Hiç hoşuma gitmeyen alışkanlığımıza geri döndük bugün. Aceleyle yaptık kahvaltımızı. Yine sen bizim için çalışmaya gittin. Yine ben çıkamadım evimizden.
Tek işimin sana yemek yapmak olduğunu düşünüyorum bazen ve inan bu hiç adil değil. Tekrardan yakalanırsak diye korkuyorsun biliyorum. Kaldıramayız ikimiz de. Yaşayamadıkları aşkları iki adamın yaşamasına dayanamayan insan kılıklı yaratıkların bizi tekrardan ayırmasını kaldıramayız.
Bizi tanıyanlara hastalığımın olduğunu söyledik, senin kardeşim olduğunu...
Onların gözünde sen vefakâr bir abisin. Ben de abisinin bakmakla yükümlü olduğu işe yaramaz kardeşi.
Kimse bilmez ama neden evden çıkmamı istemediğini. Kimse bilmez üzerime nasıl titrediğini. Kimse bilmez ne çabalarla bu çatıya girdiğimizi.
Bizi ayıran insanlar bizi tekrar görürlerse geri dönüşü olmaz. Sırf bu yüzden nadiren yuvamızdan, bahçemizden çıkmama izin veriyorsun ya. Belli etmiyorsun ama çok korkuyorsun Chuuya. Sen, ben evimde otururken bile korkuyorsun. Ya ben ne yapayım Chuuya? Bizim düşmanımız bile belli değil. Nereden bileceğim seni gören bir yaratığın tanımayacağını?
Evet, ben onlara yaratık diyorum. İnsan olan kıymaz sevdaya. İnsan olan bir insandan iki can almaz. İnsan olan öldürmek istemez...
Dün merak ettin ne yazdığımı. Söylemiştim sana, okumanı istediğim zaman okuyacaksın hepsini. Belki bizden sonra birileri daha okur Chuuya. Kim bilir?
Ölümden sonrası var mı bilmiyorum. Varsa ne olacak onu da bilmiyorum. Kutsal kitaplarda lanetli diyorlarmış bize. Benim dini inancım seninki kadar kuvvetli olmadı hiçbir zaman.
İçindeki fırtınaları gördüm ben Chuuya. Beraber olduğumuz güne kadar tereddüt vardı içinde. Bunu sen de söyledin bana. Ama o günden sonra hiç görmedim tereddütünü. Sana hak verdim hep. Hâlâ da veririm. Dindar bir ailenin çocuğuydun. İnançlarına, dinine sırt çevirdin. Zor oldu senin için hep. Ama hiç vazgeçmedin benden.
Başına gelecekleri bilsen dahi bana "Cehennemim en harlı ateşi de cennetin en güzel köşesi de senin elindendir." dediğin günü hiç unutmadım. Her gece yatmadan önce saçımı koklayıp öperek "Cennet'in kokusu böyle demek ki." demeni de hiç unutamam.
Sana söylemedim yine ama bugün de başım ağrıdı. Niyedir bilinmez son birkaç gündür tekrar ediyor. Basit bir soğuk algınlığıdır diye düşünüyorum. Zorla çay içiriyorsun zaten kızıyorum sana. Önemli bir şey değildir ama sen hemen telaşa kapılıyorsun.
Hâlâ söylemedin iki gün neden çalışmadığını. Umarım sorun yoktur. Hep kendi başına çözmeye çalışırsın ya her şeyi...
Hava almak istiyorum. Kedinin de sesi geliyor zaten. Bahçemize çıkıp bekleyeceğim seni. Gelmek üzeresindir şimdi. Tekrar devam ederim kaldığım yerden. Görüşürüz sevgilim.
- Ryuunosuke Nakahara
.
.
.
Diğer bölümde görüşmek üzere, Chuuaku'yla kalın.
-Lord
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Carmen | Chuuaku
Historical Fiction"Sonsuza kadar yaşayacakmışız gibi yaşalım. Belki bir gün sonsuz oluruz. Tek isteğim bu; sen, ben ve bize ait olan her şeyle birlikte sonsuz olalım." edgaronepoe'ya ithafımdır. 05.08.23