Bu bölümde kızın ismini öğrenemedik sanki devlet sırrı Bkbkbkbk
Bölüm kısa ama ileride uzayacağını düşünüyorum iyi okumalar
🍷🍷🍷
Kadere hiçbir zaman inanmamıştım çünkü soyut şeyler inanılması zor olgulardır. Fakat bir kere inandın mı gerisi aynı kanser gibi yavaşça büyür ve yayılırdı benliğine. İnançtı bu bir kere zihne uğradı mı iz bırakırdı sana, alıştırırdı kendini.Şu an yaşadığım şey kader denen o soyut şey değil de neydi?
Ablamın yanındaydı, benim çalışma odamda... Rüya mı görüyordum yoksa gerçekten burada mıydı? Rüya bile olsa güzeldi, huzur veriyordu.
Gözleri sanki benim ezbere bildiğim bir lisanla fısıldıyor barındırdığı o yoğun hissi içime akıtıyordu.
Özlemle renklenmişti hareleri, ilgiyle bezenmişti yeşilleri ve sükunetin kahvesi ile birleşmişti yeşilden uzak artık ela olan pencereleri.
Yabancı ama bir o kadar da tanıdık... Ve kokusu ah o kokusu nefesime karışıp ciğerlerime sinince içim bir hoş oluyordu. Zihnimi bulandırıyor derinlerde gömülü bir şeyi günyüzüne çıkarmaya çalışıyordu.
"Geleceğim en uygun zamanda sana geleceğim, söz veriyorum"
Zihnimde yankılanan bu sözlerin kime ait olduğu benim için şu anlık muammaydı.
Şu an konuşmak neden bu kadar zordu benim için? Tek bir kelime bile tırmanmıyordu nefesimle çıkmıyordu dilimden, ses tellerimi titreştirmiyordu.
Bazı sözler hislerin sözlüğü olmayacak kadar kifayetsizdi.
Birden Meral'in bağırmasıyla kendime geldim.
"Aris, ben kime diyorum sen beni dinlemiyor musun?"
Kocaman gözlerle ablama bakmaya başladım. Daha deminden beri algılarımı dış dünyaya kapatan bu ela gözlü kız zihnimin gizli köşelerinin anahtarı gibi hissettiriyordu bana. Ayrıca bir o kadar da algılarımın kilidiydi.
Derin bir nefes verip düşünceleri sesimin tınısıyla zihnimin derinlerine gömdüm.
"Efendim abla dalgınım biraz." dedim sakin bir sesle.
"Sana mavi ajandalı bir dosyayı görüp görmediğini soruyordum Aris" dedi ablam huysuz bir sesle.
"Tamam, afedersin ablacım şu bahsettiğin dosyayı da görmedim burda olduğuna emin misin?" dedim onu yatıştırmak için tatlı bir sesle
Ablam derin bir nefes aldı sonra kapıdaki ceylan bakışlı kızı yeni hatırlamış olacak ki ona itafen konuşmaya başladı.
"Canım sen çıkabilirsin burada bir işimiz kalmadı. Sen şirkete geç ben dosyayı bulup biraz çalışıp öyle geleceğim şirkete"
Ceylan bakışlı narin kız kafasını sallamakla yetinip çalışma odasından çıktı. Meral ise bir süre sonra dosyayı bulmayı başardı. Tam odadan çıkacakken aklıma gelen soruyla dudaklarımı araladım.
"Meral, bir şey sorabilir miyim?"
"Efendim" dedi
"O kız kim?" diye sordum hiç uzatmadan.
Önce şaşırdı fakat sonra cevap verdi."Asistanım Aris de sen bunu niye sordun?"
"Tanıdık geldi" diye geçiştirdim.
Meral kuşku dolu bir bakışla bir süre beni süzdü sonra bir hatırlamış gibi imayla gülümseyip arkasını döndü ve odadan çıktı.
Demek ceylan bakışlı kızıl ablamın asistanıydı. Ama şimdilik asistanıydı.
Onun benim üzerimdeki bu etkisinin nedeni muhakkak ortaya çıkacaktı. Buna inanmak istiyordum.
🍷🍷🍷🍷
O sondaki söz neydi Aris?
Eriyenler buraya👉
🌻
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Bahar
Romance~Aysız gecenin yarısı solmuş günebakanlarıydık, güçlüydük ama yaralıydık~ Kırmızıdan kahveye dönen yapraklar gibiydik. Aynı onlar gibi yavaşça güçsüzleştik, birinin tek bir dokunuşu ile toz olduk. Geçen zaman bize daha soğuk daha zor daha yalnız bir...