8

48 15 167
                                    

Diviti elime daha yeni aldım. Dışarısı kapalı duruyor, yağmur yağmadan gelsen ya ne güzel olur. Her ne kadar benden dayanıklı olsan da üşümeni hiç istemem sevgilim.

Şömineye birkaç odun attım daha yeni, geldiğin zaman güzelce ısınırsın. Dediğin gibi içtim çayımı da. Kaslarım ağrıyor biraz. Ateşim var gibi emin değilim. Evden dışarı da çıkmıyorum anlamıyorum ki nasıl hasta oluyorum?

Neyse ki bana gözü gibi bakan bir eşim var. Hiçbir sevgiden yoksun bırakmayan sen varsın.

Diviti tutacak hâlim yok gibi, yazılarım da manasız ve okunmaz geliyor gözüme.

Yüzümü yıkadım tekrardan, şimdi biraz daha iyiyim. Havalar soğuyor git gide üşütüyorum farkına varmadan. Sen üstüme hırkanı giydirmesen aklıma gelmeyecek belki üşüdüğüm.

Bana kızmakta haklısın. Kendime pek dikkat etmiyorum sanırım. Çok dirençli değilim. Sık sık hasta olmamın nedeni de bu olsa gerek. En azından sen daha güçlüsün benden. Evden pek çıkmayan benim ama hasta olan yine ben oluyorum. Sana yük olduğumu düşünürdüm ama sen bunu duysan üzülürsün bu yüzden ne ben böyle bir şey yazdım ne de sen böyle bir şeyi okudun. Tamam mı sevgilim?

İş aramaya gitmiştin, gelmek üzeresindir. Güneş battı batacak.

Meydana gitmişsin bugün. Bize destek çıkan yaşlı adam sana yardımcı olmuş. Müstensihlik¹ yapacakmışsın. Çok mutlu oldum. Biz kasabadayken de yapardın bu işi. Hem yardımım da dokunur. Omzundaki yükü biraz da ben sırtlanırım.

Kedimiz üç gündür gelmiyor bahçemize. Daha önceden gelmesi gerekirdi ama hâlâ görünmüyor ortalıkta. Bahçeye kurduğun küçük kulübede de yok. Havanın soğuk olduğu günler kulübeye mutlaka gelirdi. Umarım iyidir.

Kışın hakimiyet kurduğu son zamanları yaşıyoruz. Gündüzler biraz daha uzuyor. Geceler de çok güzel ama bahçemize gün ışığı yakışıyor sevgilim. Senin gelişini boyalarımla ve tuvalimle beklemek tarif edilemez bir mutluluk benim için. Daha önce seni çizmeye çalışmıştım ama kabiliyetim yetmedi buna. Sana yakışmadığını düşündüğüm için kaç resim yaktım acaba? Bir keresinde ellerini çizmiştim. Sanırım en iyi çizimim o olmuştu ama ihmalim yüzünden ıslandı ve dağıldı boyalar. Bahçede yaramaz bir kedi varken çimlere oturarak resim çizmemem gerektiğini anladım o gün.

Çoğu şeyi bana sen öğrettin. Resim yapmayı, şiirler yazmayı, çiçeklerle ilgilenmeyi...

Güzel düşünmeyi, güzel bakmayı, güzel sevmeyi ben yine senden öğrendim.

17 yaşında bir çocuğu büyüttün sen. Kendinden kattın, ellerinle büyüttün. Aramızda sadece iki yaş vardı ama sen hep olgun biri oldun. "Seni bekledim küçüğüm. Ne senden başka yüze baktım ne de başkasını aklımdan geçirdim." demiştin ya. O sırada büyüyecek tek kişinin ben olmayacağını anlamıştım. Biz sevmeyi ve sevilmeyi beraber öğrendik.

- Ryuunosuke Nakahara

.

.

.

Müstensih¹: Bir yapıtın el yazısıyla kopyasını hazırlayan kimse.

Diğer bölümde görüşmek üzere.

-Lord

Carmen | ChuuakuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin