22 bölüm yazıldıktan ve okuyan okuduktan sonra bu açıklamayı eklemem ne kadar mantıklı oldu hiç bilmiyorum ama bari yeni başlayanlara küçük bir dipnot düşeyim (:
Kitaptaki her şey hayal ürünüdür ve gerçegi yansıtmamaktadır sadece kendim çalıp kendim oynuyorum. OQEKKQKE
Yeni okurlar hoşgeldiniz iyi okumalar ((:
***
Tahsin'in Gözünden;
Yorgunlukla kendimi koltuğa attım. "Ay bu intörnlük ne zor işmiş anacım ya!" Ben kısmen isyanlardayken Çağatay gülerek beni izliyordu. "Eee psikolog bey bu isler bu kadar kolay değil işte. Kahve yapıyorum ister misin daha cok işimiz var kendine bi gelde."
Oflayarak başımı salladım ve sehpadan dosyalarımı aldım. "İlgileneceğim yeni bir hasta gelmiş servise.." dosyaları inceledim. "Sergen özen.. 27 yaşında, intihar düşünceleri ve ağır depresyon." İç çektim. "İnsanlar ne sorunlarla ugraşıyor ya burdaki fotografına baktığımda sağlıklı birine benziyor oysa ki."
Çağatay yanıma oturdu ve kahvemi uzattı. "İşte her şey dışardan göründüğu gibi olmuyor bazen." Dosyayi elimden alıp kahveyi verdi kahvemi yudumlarken oda dosyayı inceliyordu. "Üç kez intihara teşebbüste bulunmuş ne acı.."
Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Gidip onunla bi seans yapacağım bu gün. Merak ediyorum durumunu." Kahvemi bitirmemle ayağa kalkmam bir oldu. "Ama ilk önce visitlerimi bitireyim. Sonra görüşürüz çataycım." Gülümsedim ve önlüğümü düzeltip intörn odasından çıktım.
"Arkadaşlar biraz sessizlik!" Iç çekerek yeni hastanın yerleştirildiği odaya yürüdüm. Dosyaları elimde sıkıca tutuyordum. Sebepsiz bi gergin-
lik vardı omuzlarımda ama önemsemedim pek. Kapıyı açtım ve hastaya baktım."Merhaba, Sergen?" Başını benim dercesine salladı ve yatağa oturdu. Karşısındaki tekli koltuğa oturup ona gülümsedim. "Yerleşebildin mi bakalım." Oysa sıfır mimikle bana bakmayı seçti. Zor dönemlerden geçtiğini bildigim icin bunu çok önemsemedim.
Tüm odağı kollarındaki sargı bezlerindeydi. "Ben yine ne yaptım kendime..." gözleri doluyordu ama ağlamamak için kendini fazlasıyla sıkıyordu. Ayağa kalkıp ona güven vermek isterce omuzlarını tuttum ve hafifçe sıktım. "Şşş.. kendini sıkma rahat bırak. Burda seni yargılayacak, kötü hissettirecek hiçbir şey, hiç kimse yok."
Cümlelerim tam olarak bitmemişken kendimi kollarının arasında buldum. Göz yaşlarını serbest bırakmıştı sonunda. Ona sarıldım ve sırtını sıvazladım. "Ben dayanamıyorum doktor.. her şey üstüme geliyor nefes alamıyorum tad alamıyorum koku alamıyorum." Hıçkıra hıçkıra ağlıyordu. "Ailem benden oldum olalı nefret ediyor. Onların gözünde hiç bir zaman değerli olmadım." Başını kaldırıp gözlerime baktı. "Suan senin yaptığını babam bir kere yapmadı bana."
Cebimden bir peçete çıkartıp yanaklarını sildim. "Eski toprak babalar hep öyledir sergen. Eminim seni çok seviyodur ama gösteremiyodur. Her baba her anne evladını canından çok sever." Kafasını delirmis gibi iki yana salladı ve siddetli sekilde ağlamaya devam etti.
Onu ensesinden yavasca tutup kendime bastırdım. Tahmin ettiğimden daha kötü bi vakaydı bu. Cebimden bi ilac ve şırınga çıkarttım. "Seni biraz dinlendirebilir miyim? Yarın tekrar konuşuruz hm?" Sergen yorgun ve kızarmış gözlerini ovalayıp yatağa uzandı. "Pekala.." gülümsedim ve onu rahat bi pozisyona getirip sakinleştiriciyi vurdum. "Yarın görüşürüz tamam mı Sergen?" Saçlarını elimle düzeltip üstünü örttüm. "Şimdilik iyi uykular."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikolog || TahSer
FanfictionOnu kaybetmekten cok korkuyordum. O karanlığımdaki güneşimdi etrafımı aydınlatmış görebilmemi sağlamıştı ve ben o karanlıga geri dönmek istemiyordum.