Tamamen ekip ve oyuncular için kapatılmış gece kulübündeydiler. Henüz hiçkimse ülkeye dönmeye hazır değildi. Ortak bir kararla bir gün daha Peruda kalmaya karar vermişlerdi.Zehra, az içiyordu. Sarhoş olmak niyetinde değildi. Ebrar çoktan kafayı bulmuş Vargas'la hoplayıp zıplarken Hande de bir köşede Saliha'yla dans edip birileriyle görüntülü konuşuyorlardı.
Ne kadar istese de ona ulaşamıyordu. Onunla konuşmaya ihtiyacı vardı ancak Hande ne zaman ona yaklaşmaya kalksa sanki o hiç orada yokmuş gibi davranıyordu. Aradığı gözleri bir türlü baktığı yerde bulamıyordu.
İç çekip arkasına döndüğünde Ayça'yı kollarını omuzunda kavuşturarak onu izlerken buldu.
Nihayet içmeye karar vermişti Zehra. Barmene kadehini doldurmasını işaret ederken bir taraftan da en yakın arkadaşının gözlerindeki şüpheden kaçmaya çalışıyordu.
"Bana kim için bu kadar Leyla'ya döndüğünü anlatmak ister misin Zehra?"
Ayça, kafasını soluna eğerek Zehra'nın kolunun kenarından arkada eğlenen ikiliye baktı. Hande'nin sırtı onlara dönüktü.
"Ya da ben sana söyleyeyim. Seni göremeyen biri için bu haldesin. Yedi numaranın sahibi, öyle değil mi?"
Zehra'nın gözleri dolmuştu. Barmenin önüne bıraktığı kadehi alıp dudaklarına götürürken eli titriyordu. Gözlerini yakan yaşları serbest bıraktığında nihayet kadehi de dudaklarından çekerek elini ağzına götürdü.
"Söylememe gerek kalmadan herkes neyin ne olduğunu anlamış bakıyorum."
Elini öfkeyle hareket ettirerek gözlerinden akmaya devam eden yaşları sildi.
"Asıl anlaması, görmesi gereken kişi dışında herkes..."
Zehra, kadehini tamamen bitirip tezgaha bıraktı. Barmene bir yenisini daha doldurmayı işaret ettiğinde Ayça elini yüzüne kapatarak sandalyesine yaslandı. Yaklaşan barmene, "Ben de aynısından rica edebilir miyim?" diye fısıldarken elini yüzünden çekip bakışlarıyla önünde kendini yiyen arkadaşını takip etmeye devam etti.
"Onunla konuşmam gerek ama daha ona ne söyleyeceğimi bile bilmiyorum. Belli ki tek taraflı bir duygu taşıyorum ve bu yüzden ona ne söyleyebilirim ki?"
Yutkunurken dolu gözlerini kapatarak omuzu üzerinden arkaya dönüp bakmamak için direndi.
Sanki birisi eliyle onu yürüdüğü düzlükten çıkarıp dolambaçlı bir yola sokmuş da asla yolu bulamıyormuş gibi hissetmeye devam ediyordu. Bu kendi başına başa çıkabileceği bir duygu yoğunluğu değildi. Onunla konuşmak istiyordu.
Dönüp arkasına baktı. Hande, tam Saliha'nın kulağına bir şeyler fısıldamak için sağına dönerken nihayet gece boyunca ilk kez ikisinin de gözleri buluştu.
Zehra, yutkunarak yeşillerini onu izleyen kahvelerde tuttu. Barmen kadehini getirmişti. Titreyen parmakları kadehin etrafını sardığında gözlerini bakışları içine işleyen gözlerden çekmeden kadehi yeniden dudaklarına götürdü. Ona ne zaman bu denli aşık olmuştu ki? Aşk bu kadar kısa sürede tanımlanabilen bir duygu muydu? Ya da ona hep aşık mıydı?
"Hey kime diyorum?"
Ayça'nın sesi nihayet kulağına ulaştığında bir anlığına gözlerini onu mıknatıs gibi içine çeken gözlerden ayırarak arkadaşına döndü.
"Hı?"
"Bu daha ne kadar böyle devam edecek?"
Zehra, paniklemişçesine tekrar dönüp geriye baktı. Aradığı gözler artık orada değildi. Hande, yeniden eğlenerek Saliha'yla bir şeyler konuşmaya devam ediyordu. Zehra, acıyla yutkundu. Evet, evet, kesinlikle tükürüğü bile canını yakıyordu. Boğazındaki yumruyla baş etmeye çalışırken izlediği manzaraya karşı sessizce fısıldadı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NKBİ ~ gxg | hanzeh
ЧиклитSöyle bana kalbim neden böyle yanıyor Senin yüzünü görünce?