0.5

1K 96 71
                                    

Bazen öyle okurlarla karşılaşıyorum ki Allah'tan sabır istiyorum.

Sırf toxsit okurlar yüzünden bölüm yazmaya heves bırakmıyorlar.

Bazı okullarda var çok tatlı ve sempatikler sırf onlar için insan ne olursa olsun bölüm yazmak istiyor.

...............................................................................

Seokjin uzandığı yatakta dönmeyi keserek, yatakta oturur pozisyona geldi. Deliğinden gelen sıvıyla kendini altındaki yorgana sürterek kaşınan deliğinin kaşınmasını kendince engellemeye çalışıyordu.

Seokjin ne yaparsa yapsın içindeki garip histen bir türlü kurtulamıyordu. Deliğinin içindeki kaşıntının geçmesi için, içine girecek bir şeye ihtiyacı vardı.

"Lanet olsun! Ben burda bacaklarımı namjoon beye aralıyorum hiç kimsenin yapmadığı şeyi yapıyorum o ise gelip bana nazlanıyor ya. Benim sana nazlanmam gerek senin bana değil ya bu nasıl bir saçmalık?"

Seokjin kendi kendine isyan ederken açılan kapıyla hızla kapıya dönmüştü. İçeri giren namjoon'u görünce büyük bir heyecanla kendisine yaklaşmasını bekledi.

Namjoon elindeki karışımı seokjin'e uzatığında seokjin kaşlarını çatarak karışımı namjoon'a doğru iti.

"İğrenç kokuyor bu hayata içmem bunu"

Namjoon iç çekerek elindeki karışıma bakıp seokjin'in yatağına oturarak ileri geri salanan tilkisine baktı.

"Seokjin, diğer çocuklarda taehyung yüzünden kızgınlığa girdiler. Lütfen beni uğraştırma bitanem ve iç şunu"

Seokjin dudaklarını büzüp namjoon'a yaklaşarak kucağına oturduğunda, altında his ettiği sertlikle kendini oraya bastırmamak için kendi zorla tutarak sahibinin elindeki karışımı alarak hızla tek dikişte içti.

"İçtim şimdi benle ilgilen"

Seokjin boş bardağı yavaşça yere bırakıp kendini sabahtan beri yapmak istediği şeyi yaparak altındaki erkekliğe bastırdığın da içindeki kaşıntı hissi daha fazla artmıştı.

Namjoon his ettiği kalçalarla hızla seokjin'in belinden tutarak kucağından indirmişti.

"Jin uslu dur, birazdan dinecektir ağrıların"

Namjoon arkasına bakmadan hızla odadan çıktığında önündeki şişliğe bakarak dişlerini sıkmıştı.

"Hiç zamanı değildi"

.................................................................................................

Jungkook 18 yaşına girmenin ağırlığını vücudunda his ederken üstüne kızgınlığa da girmesi onu hayaliyle daha çok bitkin düşürmüştü.

Jungkook sürekli koşan zıplayan ve enerjisi bir türlü bitmeyen bir türdü. Şuan ağrıları yüzünden bir santim bile yerinden oynamamak sinirlerini bozuyordu. Taehyung'u ve jimin'i istiyordu hemde fazlasıyla.

Odasının kapısı açıldığında kafasını kaldırıp içeri girenin kim olduğuna bakacak gücü bile yoktu. Jungkook aldığı yoğun kokuyla zorla başını yataktan kaldırıp içeri girene baktığında.

Karşısında siyaha bürünmüş gözleri göründüğün de derince yutkundu. Taehyung yatakta yarı çıplak bir şekilde uzanan tavşanı gördüğünde alt kısmına giren sancıyla derince inledi.

Jungkook duyduğu hırıltılı sesle kollarını iki yana açarak sevgilisinin onu kucağına almasını belirtiğinde, taehyung hızla tavşana yaklaşarak onu kucaklayıp jimin'in odasına yol aldı.

(⁠ᗒOWNERᗕ⁠) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin