İntörn odasına girdim ve Mert'in yanına oturdum. "Mert günaydın, bu benim servisteki hastam var ya onunla bu gün sen ilgilenir misin? Benim finallerim başlıyor randevulu hastalarımı halledip ders çalışacağım." Mert başını salladı. "Bana programı ver halledeyim ilaçları falan." Başımı salladım ve çizelgeyi ona verip sarıldım. "Çok teşekkürler." Gülümseyetek odadan çıktım. Sergenden ayrı durmak istemiyordum ama duygularım işimin önüne geçiyor gibiydi.
Odama girip randevumu kontrol ettim. "Yarım saat ders çalışabilirim bence." Kitaplarımı aldım ve spotifydan müzik açıp ders çalışmaya başladım. Zengin olmadığımdan premium'um yoktu iki üç sevdiğim şarkıdan sonra hiç bilmediğim şarkılat çalmaya başlamıştı.
Yarım saat dolduğunu çalan kapımla anladım "buyrun!" Odaya giren 18 19 yaşlarında bir erkek çocuğuydu. Gülümseyerek onu terapiye hazırladım. "İsmin Tunahan değil mi?" Gülümseyerek başını salladı. Kısa bi sohbetimiz sonucunda Eşcinsel olduğunu ailesinin bunun bir hastalık olduğunu düşündügünü öğrendim. Böyle ailelerin olması beni çok sinir ediyordu. "Bir insan çocuğunu olduğu gibi kabul etmeli be Tunahan. Sorun gerçekten ailende.." omzunu güven verirce okşadım. "Kendini bir şey olarak tamamlayabilmen bile bir şey bence." Dudaklarımı birbirine bastırdım. "Ben onu bile beceremiyorum."
Sergenin Gözünden;
Yataktan kalktım ve dışarıyı izledim. Her şey boş ve anlamsızdı.
Mesela bu kuşlar nereye gitmeye çalışıyor. Şu simitçi neden bu işi yapıyor, kazandığı parayla kaç gün geçinebiliyor. Bu hayatı neden yaşıyoruz sonunda ugruna yaşanacak ne var...
Ellerimi başıma koydum ve gözlerimi sıkıca kapattım. Beynimin içindeki ses susmuyordu. Kafamı kopartmak istiyordum. Belki o zaman susarlar diye düşündüm ama gidecek gibi durmuyolardı. Nefes alışım zorlaşıyodu her saniye. yatağa oturdum ve yandaki acil durum tusuna ulaşmaya çalıştım. O sırada odaya biri girdi ve yanıma koştu. "Hassiktir ne oluyor böyle."
Göz kapaklarım her saniye ağırlaşıyor ve görüşüm bulanıklaşıyordu. En son giren kişinin elindeki şırıngayı hatırlıyorum.....
=====
Uyandığımda başımda tanımadığım bir adam dikiliyordu. Gözlerimi açtığımda rahatlamış gibiydi. "Çok şükür..." gözlerimi yavaşça ovaladım ve derin bir nefes aldım. "Ne oldu bana?" Doktor gergin duruyordu. "Sana ilaçlarını vermek için girdim, girdiğimde bi anda nabzın uçmuştu yanına geldiğimdede bayıldın zaten bizde ne olduğunu anlamadık bu ilk kez mi başına geliyor?" Başımı iki yana salladım. "Hayır.. her düşüncelerimi kontrol edemediğim zaman bu kadar agır olmasada kötüleşiyorum."
Doktor telefonunu aldi ve birilerini aradı. "Su verir misin?" Yavaşça doğruldum ve suyu içtim. Ağzım kupkuruydu. "Tahsin bi gelir misin senin hastanın odasına? Biliyorum meşgulsun ama durum biraz ciddi." Tahsin'in adını duyduğumda toparlanmaya çalıştım ama doktor beni yatırdı. "Çok fazla kıpraşma bi beyin filmini çekmeye götürücez seni."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikolog || TahSer
FanficOnu kaybetmekten cok korkuyordum. O karanlığımdaki güneşimdi etrafımı aydınlatmış görebilmemi sağlamıştı ve ben o karanlıga geri dönmek istemiyordum.