Kan Akacak

84 34 23
                                    

Ben biraz sabırsız bir insanım bu yüzden böyle bir bölüm attım.

Aslında birkaç bölüm sakin geçecekti ama hem size kıyamadım hem ben sabredemedim.

Yorumlarınızı bekliyorum.

İyi okumalar canlarımm 🍷
💋💋💋
Ceyrandan🍷
Kan içinde sadece alyuvar, akyuvar gibi şeyler taşıyan bir sıvıdan çok daha fazlası gibi geliyordu bazen. Duygularımız karışıyor olabilir miydi içine? Bu yüzden mi asıl işi kan pompalamak olan kalbin ritimleri ayak uydururdu duygulara? Üzüntüyle sancır, aşkla kanatlanır, korkuyla çırpınırdı.

Bu sebeple mi vücudum nazlı bir heyecanla kıvranıyordu o bana yaklaşırken?

Onu bana yaklaştıran her adımı bilincimi benden uzaklaştırıyor gibiydi. Attığı her adım geri çekilme dürtümü yoğunlaştırıyordu.

Ancak o bana yaklaşırken benim ondan uzaklaşmam ne mümkündü? Ayrıca ben geri adım atmazdım.

Aris yanıma geldi. Önümde durdu.  Ben bana ne yapacak diye düşünüyorken elini uzattı ve kapıyı kapattı.

Dur ne? Kapıyı kapatmak için mi geliyordu? Ne düşünüyordum ki?

Aris bir süre elini kapıdan, mavi gözlerini elalarımdan çekmeden öylece durdu. Sonra hafifçe tebessüm edip geri çekildi ve masasının yanına gidip kalçasını masaya yasladı. Çok geçmeden duru fakat baskın sesi ulaştı kulağıma.

"İsminizi öğrenebilir miyim?"

Bu adamın nazikliği çok hoşuma gidiyordu. Soğuk bir yapısı olmasının yanında kesinlikle kaba değildi.

Geçmişte yaşadığı şeyler nedeniyle bazen dengesiz davranabiliyordu ancak bu onun suçu değildi.

Onu bir çok kez adam döverken izlemiştim ama o bir katil de değildi. Dedesinin ölümünden sonra kimseyi öldürmemişti. Tek zararı kendineydi...

Sorusuna cevap vermek için derin bir nefes aldım. Ah hadi bakalım oyunculuğumuzu konuşturalım.

"Adım Ceyran Gülsoy, yirmi dört yaşındayım ve yeterince deneyimli bir asistanım bana güvenebilirsiniz" diyip hafifçe tebessüm ettim.

Kafasıyla nazikçe onayladı beni, bir süre gözlerimin içine baktı ve bu beni biraz utandırdı bakın biraz.

Evet gözünü kırpmadan adam öldüren, son derece özgüvenli ve başı dik ben bu adamdan gözlerimi kaçırdım.

Bu durum canımı sıktığından odadan çıkmak için kapıya ilerledim. Fakat Aris'in söylediği şey ile dönüp ona baktım.

"Ceylan"

O adımı yanlış mı söylemişti?

"Pardon?" dedim ölçülü bir ses tonuyla.

"Ceylan," dedi tekrardan "adınızın anlamı ceylan değil mi?" diye de devam etti.

Şaşkın ve birazda afallamış bir şekilde cevap verdim.

"E-evet adımın anlamı ceylan Aris bey"

Dudağının kenarı hafif kıpırdar gibi oldu.

"O zaman bana Antalya'daki yapılacak otelin dosyasını getirmekle işe başlayabilirsiniz Ceyran hanım" dedi hanım yerini hafif imayla söyleyerek.

Bu durumu görmezden gelip başımla onaylayarak odadan çıktım ve dosyayı almaya ikinci kata indim.

***

Aris'e istediği dosyayı teslim etmiş ve haftalık programı gözden geçirmiştim. Şimdiyse masamda oturmuş kahvemi içiyordum.

Tam bu sırada masamda bulunan telefon çaldı. Bekletmeden hemen açtım.

Sonsuz Bahar Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin