1.9

484 48 2
                                    

Son bir bölüm kaldı

..........................................................................................

Parmaklıkların arasında olan hoseok, jimin ve jungkook üzgün bir surat ifadesiyle polislerle konuşan eşlerine baktılar.

Etrafta onlar dışında kamp yapan kişiler yüksek sesten rahatsız olarak polisleri aramışlardı, gelen polislerde haliyle kavga eden kişileri direkt olarak tutuklanmıştı.

Hoseok, polislerle konuşan kocasını izlemekten sıkılarak yan tarafında başka parmaklıklar arasında olan kızlara döndü.

Hepsi bu aptal kaşarlar yüzünden tutuklanmışlardı onlar olmasaydı ailesiyle birlikte güzel bir kamp gezisi yapıyor olucaktı.

"Hoseok çiçeğim~ seni nasıl hapse atarlar"

Hoseok duyduğu sesle yanına gelen bogum'a baktı.
Jimin ve jungkook ise kendilerine değil direk olarak hoseok'a yönelen amcaları'na göz devirerek namjoon'un gözlerinin içine baktılar.

Namjoon gördüğü bizi kurtar bakışıyla iç çekmişti.
Seokjin kucağındaki jeon'la kızlara ölümcül bakışlar atarken polislerin seslenmesiyle polislere dönmüştü.

"Bay kim , verdiğiniz ifadenin altına imza atmalısınız"
"Tamam"

Yoongi, sevgilisinin yanında durmuş ağlayan bogum'u gördüğünde sinirleri yükselmeye başlamıştı. Namjoon,polisleri tanıdığı için bogum'u çağırmıştı tabiki bogum polislerle konuşarak onların çıkışını onaylamıştı.

Ne kadar kocasını kurtarmış olsada ona sulandığı gerçeğini değiştirmiyordu!

"Bogum amca senin burda ne işin var?"
"Seni kurtarmaya geldim benim küçük sincabım'
"Bizde burdayız amca!'

.................................................................................................

Eve gelen aile üyeleri sessizce koltukta oturmak dışında hiç bir şey yapmıyordu. Kimseden tek bir çıt çıkmadan sessizce oturuyorlardı taki taemin konuşana kadar

"Baba o çatıları biy süyü döydünüy mü?"
(Baba o cadıları bir sürü dövdünüz mü)

Taemin'in sorusuyla kısa bir süre birbirlerine baktıktan sonra hepsi aynı anda kahkaha atmaya başladılar.

Ne kadar kapm gezileri berbat olmuş olsalarda kavga ettikleri an gözlerinin önünde canlandığın da kahkahalarını tutamadılar.

Sadece güzel bir tatil yapmak istiyorlardı sesiz sakin bir şekilde.

Ne olursa olsun hepsi bir araya toplandıklarında başlarından bela asla eksik olmazdı çocuken olduğu gibi yine başlarını belaya sokmuşlardı.

Daha önce kodese defalarca atılmışlardı.

"Mağaza olayını hatırladınız mı?"
"Hoseok'un etek almasını mı, yoksa seokjin'in parlak bulduğu yüzüğü alması mı?"
"Gerçekten o zaman başımı büyük belaya sokmuştunuz"

...

Namjoon aylar geçtikçe hızla büyüyen minikleri için alışverişe çıkması gerekiyordu.

Çocuklar büyüdüğü için kıyafetleri küçülüyordu haliyle masrafları da onlarla birlikte büyüyordu. İşten izin aldığı bir günde ufaklıklarıyla birlikte alışveriş'e çıkmıştı.

Geldikleri büyük mağazanın önünde minikler şaşkınca içeriye bakıyordu namjoon ise onları kaybetmemek için gözlerini miniklere dikmişti. En ufak bir dikkatsizlik çocukları kaybetmesine sebep olurdu.

(⁠ᗒOWNERᗕ⁠) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin