Affet Beni

262 15 5
                                    

Sabah her zaman ki gibi kalktım. Filiz daha çok büyümüş...
Hazırlanıp aşağı indim. Derslere girdim. Bugün Astronomi dersi vardı. O yüzden erken yatıcaktım.
"Lydia"
"Aidan?! Git yanımdan! "
"Gitmiyorum" dedi ve yanımıza Marvolo geldi.
"Sevgilimden uzak dur Aidan" dedi bağırmadan. Çok sakin sesle demişti ama bakışları fenaydı.
"Niye ben değil? " dedi Aidan üzülerek.
"Sevmiyorum, lütfen rahat bırak, başka kişiler de bulucaksın eminim, git hayatını yaşa başkasıyla" dedim ve gitti. Marvolo'ya baktım.
"Saol" dedim ve kulağına fısıldadım. Tabi boyum biraz kısa ama her neysee, genede fısıldadım.
"Sevgilim" dedim ve geri çekildim. Kıkırdayıp odama gittim. Çiçeği suladım ve olanları anlatım.
*Marvolo*
Halla bana 'sevgilim' dediği andaydım. Atlatamıyorum. Donakalmıştım. Kelime çok yakışmıştı...ona aşık olmuştum. Bunu kabul ediyorum. Onu birisiyle görünce kıskanıyorum, saçının teline zarar gelse üzülüyorum, ona zarar verenleri öldürmek istiyorum, yanıma geldiğinde, onu gördüğümde çok mutlu oluyorum. Hep yanımdsa kalsın  istiyorum... Bunu kabul etmemek aptallık. Aşığım...
Bir banka oturdum. Fısıldarken çok yakındı. O dediği kelime...sesi...muazzamdı...
"Ne oldu Marvolo? " dedi yanımdaki solumdaki ses.
"Bir şey yok Malfoy, sen Lydia ile uğraşma" dedim ve koridora gittim. Malfoy peşimden geldi. (klasik sahne)
"Hah, ne o? Aşık mı oldun? " dedi ve alayla güldü.
"Hayır, kullanıyorum onu sadece" dedim ama yalandı. Arka tarafımdan ağlama sesi geldi. Oraya döndüm.
"L-Lydia? " dedim. Ağlıyordu, yüzündeki ifade... LANET OLSUN! NAPTIM BEN!? Koşarak gitti.
"NE YAPTİĞİNİ SANIYORSUN SEN MALFOY! " dedim. Malfoy korkmuştu. Koşarak uzaklaştı. Bende Lydia'nın peşinden gittim. Odasına gidiyordu herhalde. Kolundan tutum. Kolunu çekti. Bir daha tutum.
"Bırak Riddle! " dedi. Halla ağlıyordu. Gözleri ve burnu kıp kırmızı olmuştu. Bana 'Riddle' dedi...her zaman 'Marvolo' derdi...cidden onu kırmıştım. Kolunu çekti ve gitti. Bir boşluktayım sanki, etrafım kap karanlık ve boşlukta gibiydim. Nefes almakta zorluk çekiyordum.
"İyi misin Riddle? " dedi birisi. Bu Sofia... Bir şey demeden gittim. İhtiyaç odasına gittim.
"Onu...onu kaybettim...sonsuza kadar kaybettim..."
Kendimi berbat hissediyorum. Kim bilir o ne hissediyor?
"H-Hayır! Ben Tom Riddle! Kaybetmem!"
Onun gönlünü almak lazım! CHANG!
Bahçeye çıktım. Chang ve sevgilisi oturuyordu.
"Chang, bana bir iyilik yap"
"Neden? Ne oldu? "
"Kardeşin... "
"Ona bir şey mi oldu? " dedi panikle.
"Kardeşini çok kırdım. Kendimi affetirmek istiyorum. Bana iylik yap, onun gönlünü nasıl alırım? "
"Ne yaptığına bağlı"
"Büyük bir şey"
"Riddle sen birine kendini affettirmeye mi çalışıyorsun? " dedi Diggory. CİDDEN Mİ?!
"KAPA ÇENENİ DİGGORY! "
"Tamam! Tamam şimdi şöyle ki" dedi Chang. Düşündü...
"Kuru bir özürü kabul etmez, onun sevdiği şeyleri alırsan, yaparsan, onu mutlu edersen özürünü kabul eder" dedi.
"Neyi sever ki? "
"Çoğu şeyi...Ben onunla konuşayım, ikna edeyim, olur mu?"
"Ben ne yapıcam? "
"Eeee sen onu buraya getirmesi için birini ayarla"
"Peki o ne sever? "
"Eee, çikolataya bayılır mesela, tatlıları çok sever, peluş şeyleri de sever, üzgünken bebekten farkı olmaz, piknik yapmayı sever, çiçekleri sever, hayvanları sever, ben onu kırarsam ona çikolatalı süt ve abur cubur alırım ve film izleriz. Ben onunla konuşayım bir"
"Peki, onu buraya getirtireyim" dedim ve Slytherin ortak salonuna gittim. Sofia oturuyordu.
"Sofia, Lydia'nın yanına git ve ablasının bahçede beklediğini söyle, hemen! " dedim ve oda gitti. Bende onun için bir şeyler hazırlamak için çıktım.
*Lydia*
Odamda ağlıyordum. Çiçeğe olayı anlattım ve daha çok ağlıyordum. Aynaya baktım. Gözlerim, burnum, yanaklarım kıp kırmızıydı. Sanki kırmızı boyayı sürmüşüm gibiydi. Çok ağlıyordum. Bunu bana nasıl yapar? Ben ona aşıkken... Bunu kullandı. Birden kapı çaldı.
"Lydia, kardeşin bahçede seni bekliyor" dedi bir ses. Galiba Sofia, sonra da gitti. Bende aşağı indim. Cho ve Ced oturuyordu. Aralarına oturdum.
"Lydia! Bu kadar ne oldu? Anlat"
Kafamı iki yana salladım.
"İstersen gidebilirim Lydia" dedi Ced. Gene kafamı iki yana salladım. Anlatmak istemiyorum...
"Lydia ağladığı zaman hep kekeler ve hıçkırır. Ağlarken hıçkırıyor, ağlaması bitiyor gene hıçkırıyor, kek eliyor da, o yüzdendir belki...ama anlat Lydia, bize söyle"
"C-C-C-Cho, o-o b-b b- beni k-k-kırdı" dedim ve ağlamaya başladım. Ellerimi yüzüme tutum.
"Şaka mı?! Sen ola orta ağlamazsın! Bu kadar ne yaptı? "
"B-b- beni k-k-k-k- kullanıyor m-m-muş" derken halla ağlıyordum. Ağlarken kouşmayı hiç sevmem. Cho bana sarıldı. Bende ona sarıldım. Saçımı okşadı.
"Şşşş, tamam, sakin ol, nerde benim güçlü kızım? " dedi. Güç falan kalmadı. Yok, bittirdi o.
"Bak Lydia, o seni önemsiyor, senin affetmeni istiyor" dedi Cedric. Cho'dan ayrıldım. Kafamı iki yana salladım.
"Evet öyle, barışmanı istiyor Lydia, benden yardım istedi"
Cidden mi? Cidden bunu yaptı mı? Kimseden yardım istemeyen adam, yaptı mı? Bir daha kandırmak için!
"B-b-bir d-d-daha k-k-k-kandırı c-cak"
"Hayır Lydia! Bak sen izin vermezsin zaten, istersen doğruluk iksiri falan içiririz? Ağlama lütfen"
Riddle ile göz göze geldik. Beni böyle görmeseydi!
"Bak Lydia, sakın ol, ağlaman hiç bir şeye yaramaz, sadece kendini paralarsın, yapma hadi" dedi Ced. Haklıyıdı. Ağlamam kesilmişti ama halla hıçkırıyordum.
"Tamaaammm, hadi gölün oraya gidelim ha? " dedi Cho.
'Evet' anlamında başımı salladım. Kalktık. Göl boştu. Cho Ced'e bir şey fısıldadı ve Ced gitti.
"Napalım? " dedi Cho. Ayakkabılarımı çıkartım. Ayağımı suya soktum. Cho'da aynısını yaptı.
"Bir hafta tatile çok az kaldı" dedi. Tepki vermedim. Cedric geldi. Elindeki çikolatayı bana verdi.
"Al Lydia" dedi. Bende aldım ama yemedim.
"Hey! Yesene, Cedric senin için aldı" dedi Cho
"Evet, ye lütfen" diye onayladı Ced. Bende yemeye başladım
"Sincap gibisin Lydia" dedi Ced ve kahkaha attı. Bende göle bakıp gülümsedim. Hepimiz göle bakıyorduk. Daha iyiyim.
"Barışıcak mısın? " dedi Cho. Olumsuz anlamda kafamı salladım. Cedric elini omzuma koydu.
"Seni kandırıyor diye düşünüyorsun değil mi? O zaman iksir içiririz olur mu? Sana aşık bence, sende ona aşıksın"
Bir şey demedim, yapmadım... Bir süre sonra odama gittim. Çiçeğe olanları anlattım ve suladım. Filizde çok büyümüştü.
*Akşam*
Astronomi dersi için gittim. Yanıma o geldi.
"Seninle konuşmamız lazım"
"Benim seninle konuşucak bir şeyim yok"
"Ama benim var, konuşucaz"
"İstemiyorum"
"Zorla mı getirtireyim yani? "
"Gelmicem, ne istiyorsun benden? "
"Konuşucaz Lydia"
"Ko-nuş-mi-caz"
"Ko-nu-şu-caz"
Hadi amaaa! Gitmiyorum!
"Gelmiyorum bir yere! Konuşmicam seninle"
"Geliyorsun benimle, konuşucaz seninle"
Prf geldi ve derse başladık. Der bitince eşyalarımı topladım. Beni kolumdan tuttu.
"Konuşucaz Lydia"
"İstemiyorum! Çığlık mı atıyım yani? "
Beni kucağına aldı ve Göle geldik. Işınlandık, bu yüzden bir şey yapamadım. Halla kucağındaydım.
"Bırak! "
"Bırakıyım da kaç dimi? "
"Ya tamam indir kaçmam"
"Peki" dedi ve beni indirdi. Sonunda!
"Ne var? Ne istiyorsun? " dedim sert bir şekilde.
"Özür dilerim, Malfoy'a yalan söyledim. Yemin ederim"
"Neden yalan söyledin? "
"Malfoy benimle dalga geçicek diye, özür dilerim"
"Bir dakika, sen benden iki defa özür diledin, hemde sen? "
"Evet ben, senden özür dilerim Lydia"
"Üç oldu"
"Lydia, beni affedicek misin?"
"Bilmem"
"Seni, seni kaybetmek istemiyorum" dedi ve bana sarıldı. Çok sıkı sarılmıştı. Kokusu...kokusu çok güzeldi. Çok güzel kokuyordu, sarılırken saçımı da okşuyordu.
"Yatıcam"
"Lydia, beni affetmem için her şeyi yaparım"
"Her şeyi? "
"Herrr şeyi"
"Peki, test edicem seni"
"Test mi? "
"Hı, herrr şey değil mi? "
"Peki, napmalıyım? "
"Asanı ver"
"Asam mı? "
Başımı olumlu anlamda salladım. Asasını verdi. Elimi uzattım. İlk defa el görmüş gibi bakıyordu elime.
"Tutsana elimi"
"Elini? "
"Ya çocuk sen sağır mısın? "
"Hayır" dedi ve elimi tutu.
İhtiyaç odasına geldik. Evet iksir yapıcam.
"Eveettt, başlayalım"
"Neye? "
"Görürsün"
"İksir değil mi?"
"Evet süper zeka" dedim ve iksir yapmaya başladım.
İksiri bitirip ona verdim ve hepsini içti! Biraz bekledik etki etsin diye, şimdi soru zamanı!
"Marvolo,  Malfoy'a söylediklerin yalan mıydı? "
"Evet yalandı"
"Pekiii, neden yalan söyledin? "
"Lord olmak istiyorum ve dalga geçmesin ler diye"
"Bana aşık mısın? "
"Evet" dedi ve hemen ağzını kapattı.
"Peki benimle sevgili olmak mı istiyorsun? "
"Evet" dedi ve tekrar ağzını kapattı elleriyle.
"Marvolo ne kadar kapatırsan kapat, gene sor sorduğumda açıcaksın, senin biliyor olman lazım"
"Evet biliyorum"
"Peki, dalga geçmelerini istemiyorsan, nasıl olucaz? "
"'Gizlice oluruz diye düşündüm ama bilemiyorum belki gösteririz, sen nasıl istersen' diye düşündüm"
"Peki anladım, peki beni kullanmayı düşündün mü? "
"Hayır, seni kullanmayı hiç düşünmedim"
"Eeee, başka soru kalmadı. Odalara gidelim. Zaten uykum var ve geç oldu, yarın sarhoş gibi kalkıcam"
"İstersen, sana göz kulak olabilirim? "
"Hayır, seninle dalga geçerler şimdi, kendi başımın çaresine bakarım ben" dedim ve asasını ona verip gittim. Çiçeğe olanları anlattım ve yattım. 

*nasıl olmuş arkadaşlar?*
Okuyan varsa tabi...

Özel- Tom Marvolo RiddleHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin