arabadan inmiş ve içeri geçmişlerdi. Jeongin de buradaydı zaten.


_________________________________________

Aslında bebeğin ölmesini düşünüyordum ama kıyamadım ya

Bide uzun süre yb atacağım dedim ama dayanamadım attım umarım oy verip yorum yaparsınız ve beğenmişsinizdir

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere

Xoxo Kisses Hugs Minsung ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin