Xoxo Kisses Hugs Minsung ✓

3.1|Özel Bölüm

Özel bölüm şerefine bir sürü yorum yapıp ve oy verirsınız değil mi ?🥺👉👈

Bu bölüm smut içerir rahatsız olanlar uyarı koyduğum (⚠️) yerleri okumadan geçebilir. 🤤

_________________________________________

Minho kucağındaki oğlunu uyutmaya çalışıyordu. 6 aylık olmuştu. Omzuna yatırdığı oğlunun sırtını okşayarak ninni söylüyordu. Yeni mama yemiş olan küçük bebek gazının çıkmasıyla rahatlayarak uyuyordu.

Jisung kapıyı açmış içeri girmişti. "Uyudu mu?" Minho oğlundaki  bakışlarını Jisung'a çevirdi. "Uyudu."

Jisung beşiğin içindeki battaniyeyi açtığında, Minho yatırmıştı küçük bebeği. Jisung oğlunun küçük saçlarını okşayıp, alnına öpücük kondurdu. Üzerini iyice örtüp odadan çıktılar. "Minho akşam çocukları Seungminlere bırakalım mı?"

"Niye ben çocuklarımdan ayrı kalmak istemiyorum."

Jisung kaşlarını çatmış ve homurdandı. Minho'yu orada bırakarak koltuğa oturdu. Minho nedenini anlayınca koşarak Jisung'un yanına gitti. "Tamam ne zaman götüreyim."

"Boş ver, çocuklarımızdan ayrı kalma." Diyerek trip attı. "Jisung ya anlamamıştım başta." Jisung çok uzatmak istemediği için trip atmayı bıraktı. "İyi o zaman akşamüstü bırakırsın."

Bugün Minho'nun izin günü olduğu için çokça vakitleri vardı. Hwa Young ise sabah çok erken olduğu için uyuyordu.  Jisung'u belinde tutarak kendine doğru çekip kucağına oturttu. Boynundan kendine doğru çekti dudaklarına yapıştı.

Minho ellerini Jisung'un kalçalarına koyarak kendine daha çok bastırdı. Elleriyle kalçaları sıkıp yukarıya doğru götürdü. Tişörtün içinden ellerini sokup ince beli sardı. Jisung ise olduğu yerde yavaş yavaş hareket ederek Minho'nun sertliğine sürtünürken Minho'yu delirtiyordu.

Minho, Jisung'un çenesinden boynuna kadar ıslak öpücüklerini sıralarken Jisung inlememek için kendini tutuyordu. Bunu fark eden Minho öptüğü boyundan ayrılıp dudağına öpücük kondurdu.

"İnlemelerini tutup bu güzel melodiyi benden esirgeme. İnle ki seni nasıl bir hale getirdiğimi göreyim." Jisung duyduğu bu sözlerle derince inledi.

Minho Jisung'un boynuna iz bırakmaya devam ederken, Jisung'u koltuğa yatırıp üzerindeki yeri aldı. Tam dudaklarına atılıp öpüşüceklerken gelen ağlama sesiyle birbirlerinden ayrılmak zorunda kaldılar.

Minho küfür ederek banyoya giderken Jisung ise arkasından gülüyordu. Yattığı yerden doğrularak az önce çıktığı odaya geri döndü. Seonghwa'nın ağlamasıyla Hwa Young da uyanmıştı. Seonghwa'yı kucağına alırken odanın içindeki koltuğa oturdu.

Hwa Young da onun bacağına oturup sarılmıştı annesine. Jisung uykulu gözleriyle bakan kızının alnına öpücük kondururken Seonghwa'yı yeniden uyutmaya çalışıyordu. Ama bir türlü uyumuyordu. Açtığı gözleriyle Jisung'un yüzünü inceliyordu. Uzun süre ardından gözleri kapanmaya başlamıştı.

O sırada Minho banyoda işini halletmiş onların yanına dönmüştü. Çocuk odasının kapısından içeriye girince gördüğü görüntü çok tatlıydı. Jisung'un bir kolunda oğlu yatarken diğer koluyla bacağında oturan kızını tutuyordu.

Onların yanına yaklaşıp Jisung'un göğsünde uyuya kalan kızını kucağına aldı. "Hemen uyumuş uykucu." Diyerek güldü Minho. Hwa Young uykuyu çok seviyordu. Ardından kızını yatağına yatırdı. Jisung telefonundan saate baktığında daha sabah beşti. "Saat daha çok erken uyusun."

Minho uyuyan Seonghwa'yı da kucağına alıp beşiğine yatırdı. "Umarım hemen uyanmaz." Dedikten sonra bu sefer kendini Jisung'un kucağına attı. "Şimdi sıra bende." Jisung kucağına yatmaya çalışan ama sığmayan ve bebek taklidi yapan Minho'yla kahkaha atmamak için kendine engel oldu. Çocukları uyandırmak istemezdi.