Saatime baktım. "Birazcık daha kalabilirim sanırım." Gülümsedim ve parmakları-
mızı birbirine geçirip ona baktım. "Birileri bir günde özlemiş beni aboo." Sergen kıkırdarken ilgili ilgili onu izledim. "Bende seni çizip sana vereyim diyeceğimde kör olur kalırsın valla göz doktoruda yok burda vicdan yaparım." Kahkaha attım."Yok be kör kalmam." İlk geldiği güne göre resmen gözlerinin içi parlıyordu. "Hadi gel deneyelim çizmeyi." Defterimden iki sayfa koparttım ve masayı önümüze çektim. "Süremiz maksimum 15dk ama randevulu hastam var gitmem lazım." Sergen başını salladı ve kurşun kalemini alıp çizime başladı.
"Ya çok kötü olucak kesin ya..." çizime basladım. "Bak bakim bi bana." Gülümsedim ve yüzünü uzunca inceledim. "Ya gidip fotokopini çıkarttırsam bile canlıdaki halin kadar güzel olmayacak ama haksızlık bu!" Omzuna hafifçe omzumla vurdum ve resmime devam ettim.
En son köşesine küçük bir kalp çizip resmimi bitirdim. "Ay bu cok komik gozukuyo ama." Sergeni dürttüm ve gülmeye başladım. Sergen gülümsedi. "Benzemiş aslında ya." Resmi alıp yüzüyle yanyana getirdi. "Resmimizi çeksene." Başımı salladım ve telefonumu çıkartıp resmini çektim. "Bak şu güzellige bide benim berbat çizimime hakaret etmiş gibi oldum."
Sergen fotoğrafa bakıp gülümsedi. "Bu resimle uyurum ben bu gece." Anlık gelen iç güdüyle hiç düşünmeden yanağını öptüm. "Sen çok tatlısın. Bu resmi terapi odamın en güzel ve göze çarpan kösesine yapıştıracağım."
Sergen kızarmıştı yine "kızara kızara hastaneden taburcu olurken kalifiye domates olucaksın be sergen." ayağa kalktım ve ortalığı hafifçe topladım. "Ben gideyim artık hm?" Sergen başını iki yana salladı. "Lütfen gitme.." Saçlarını düzelttim ve yanağını hafifçe okşadım. "Bekleyen hastam olmasa gitmezdim canım." Dudaklarını büzüp gözlerime baktı. "Ben psikoloji okudum be sergencik manipüle mi etcen sen beni." Gülerek çantamı aldım. "Akşam çıkmadan önce ugrarım bir daha." Öpücük atıp odadan çıktım.
Intörn odasına girip çay aldım ve Çağatay'a el salladım. "Naber psikolog bey?" Çağatay kaşlarını çatıp bana bakıyordu. "Sana sormalı? Nerelere kayboluyosun tüm gün?" Omuz silktim ve çayımı yudumladım. "E hastanedeyiz ya hastalar var?" Çağatay bu yanıta memnun olmamıştı. "Şu hastanın odasından çıkmıyorsun başka ne hastası?"
Kaşlarımı çatarak ona baktım. "Ne ima ediyosun lan sen? Onun tüm sorumluluğu bende ve mezun olmamı sağlayacak olan hasta o tabiki ona şuan daha yakın olacağım." Göz devirdim ve odadan çıktım. Randevulu hastam gelmek üzereydi hemen odama girip hazırlıkları hallettim.
Çağatay'a çok sinir olmuş-
tum. Bazen ağzından çıkan kulağına ulaşmıyor. Hastamla aramda ne olabilir yani offf.. defterimi çıkartıp içindeki resme bakıp gülümsedim. O sırada odaya hasta girmişti. Ayağa kalktım ve koltuğu gösterdim. "Buyrun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikolog || TahSer
FanfictionOnu kaybetmekten cok korkuyordum. O karanlığımdaki güneşimdi etrafımı aydınlatmış görebilmemi sağlamıştı ve ben o karanlıga geri dönmek istemiyordum.