Ben geldim canlarımm 🍷
Sonsuz Baharda ilk defa mutlu bir bölüm sanırım.
İyi okumalar
💐💐
Elimdeki kutuya bakıyordum. Gece mavisi tonlarında kadife bir kutu...Tekrar kapağını kaldırıp içindeki alyanslara baktım. Çok şık ve zarifti aslında.
Elime ceylan gözlü kızımın alyansını aldım. Onun için özel yaptırmıştım. Alyansın üstünde ceylan gözlü meleğimin saçının renginde değerli taşlar vardı. Asıl bomba ise alyansın içinde yazan SB harfleriydi.
Baharımdı o benim ve benim baharım sonsuz olmalıydı.
Yıllardır merak ettiğim ajan sevdiğim kadın çıkmıştı. Üstelik onu öpmüştüm.
Hemde birçok kez... Hâlâ hayal gibi geliyordu.
Ben hayallere dalmışken odanın kapısı çalındı. Doğru ya ben şirketteydim. Hemen alyansı kutuya koydum ve kutuyuda ceketimin iç cebine koydum.
Kapıyı çalan kişiye girmesi için onay verdim ve içeriye giren kişiye bakmadan arkamı dönüp dışarıya bakmaya başladım.
Sonra odayı bir koku sardı. Kahve ve onun kokusu...
Arkamı dönüp Ceyrana baktım. Elinde iki kahve bana bakıyordu. Tebessüm ettim o da beklemeden söze girdi.
"Geçen demiştiniz ya benim yerime kendine de al diye bende aldım ama yalnız içmek istemedim Aris bey"
Sondaki o "bey" kelimesi birazda olsa sinirimi bozmuştu. Bu kadın beni yıllardır bıkmadan amcam denen o pisliğin suikast girişimlerinden kurtarmıyor muydu? Bu resmiyet nedendi?
"Bu kadar resmi olmana gerek yok ceylan gözlü kız"
Ceyran bu söze karşı güldü ama bu gülüş pek masum durmuyordu.
"Tamam samimi konuşurum Aris ABİ"
Ne? Abi? Ben? Hah sevdiğim kadın az önce bana abi demişti doğru duyduysam. Samimi anlayışı bu muydu?
Sinirden gözümün seyirdiğini hissediyordum. Damarlarımda sanki kor alevler akıyordu. İçimdeki canavar yavaşça ayılıyordu.
Sakin olmalıyım. Sakin olmalıyım.
Derin bir nefes aldım ve tekrar sordum."Ne dedin sen?"
"Önemli değil ABİ kahveleri soğutmayalım."
Eğer sinirlenirsem ona zarar vermekten korkuyordum. Bu yüzden hemen çekmeceden ilacımı aldım ve suya bile ihtiyaç duymadan yuttum. Ceyran bu halime kocaman güldü ve kahvemi masama koyarak masamın önündeki koltuğa oturdu.
Biraz sakinleştikten sonra bende oturup kahvemi içmeye başladım.
Birden aklıma gelen şeyle ayağa kalktım ve ceylan gözlü meleğimin önüne gidip diz çöktüm.
Bana şaşkınlıkla bakıyordu. Bu bakışlar beni konuşmaya itti.
"Şöyle ki biz şu andan itibaren nişanlıyız."
Hemen kaşlarını çattı.
"Hemen çatma kaşlarını güzelim Alp ve Emir öyle biliyor ya" derin bir nefes aldım "Sana bir teklifim var" dedim.
Kaşları daha çok çatıldı. "Ne teklifi?" diye sordu hiç zaman kaybetmeden.
"Benim nişanlım ol, hatta eşim ol böylece beni daha kolay korursun hem senin amcama daha rahat ulaşmanı sağlar bu ne dersin ceylan gözlüm?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sonsuz Bahar
Romance~Aysız gecenin yarısı solmuş günebakanlarıydık, güçlüydük ama yaralıydık~ Kırmızıdan kahveye dönen yapraklar gibiydik. Aynı onlar gibi yavaşça güçsüzleştik, birinin tek bir dokunuşu ile toz olduk. Geçen zaman bize daha soğuk daha zor daha yalnız bir...