38

365 35 55
                                    

"... Kedilerimi almaya gittiğimde babam yoktu, şimdi aşk yaşıyoruz sevgililerimle." Minho kucağına tırmanmış kedisini havaya kaldırıp öpücüklere boğarken onunla görüntülü konuşan Hyunjin hafifçe gülümsedi.

"Jisung ile nasıl gidiyor? Hiç konuştunuz mu?"

"Ben de seni o yüzden aradım, Hyunjin biz sevgili olduk." Hyunjin duraksadı.

"Ne?"

"Bayağı, sevgiliyiz şu an. Ne kadar mutluyum bilemezsin." Hyunjin heyecanlandığı için yerinde zıplamaya başladı.

"Ciddi ciddi çıkıyorsunuz yani? Bekle dur, nasıl oldu neler oldu hemen her şeyi anlat!" Minho yüzüne yayılan hafif gülümsemesiyle Hyunjin'e olanları anlatırken Hyunjin onu dinledi, Minho anlatmayı bitirdiğinde de başını geriye atıp küçük bir çığlık atmıştı.

Tekrar ona dönüp ellerini çırptı.

"Minsung is real! Jeongin'e bunu söylemelisin, gizli gizli size fangirllük yapıyor." Minho kıkırdadı.

"Söylerim ona da, gerçi Jisung söylemiştir."

"Jisung Felix'e söylediyse başka kimseye söyleyememiştir çünkü Felix onu bir daha seninle konuşamasın diye sikerek öldürmüştür." Minho kedisini kucağına bırakıp öbürünü aldı ve havaya kaldırdığı kedisinin burnuna bir öpücük kondurup Hyunjin'e baktı tekrar.

"Sen Felix'le tekrar konuştun mu?" Hyunjin başıyla reddetti.

"Bana mesaj atmış ama cevap vermedim, vermek istemiyorum şu anlık." Minho dudak büzüp o kediyi de diğerinin üstüne bıraktı ve yanında miyavlayan kedisini aldı bu sefer.

"Aşığım ben bunlara ya, yiyeceğim hepsini." Minho onu da öpücüklere boğmaya başlarken Hyunjin kıkırdadı.

"Seni ilk kez böyle sevgi dolu görüyorum."

"Sadece kedilerime, bir de belki Jisung'a." Minho o kedisini de iyice öpüp kokladıktan sonra onu da diğer ikisinin üstüne koydu ve gülmeye başladı. "Kedy kulesi yaptım bak." telefonu alıp kedilerini gösterecek şekilde uzattığında Hyunjin de güldü.

"En üste de kafanı koy fotoğrafını çekicem." Minho dikkatlice çenesini kedilerinin üstüne koyup samimiyetsiz bir ifadeyle gülümsedi, Hyunjin onların fotoğrafını çektikten sonra gülmeye başlamıştı.

"Çok tatlısınız, bunu duvar kağıdım yapacağım." Minho ona cevap verecekti ki merdivenden gelen sesler yüzünden duraksayıp bakışlarını oraya çevirdi, Jisung görüş açısına girdiğinde gergin omuzları gevşemişti.

Jisung elindeki küçük hediyeyle içeri girip yerde oturan Minho'ya kocaman gülümsedi ve elindekini kenara bırakıp onun yanına eğildi.

"Kedilerine kavuşmuşsun?" Minho da gülümsedi.

"Yaptık bir şeyler, sen nasıl girdin içeri?"

"Kapıyı çaldım ama açmadın, sonra korumaların benim için açtılar kapıyı." Minho anladığını belirtir gibi başını sallarken Jisung eğilip Minho'nun dudaklarına kısa bir öpücük kondurdu ve hediyeyi almak için geri kalktı, Hyunjin ise sessizce Jisung'un kendisini fark etmesini bekliyordu çünkü çığlık atacaktı.

Jisung elindeki küçük hediyeyi Minho'ya uzattı.

"Belki çok büyük bir şey değil ama..." Minho onun uzattığı hediyeyi aldı.

"Sungie-ya, bana hediye falan almana gerek yok ki..."

"Olabilir, küçük bir şey zaten." Minho elindeki paketi özenle açıp içindeki küçük kupayı çıkardı, üstünde tatlı bir sincap ve ona sarılmış küçük bir kedi olan bir kupaydı bu.

I'm not me\MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin