29

371 46 85
                                    

"İşin yoksa beraber film izlemek ister misin?" Minho ne diyeceğini bilemeyip beklentiyle kendisine bakan babasına bakakaldı bir süre.

"Şey... Olur, izleyelim." kucağındaki kedisini bırakacaktı ki huysuzlanması üstüne tekrar kucağına çekti ve kendisini takip eden diğer iki kedisiyle beraber dışarı çıktı, babasıyla aşağı indikten sonra usulca bir koltuğa oturmuştu.

Jeongin'i bıraktıktan sonra hemen geri dönmüştü çünkü uçak yolculukları onu fazla yoruyordu, sonraki gün de diğerleriyle konuşmamışlardı.

En azından babasıyla arası iyiye gidiyordu, babası onunla ne kadar zaman geçirebilirse o kadar geçirmeye çalışıyordu.

"Ne tarz bir şey izlemek istersin?" Minho havaya kaldırdığı kedisini öpücüklere boğarken mırıldandı.

"Hiç fark etmez, şimdi seni yesem ne yapabilirsin ki..." kedisinin kafasına daha sesli bir öpücük bırakıp onu sıkıca sardığı sırada babasının bakışlarını görüp istemsizce kızardı.

"Böyle sevgi dolu olduğunu hiç düşünmemiştim."

"Sadece kedilerime karşı." Soonie'yi kucağından indirip bu sefer de Dori'yi aldı ve aynı şekilde sevmeye başladı.

Babası onu bir süre daha izledikten sonra bakışlarını aklındaki filmi açmak adına televizyona çevirdi.

"Bunu izleyelim." Minho itiraz etmeden kedisine sarılıp filme odaklandı.

Başta babasının filmi neden açtığını anlamamıştı, ana karakter birden bir yere gidip dans etmeye başlayana kadar.

Hafifçe kaşlarını çatarak izlemeyi sürdürdü, şimdi yavaş yavaş anlıyordu.

Karakter kendisi gibi dansçı olmak istiyordu fakat çevresindekiler yüzünden hayali asla gerçekleşmiyordu, istediği okula alınsa bile ailesi izin vermediği için gidemiyordu.

Minho gibi...

Kedilerine sarılmış halde filme o kadar dalmıştı ki babasının kendisini izlediğini bilmiyordu, anca film bittiğinde fark etmişti.

Babasına dönüp kendisine baktığını görünce kulaklarının kızardığını hissetti.

"Amacını anlıyorum, ve hala dansçı olmak istiyorum." adam iç çekip ayağa kalktı ve yavaşça Minho'nun yanına oturdu.

"Hayatını yeterince çekilmez bir hale getirdim, değil mi? Artık seni özgür bırakmalıyım." Minho merakla ona bakınca babası ona hafifçe gülümsedi. "Gerçekten istiyorsan yarın seçmelere beraber gidelim mi?" Minho bir süre şaşkınca ona baktı.

"Gerçekten mi?"

"Eğer seni mutlu edecek şey buysa evet, gerçekten."

"Ama tıp..."

"Sikerim doktorluğunu, hastalarını dinlerken dans ettiğin kadar mutlu olacak mısın?" Minho kedisini yavaşça kucağından indirdi.

"Ben... Sanırım olmayacağım, teşekkür ederim." babasına sıkıca kollarını doladığında babası da ona sarıldı.

"Tanrım, kaç yıllık oğlumsun ilk kez bu kadar güzel koktuğunu fark ediyorum." Minho hafifçe gülümsedi.

"Baba bizim kan bağımız var yalnız, bana yan gözle bakamazsın." babası da gülüp onun saçlarını okşadı.

İlk kez yaptığı bu şeyler Minho'yu mutlu ediyordu, belki ona içten içe hala kırgındı ama yine de hoşuna gidiyordu.

Uzunca bir sessizliğin ardından telefonuna gelen bildirim yüzünden Minho hafifçe gerileyip cebinden telefonunu çıkardı ve gelen mesajı açtı.

I'm not me\MinsungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin