Öpücük İzi

207 38 84
                                    

İlk kurgum desteğinizi bekliyorum canlarımm iyi okumalar💋
🍷🍷🍷

Aynada son kez kendime bakıyordum. Her zaman olduğu gibi yine görünüşüm kusursuzdu. Fakat buz gibi ama derin mavi gözlerim boş bakıyordu. Yüzüme yerleşmiş soğuk ifade benim maskem olmaktan çıkmıştı bir süredir. Zihnimde yankılanan çığlık sesleri ve içimdeki artık varlığını hissedemediğim masumiyet beni korkutuyordu. Aynadaki yansımam bile bana acıyarak bakıyor gibi hissediyordum. Çoğu zaman eylemlerini kontrol edemeyen bir zavallıydım.

Yansımamın bakışları içimde yatan canavarı tetikliyordu.

Kimse sana öyle bakamaz!

Kulağıma kırılma sesi geldi ilk önce, usulca süzüldü burnuma metalik kan kokusu, ani bir sızı başgösterdi elimde...

Gözlerimi açıp kırıklar arasındaki yansımama baktım. Yine kontrol edememiştim eylemlerini, canavarıma bir kez daha yenilmiştim.

Aynaya kan bulaşmıştı ve elimin hâli hiç iç açıcı değildi.

Kulağıma tanıdık bir melodi ilişti nereden geldiğini bilmediğim.

Birden kapının açılmasıyla irkilip kapıya döndüm.

"Aris deminden beri seni arıyorum niye telefonunu açmıyorsun?"

Meralin sesi ile kendime geldim. O tanıdık melodi telefonumdan geliyormuş. Tam konuşmak için dudaklarımı aralamıştım ki Meralin gözlerinde ki dehşetle bir yere baktığını fark ettim. Bakışlarını takip edince baktığı yerin elim olduğunu anladım.

Siyah gözleri yüzümün her bir detayında gezindi fakat ben hissizleşeli yıllar olmuştu.

Gözleri endişe ve öfke barındırıyordu. Acaba bu güzelim gözlerindeki öfke bana mıydı? Yoksa beni bu hale getiren geçmişime mi? Sessizlik canımı yakıyordu. Dağıtmak istiyordum her şeyi... Dudaklarımı araladım ve sessizliği ben bozdum.

"Duymamışım abla, elimin bir şeyi yok korkma sadece ayna kırıldı."

Bakışları ayna ile elim arasında mekik dokumaya başladı. Sözlerim onu rahatlatmamıştı. Fakat artık gözlerindeki ifadede yeni bir duygu daha vardı; merak.

"Aris sen bugün ilacını almadın değil mi?" diye sordu yüzdeki bıkkınlık izleri taşıyan bir ifadeyle.

Ona masum bir bakış attım ve "Sevmiyorum çok rahatsız edici ruhumu esir ediyormuşum gibi hissettiriyor" dedim

İlaçlar olmadan kendimi kontrol etmekte zorlanıyordum fakat o ilaçlar beni kendilerine bağlar diye korkuyordum. Zaten içimdeki canavarın esiriydim daha fazla bir esaret benim için dayanması güç bir durum olurdu.

Yüzündeki o ifadenin yerini şefkat ve sevgi aldı. "Aris seni anlıyorum ama sende biliyorsun aksi takdirde neler olduğunu önünde sonunda düzeleceksin. O zamana kadar sabırlı ol ve ilaçlarını düzenli al lütfen" dedi ve beni çekip köşede duran siyah koltuğa oturttu.

Sonra yanımdan ayrılıp odada bulunan küçük banyoya yöneldi. Birkaç dakika sonra elinde ilk yardım çantasıyla geldi yanıma. Koltuğa oturup elimi kucağına çekti ve dikkatlice incelemeye başladı. Bende onun gibi elime bakıyordum.

Bu sırada elimde ki yaralardan sızan birkaç damla kan Meralin beyaz elbisesinin üzerine düştü. Ve ben daha ne olduğunu anlayamadan içimde ki o ses yine konuştu.

Onu kirletiyorsun, yıllar önce kaderine mürekkep olarak seçtikleri o kanla onu da lanetliyorsun.

İçimde sanki bir şeyler koptu elimi hızla elinden çekip ayağa kalktım ve ondan uzaklaştım. Meral bu hareketim karşısında şaşkınlıkla bana baktı.

Sonsuz Bahar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin