Aşık mısın bana?

304 12 2
                                    

Ertesi gün uyandım. Üstümü zar zor seçip giymiştim. Gözlerim kapanmak istiyor. Şu vursam bile! Ve eeee evet sarhoş gibiyim. Zorla hazırlanıp aşağı indim. Yemek yemeğe gittiğimde. Bir yere oturdum. Yanıma birisi oturdu.
"Ne işin var burda? " dedi. Bu ses bir kıza ayıptır ama kızı tanımıyorum. 'Ne işin var burda?' ne ya?!
"Yemek yemek istiyorum sadece" dedim.
"O zaman Slytherin yerine gitsene, sen Slytherinsin" dedi. Ne yani başka bir bina da mı oturuyorum?
"Bu bina hangisi? "
"Gryffindor? " dediğinde yanımıza ayak sesleri geldi. İki kişi daha gelmişti.
"Bu kim? " dedi bir oğlan.
"Ve ne işi var? " dedi bir diğer oğlan. Dediğinde bir ayak sesi daha geldi. Bekle SLYTHERİN VE GRYFFİNDOR ANLAŞAMAZ VE KAVGALILARDIR!
"Hey kendi binanıza sahip çıkın" dedi bir oğlan.
"Bize tuzak kurmaktan vazgeçin" dedi kız.
"Kaptın çenenizi!" dedi biri. Bu... Marvolo!?
"Bak BULANIK, size tuzak kurmamıza bile gerek yok! Ayrıca binamıza sahip çıkmazsak ne olur DÖRT GÖZ? "
dedi. Kavga çıkıcak belli. Ayağa kalktım.
"Yeter! Küçük çocuklar gibi kavgaya gerek yok" dedim ve yürümeye başladım. Birisi koluma girdi ve hızlı adımlarla ilerlemeye başladık. Sonra bir yere oturduk.
"Lydia, bugün seninle ben sana göz kulak olucam, yanımdan ayrılmanı istemiyorum" dedi.
"Akşama kadar sürücek bu durum" dedim. Gözlerim halla kapalıydı ama sağımda oturduğunu ve sesinin ordan geldiğini biliyorum. Bu yüzden yüzüm oraya dönüktü.
"Önemli değil, birazdan kahvaltı edicez, sana yardım ederim" dedi. Başımı sağa doğru kaydırdım ve başım bir şeye çarptı. Sonra öylece durdum biraz.
"L-Lydia k-kalk" dedi. Bende kafamı kaldırdım. Derin bir nefes aldı. Ne olmuştu? Tabi dalga gelicekler diye!
Yemek geldiğini hissettim. Bir şeye dokundum. Çantam heralde. Birisi elimi tutu.
"Bıcakla ne işin var? " dedi.
"Çatal sandım Marvolo" dedim ve bıraktım.
"Gözünü açsan görürsün"
"Açsam da bulanık görüyorum. Gözlerim sürekli kapanmak istiyor, bende diğer duyu organlarımı kullanıyorum"
"Peki, kahvaltı da yediğin şeyleri tabağına koyayım"
"Peynir, domates-salatalık, ekmek ve çilek reçeli yeter" dedim. Bana baktığını hissediyorum. Sonra tabapıjmdan sesler geldi. Bir şeyler koyuyordu.
"Zeytin? "
"Toplum içinde yemem"
"Tamam, başka bir şey istersen veya biterse söyle"
"Tamamm"
"Bak buda çatal" dedi ve sağ elimi aldı, onun elindeki -galiba- çatala yaklaştırdı. Bende çatalı tutum. O da ellerini çekti ve bende yemeğe başladım.
"Bitti benimki Marvolo"
"Daha yiyecek misin? " dedi. Hayır anlamında kafamı salladım. O da kalktı.
"Tamam sınıfa" dedi ve beni elimden tutup kaldırdı. Yürümeye başladık.
"Çok yavaşsın" dedi. Sarhoş gibiyim zaten!
"Normal" dediğimde kolumdan tutu.
"Duvara çarpıcaksın" dedi ve beni çekiştirdi.
"Ha, saol" dedim ve yürümeye devam ettik.
"Neden düz yürümüyorsun? "
"Düz yürüdüğümü sanıyordum. Düz değil mi? "
"Hayır, içmiş gibi yani bir sağ bir sol"
"Neyse ne ya, sonuçta yürüyorum"
"Tamam şimdi sınıfa giriyoruz" dedi. Beni kolumdan tutup bir yere oturdu. O sağımda oturuyordu.
"Birisi sorarsa sen kendin geldin, zaten bu ders beraber oturmamız lazım, prf öyle istedi ya" dedi. Bende aşağı yukarı kafamı salladım. Ellerimi masaya koydum ve başımı da ellerimin üstüne. Bir süre sonra bir kaç kişi gelmeye başladı. Birisi yanımıza geldi. Başımın üstünde bir ses oldu. Sanki bir şey bir şeye çarpmış gibiydi. Kafamı kaldırdım.
"Noluyor Riddle? " dedi. Bu ses... Malfoy.
"Git başımdan Malfoy! " dedim.
"Sana sorduğumu hatırlamıyorum Chang"
"Yeter! Malfoy geç yerine, başımı şişiriyorşunuz"
Malfoy gitti galiba. Sağıma döndüm.
"Başka sıraya mı oturayım? "
"Bu ders benimle oturmak zorundasın"
"Bir sonrakine değil"
"Bu halinle mi? "
"Bu halimle, sen olmadan öncede böyleydim yeni değil"
"Dalga geçmesinler diye söylüyorum anlamıyor musun? " dedi sessizce. Önüme döndüm. Herkes sustu. Bir süre sonra ellerimi masaya, başımı da ellerime koydum. Biraz durdum. Sağımdan birisi dürtü.
"Prf buraya geliyor kalk hemen" dediğinde kalktım.
"Evet en son ne diyordum bayan Chang"
Beynimden bir ses bana "şans iksirini anlatıyordunuz de" diyordu. Bende öyle dedim. Bu ses bana ayit değil ki...
"Şans iksirini anlatıyordunuz efendim" dedim.
"Gözlerinizi neden almıyorsunuz? "
"Çok yorgunum efendim"
"Gece geç mi yattınız? "
"Hayır uyuyamadım efendim"
"Peki, dinliyorsun ama değil mi? Uyumuyorsun? "
"Evet efendim, dinliyor ve uyumuyorum"
"Peki başınızı neden masaya koymuşsunuz? "
"Başım ağrımıştı efendim"
"Peki bayan Chang, geçmiş olsun" dedi ve ayak sesleri ileri gitti. Nasıl da güzel yalan söyledim amaaaa, hemen hızlıca yalan söyledim. Güzel, gelişmişlik var.
Biraz sonra beni gene dürttü.
"Efendim Marvolo? "
"İksiri yapıyoruz" dedi. Evet anlamında kafamı salladım. Yani benim için 'tamam' anlamına gelmişti. Bana malzemeleri geldi. Gözüm kapalı yapıyorum! Evet doğru.
"Gözün kapalı mı yapıyorsun? "
"Görmeye gerek yok, kitaptan bakmam zaten işi zorlaştırıyor, ayrıca malzemeleri veriyorsun zaten daha ne olsun, görmeme gerek yok malzemeleri verdikten sonra"
"Güzel" dedi. Bir süre sonra Marvolo konuştu.
"Prf bitti" dedi. Bir ayak sesi geldi. Bir şeyler yaptı.
"Olmuş, çıkabilirsiniz çocuklar" dedi. Kafamı aşağı yukarı salladım gene. Eşyaları toplayıp kalktım. Kapı nerde şimdi?
Birisi beni tutup sürükledi. Kim olcak Marvvolo'dur tabi, bir yere geldik sınıftır yani ve sağımda oturdu gene.
"Marvolo, bana bakıcılık-" derken sözümü kesti.
"İstiyorum, istemeseydim zorla bile yaptıramazsın"
"Tamam"
"Gözlerini zorla açsan çözülücek, yüzünü yıkamıyor  musun? Tanıdığım en değişik insansın" dediğinde güldüm.
"Gözümü zorlasamda açamıyorum, yüzümü tıkasam bile ve yüzümü her gün yıkarım. Biraz uyusam çözülür" dedim.
"Tamam uyu ders başlayana kadar" dedi. Bende her zamanki uyku halimi alıp uyudum. Bir süre sonra birisi dürttü. Gözümü açtım.
"Bir dakika var kendine gel" dedi Marvolo.
"Ha, tamam" dedim ve ayağa kalktım, gidicekken...
"Nereye? " diyip kolumu tutu. Hemen çekti.
"Yüzümü yıkıycam" dedim ve koşarak gittim ve yüzümü yıkadım. AÇILDIII! sonunda! Hemen sınıfa döndğm ve Marvolo' nun yanına oturdum.
"Açılmışsın"
"Evet, bu arada teşşekürler" dediğimde şok geçirmiş gibiydi. Noldu buna ya? Prf gelince geri döndü hayata. Dersler bitince odama çıkıp çiçeği ve filizi suladım. Filiz çok büyümüştü. Acaba ne zaman açar? Neyse, bahçeye çıktım. Bir banka oturdum. Yanıma Luna geldi.
"Selam Luna, nasılsın? "
"İyiyim Lydia, sen? "
"Bende iyiyim" dedim ve gülümsedim. O da bana...
"Ne zamandır görüşmüyoruz" dedi. Haklıydı.
"Evet, üzgünüm"
"Hiç önemli değil" dedi ve sohbet ettik. Baya eğlenip gülüştük. Cho ve Ced birlikte bizden uzakta konuşuyordu. Cho sürekli saçıyla oynuyordu. Çok komiklerdi.
"Ow benim gitmem gerek Lydia, sonra görüşürüz"
"Görüşürüz Lumitaa"
"Lumita? " dedi şaşırarak.
"Eveet, istemezsen demem"
"Yo, güzel"
"Daha samimi şeyler falan"
"Evet. O zaman görüşürüz Liy"
"Görüşürüz Lumita"
Luna gitmişti. Bende çizim yaptım. Kütüphaneye çıkıp ders çalıştım. Sonra yeni bilgiler öğrendim. Sonra kitap okudum. YARIN TATİLE GİRİCEZ! Odama gidip eşyalarımı topladım ve bahçeye çıktım. Cho oturuyordu.
"Cho, hazır mısın? " dedim ve yanına oturdum.
"Neyi Lydia? "
"Tatile giriyoruz yarın? "
"Ah! Doğru, evet eşyalarımı hazırladım"
Biraz daha sohbet ettik.
"Sonra-"
"Cho! Sizin aşk hayatınızı dinlemek istemiyorum"
"Ay tamam ya"
"Cho cidden bıktım. Sabahtan beri ne yaptığınızı, konuştuğunuzu en ince ayrıntısına kadar söyledin! "
"Of iyi tamam! Senin hayattında birim var mı? "
"Derken? "
"Sevgili falan? "
"Yok"
"Tamaam, ben gidiyorum" dedi ve gitti.
*akşam*
Gene göle geldim. Marvolo oturuyordu.
"Merhaba Marvolo"
"Merhaba Lydia"
Yanına oturdum gölü izledik. Ben çimlere uzandım.
"Lydia... Sen benim hakkımda... Ne düşünüyorsun? "
"Ne düşünmem gerek Marvolo? "
"Bilmem...ben senin hakkında ne düşündüğünü biliyor musun? Yani...bana iksir içirdiğinde sormuştun falan..."
"Bana aşık mısın Marvolo? Açık söyle"
"B-Ben-" derken birisi geldi yanımıza.
"Selam" dedi. Gelen kişi Malfoydu.
"Ne istiyorsun Malfoy? " dedi Marvolo.
"Hiç bir şey, burda her gece neden buluşuyorsunuz? "
"Sanane! " diye çıkıştım.
"Ne o? Aşık mısınız? "
"Malfoy! Defol! " dedi Marvolo.
"Neden? Anınızı bozmamam için mi? Yeter artık. Seviyorsanız söyleyin. Sevmiyorsanız neden buluşuyorsunuz? Derste birlikte oturdunuz? "
"Arkadaş diye bir şey var" dedim. Bana alayla baktı.
"Hah! Arkadaş? Peki öyle olsun! Neden gece burda gizli gizli buluşuyorsunuz peki? "
"La sanane sanane ya! " dediğimde sırıttı.
"Arkadaşlar böyle buluşmaz değil mi? "
"Malfoy! Git artık! " dedim.
"Git Malfoy! Sen ne hakla sorguya alabilirsin?! Ne cüret bu"
Malfoy korkarak Ve koşarak gitti.
"En son ne diyorduk? " dedim ve oturdum.
"Ha! Aşk konusu" dedim ve ona baktım. Beni izliyordu.
"Hıhı, g-gitsek mi? "
"Aşık mısın bana? " dedim. Gerilmişti.
"B-ben... bilmiyorum"
"İksiri içtiğinde... " dedim ve sustum.
"Biliyorsun, neden soruyorsun? " dedi.
"Aşıksın...rezil olmakta istemiyorsun"
"Benim olmanı istiyorum Lydia, gerçekten başka bir şey umrumda değil, seni... Seni seviyorum Lydia" şok geçirdim.
"Hı, şey... Ben... Ne yapmam lazım şimdi? " dedim ve güldü.
"Ben sana soruyorum, bana... Aşık mısın? "
"Ben bilmiyorum..." dedim ve ayı izledim. Çok güzeldi. Sadece ay ışığı etrafı aydınlatmıyordu.
"Ben gerçekten bilmiyorum"
"Şimdi cevap vermek zorunda değilsin" dedi.
"Galiba... Seviyorum" dedim ve ona baktım.
"Galiba sevgiliyiz? " dedi ve güldüm.
"Telif almadım"
"Bir Riddle adayı olmak ister misiniz Bayan Chang? "
"İsterim Bay Riddle"
"Beni çok mutlu ettin Lydia" dedi ve bana sarıldı. Bende ona sarıldım. Çok sıkı sarılıyordu.
"Tamam, artık gidelim" dedim. Bana baktı.
"Ne oldu Marvolo? " dedim.
"Sevgilimle vakit geçirmek isterdim, zaten tatile de giriyoruz. Yarın seni göremicem, ve bu-"
Ona sarıldım. O da bana sarıldı.
"Herkesin korktuğu kişi benim yanımda minoş birisi" dedim ve güldüm. Geri çekildim. Gülümsüyordu.
"İlk defa beni güldüren, ilk defa beni mutlu eden, ilk defa beni çok seven, ilk defa yanında her şeyi unuttuğum, ilk defa beni rahatlatan kişinin yanındayım"
"İlklerin benimle dolu..."
"Evet, iyiki de ilkimsin" dedi ve bana sarıldı. Bende ona sarıldım ve geri çekildim.
"Gidelim mi? " dedim. Hayır anlamında kafasını salladı.
"Tatilde bize gelmeye ne dersin? Eğleniriz, Ced geliyor, sende gel ha? Aranızdaki buzlar erisin"
"Bilmem, sen istiyorsan"
"Tamam saol, ben sana haber veririm olur mu? Şimdi gidelim. Uyuyacam"
"Tamam" dedi ve kalktı. Bende kalktım.
"Seni uyurken izlemek isterdim. Sabahki görüntünü... "
"Bir gün olucak merak etme" dedim ve ben odama o odasına gitti. Bende uykuya hazırlanıp uyudum.





Özel- Tom Marvolo RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin