Balo Günü

255 11 0
                                    

Kalkıp hazırlandım ve aşağı indim. Prf. Dumbledore konuştuktan sonra yemeğe başladık. Balo günü gelmişti. Bugün dersler iptal edilmişti. En son ben hazırlanıcam galiba. Elbisem ve ayakkabım hazır. Daha ne olsun? Diğerleri dışarı çıkıp elbise ve ayakkabı bakıyorlardı. Ben elbisemi çıkmıştır. Kendim kendi isteğime göre dikktim ve ayakkabımda var. Bu kadar yani. Yemekten sonra kütüphaneye gittim. Ders çalıştım, başka konular öğrendim ve şuan kitap okuyordum. Karşıma Cho geldi.
"Lydia! Sen halla burda mısın!? Hadi gidelim, bugün balo var biliyorsun değil mi? "
"Balo akşam olucak değil mi Cho? "
"Evet ama biz anca-"
"Sen anca hazırlanırsın, elbisem ve ayakkabım hazır Cho"
"Sadece bunlarla kalmıyor ki! Saçı var, maktajı var, takısı var, parfümü var yaniii"
"Ne istiyorsun Cho? "
"Güzel olmamızı! Başka ne isticem. Cedric'e güzel görünme liyim. Ayrıca sende gidiceğin kişi, öyle biri varsa, ona güzel görünmelisin, tek ona değil herkese"
"Nefes al Cho, nefes"
"Ben gidiyorum elbise, ayakkabı, çanta ve takı alıcam"
"Tamam git"
"Lydia ya! " diyip gitti. Bende kitaba devam ettim. Bir dakika, KÜTÜPHANEDEKİ TEK KIZ BENİM???
"Yok ya, değilimdir, demi? Ayrıca olsa nolur ki? " evet dışımdan kendimle konıştum. Çünkü neden olmasın? Etrafa bakındım. Cidden tek kızım. Herkes neden bu kadar düşkün ki? Her neyse! Kitaba devam ettim. Biraz sonra kitabı kapattım. Ortak salona indim. Tek kız gene benim. Bahçeye çıktım. Gene tek kızım???
"Cidden mi?! Kızları kaçırdılar da beni unuttular mı?"
"Hayır tüm kızlar gitti. Baloya hazırlanmak için"
Arkamı döndüm. Bu Ced!
"Ah Ced, cidden anlamıyorum. Ne bu telaş? Akşama çok var. Yapıcak ne var ki? "
"Bilmiyorum Lydia. Sen ne yapıcaksın? Yani nasıl hazırlanıcaksın ? "
"Bıcı bıcı yapıcam, kurutma makinesiyle saçımı kuruyucam ve elbise ve ayakkabı giyicem ve bitti. Ne olucak ki? "
"Hım, mantıklı "
Ced ile ortak salona gittik ve oturup sohbet ettik.
"Lydia, benim gitmem lazım, arkadaşlarla sözleşmiştik, görüşürüz sonra"
"Görüşürüz Ced" dedim ve oda bahçeye çıktı. Kimsem yok.
Marvolo çaprazımda oturuyordu. Yanına gidip sağına oturdum. Ben oturunca bana baktı ve işine devam etti.
"Neden geldin Chang? "
"Neden gelmeyim Marvolo? "
"Baloya kimle gidiyorsun? "
"Sen söyle ilk"
"Sofia Smith ile gidiyorum"
"Hım, güzel"
"Ne o sana kimse teklif etmedi mi? " dedi alayla.
"Tabi ki etti. Aidan teklif etti."
"O pisliğin tekidir"
"Hiçte bile, hem sen nerden biliyorsun?"
"Bilmiyorum ama tipi öyle"
"Hey! İnsanları tipi ile yargılama! "
"Umrumda değil"
"Ne umrunda ki zaten? Anca büyücülük işleri" dedim ve kalkıp bahçeye çıktım. Bankta oturdum. Marvolo ile Sofia? Marvolo ona mı teklif etti cidden? Hiç yakınlıklatı yok? Belkide vardır ben görmedim...belki...belki sevgililerdir? Yok ya o zaman gelip hesap sorardı...ya...ya sevgililerse!? Hiç yakışmazlar bir kere! Hem Sofia nasıl bir isim ya! Sanki kraliçe Elizabeth! Ya yalan söylediyse? Neden söylesin ki? Bana da teklif edebilirdi. Ya Lydi! Ne diyorsun sen!? Kendine gel!
"Lydia? "
Solumdan gelen sesle kafamı çevirdim.
"Ow Aidan, geldiğini duymadım"
"Düşünceli gibisin, noldu? "
"Bir şey olmadı. Baloya birlikte gidiyoruz değil mi? "
"Evet Lydia, Hogwarts'ın en güzel kızı ile gidicem"
"Yaaa, teşekkürler Aidan"
"Önemli değil, ben sadece gerçekleri söyledim güzellik" dedi ve bana göz kırptı. Güzellik mi? Her neysssee, bizde konuşmaya başladık. Sonra etrafa baktım. Marvolo ile göz göze geldik...yüzü sinirli gibiydi. Aidan ile biraz daha konuştuk ve o gitti. Bende gene tek kaldım.
*Baloya yirmi dakika kala*
Odama girip bıcı bıcı yaptım. Sonra kurutma makinesi ile saçımı kuruttum. Saçlarımı açık bırakmıştım. Elbisemi ve ayakkabımı giydim. (İstediğinizi düşene bilirsiniz) İşte bu kadar. Kapıyı açtım. Kapıda Aidan vardı. Gözleri beni süzdü. Bende onu süzdüm. Birbirimize gülümsedik.
"Nasıl olmuşum Aidan? "
"Çok güzel olmuşsun"
"Teşekkürler, sende çok yakışıklısın, umarım fazla bekletmemişimdir seni? "
"Hayır bekletmedim, hadi gidelim" dedi ve kolunu uzattı. Bende koluna girdim. Ortak salona ilerledik.
"Çok az kişi var Aidan? "
"Ah evet, çünkü daha erken, on dakika var daha"
"Ha, peki, o zaman bir masaya geçelim? "
"Tamam" bir masaya geçtik. Sandalyeye oturduk. Marvolo burdaydı ama yanında Sofia yoktu. Yalan mı söyledi? Umarım yalandır. Ay neyse banane ki! O anda göz göze geldik. Beni süzdü. Bende onu...tekrar gözlerimiz buluştu.
"Başlayana kadar biraz sohbet edelim mi Lydia? "
Gözlerimi Marvolo' dan ayırıp Aidan'a baktım.
"Bencede, hem sıkılmayız" dedim ve sohbete başladık. Bir süre sonra herkes gelmişti. Cho ve Ced, yanımıza gelip oturdular. Gayet uyumlu bir çiftttt
"Çok güzel olmuşun Cho, sende çok yakışıklı olmuşun Ced, çok yakışıyorsunuz. Umarım mutlu olursunuz"
"Saol Lydia, sende çok güzelsin" dedi Cho.
"Teşekkürler Lydia, sende çok güzelsin" dedi Ced. Bir süre sonra müzik çaldı. Marvolo ve Sofia dans ediyor?! Şaka mı bu?! Aidan oturduğu yerden elini uzattı.
"Dansa ne dersin? "
"Olur derim"
Piste gittik. Sağ eli belimde, sol eli elimdeydi, benimde sağ elim onun elinde, sol elim boynundaydı. Gayet güzel dans ediyorduk. Cho ve Ced'e dans ediyorlardı.
"Selam!" dedi Sofia, yanımızda dans ediyorlardı.
"Selam" dedim. Bana gülümsedi.
"Karmaya ne dersiniz? Yer değiştirelim Lydia?" dedi.
"Eeee, bilmem ki, partnerime sor"
"Aidannn, lütfen? "
"Peki tamam"
Ayrıldık. Marvolo elimden tutu ve beni biraz uzaklaştırdı.
İki elide belimdeydi. Benim ellerinde onun boynunda...
"Partner ha? " dedi. Yaklaşarak.
"Hı, ne o, yoksa sevgilin mi?"
"Hayır değil" dedi ve dahada yaklaştık. Burun burunaydık. Onun yüzüne bakamıyordum. Gözlerimi kapattım.
"Kalp atışını duyabiliyorum burdan Lydia"
AAAAA, BANA LYDİA DEDİİİİİ! genelde Chang der.
"Saçmalama Marvolo, bu imkansız"
"Peki, duyamam ama öyle düşünüyorum, hissediyorum"
Yutkundum. Derin bir nefes aldım. Onun nefesini hissediyorum. Gözümü açtım. Dip dibeydik. Burun buruna
"Fazla yakınız"
"Öyle miyiz? "
"Hıhı"
"Geri çekilmemi ister misin? "
Birisi kolumdan tutu. Marvolo uzakşatı.
"Partner değiştirme zamanı" dedi Aidan.
"Çok kısa oldu" dedi Marvolo.
"Olabilir! " dedi ve benim elimi tutup dans etmeye başladı. Bende ona ayak uydurdum. Bir süre sonra eğlenceli müzik çaldı ve ayrıldık. Cho ve Ced'in yanındaydık. Şarkıyı bağıra bağıra söyleyip dans ediyorduk. Bir süre sonra Aidan benim kolumdan tutup beni koridora getirdi.
"Seni seviyorum Lydia, benim ol" dedi. Ne!?
"Ü-üzgünüm ama ben değilim"
"BENİM OLUCAKSIN ANLIYOR MUSUN?! İSTER ZORLA İSTER İSTEYEREK! AMA BENİM OLUCAKSIN! "
"ÇOK BEKLERSİN! " dedi bir ses ve onu fırlattı. Bu...Marvolo
"O BENİM RİDDLE! BAŞKASININ OLAMAZ!" dedi Aidan. Büyü savaşına tutuldular. BEN ASAMI ALMADIM!
"BIRAKIN ŞUNU! " dedim ama bırakmadılar.
"AİDAN! YETER! SENİ SEVİYORUM ANLA!"
"OLUCAKSIN! BENİM OLUCAKSIN!"
Marvolo Aidan'ı yere serdi. Aidan yerden kalkamıyordu.
"Gidelim" dedi ve kolumdan tutup beni balo yerine getirdi.
"Teşekkür ederim Marvolo" dedim ve ona sarıldım.
"R-rica ederim" dedi ve bana sarıldı.
"Balo bitti, siz ne yapıyorsunuz? " dedi yanımıza gelen Cho. Hemen geri çekildim.
"Hiç bir şey, eee gidiyorum ben"
"SEVGİLİ-" diye bağırıyordu ki sağ elimi ağzına, sol elimi başının arkasına koydum.
"Sus! Öyle bir şey yok" dedim ve elimi geri çektim.
"Ama olmıycak diye bir şey yok" dedi Marvolo. Ben ona şok gözlerle bakarken, Cho kıkırdıyordu.
"Cho!"
"Bu sözü sende söylemiştin, aşkıksınız işteee! "
"Cho!"
"Ne var! Doğru söyleyeni dokuz köyden kovarlar"
"Cho! Sus! " Marvolo' ya baktığımda sırıtıyordu.
"Bence yakışır-"
"Oldu iyi akşamlarrr" dedim ve koşarak odama çıktım. Cho! Rezil oldum rezillll! Olanları çiçeğe de anlattım. Filiz ile çiçeği suladım. Sonra üstümü değiştirip uyudum.

Özel- Tom Marvolo RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin