Hızlı geçiyorum biliyorum ama bu bölüm biraz daha aileyle ilgili ve birçok kısmı atlamışım AMA ANA FİKRİ VERDİM BENCE
"Peki ya aslında çorapların yönü varsa ve biz ters giyiyorsak?" Jisung yanaklarına doldurduğu cipsleri çiğnerken karşılık verdi.
"Anlarsın ki." Minho ona bir parça daha uzattı.
"Nasıl anlayacaksın?"
"Yani şimdi sen ayakkabını giydiğinde ters giymişsen anlamaz mısın?"
"Ya çok ince bir detay varsa?" Jisung duraksadı, sonra bağdaş kurduğu çıplak ayaklarına baktı.
"Minho ya!" Minho isyan edip kendisinin adeta üstüne atlayan sevgilisi yüzünden küçük bir kahkaha attı.
"Yalan mı? Ya yanakların ters yapıldıysa?" Jisung daha kendisinin omuzlarına saldıramadan Minho tek koluyla onun bedeninin hareket etmesini engelledi ve eğilip küçük bir hırlamayla Jisung'un yanağını ısırdı, bu sefer de Jisung kahkaha atmıştı.
"Çekil başımdan, bütün beyin hücrelerimi bozdun." Minho ısırdığı yanağına ufak bir öpücük bıraktı.
"Hyunjin ve Felix akşam bize geliyorlarmış, çift yemeği yiyemişiz." Jisung ellerini yere dayayıp Minho'nun üstünde doğruldu.
"Siz ne zaman Felix'le iyi anlaşmaya başladınız?" Minho hatırladığı şeyle hafifçe gülüp anlatmaya başladı.
Tam bahçeye çıkmak için adımlarını kapıya çevirmişti ki Minho önünde durunca Felix derin bir nefes aldı.
"Seninle ilgilenmiyorum, siktir git."
"Ayıp ediyorsun." Minho beklemediği bir anda Felix'e kollarını doladı. "Jisung sarılmayı çok sevdiğini söylemişti." Felix hızla onu ittirdi, pek işe yaramıyordu gerçi ama denemekte fayda vardı.
"Jisung sana sarılma düşüncesinin beni kaşındırdığını eklemeyi unutmuş, çek ellerini."
"Asla, sen de bana sarılıyorsun ve iyi anlaşmaya başlıyoruz."
"Öyle bir şey olmuyo-" Minho onu gıdıklamaya başlayınca Felix istemsizce kahkaha atarak iyice yerinde kıvrandı. "Bıraksana beni be!" zoraki söylediği şeye Minho yüzündeki sırıtmayla karşılık verdi.
"Bana sarılırsan bırakırım."
"As-la!" böyle dese de bir yerden sonra dayanamamış, Minho onu bıraksın diye kollarını sıkıca Minho'ya sarmıştı.
"Pes ediyor musun?" gülmekten nefesi kesildiği için başını sallamakla yetindi. "Ve artık Minho orospusu demek yok?"
"D-üşünü-tamam yok." Minho onu daha sert gıdıklayacaktı ki Felix'in söylediği şeyle durup ona sarıldı.
"İyi aferin, artık en sevdiğin hyungun benim." Felix kendine geldikten sonra geri çekilip gülerken terlediği için alnına yapışan saçlarını geriye yatırdı.
"Hayır, kimse Changbin hyung edemez." Minho tekrar ellerini kaldırınca Felix de ellerini kaldırdı. "Chan hyung sorsa da aynı cevabı veririm, Changbin hyungun kasları hepimizi siker geçer."
"İkna olmadım, gel buraya." Felix kendisini yakalamak için üstüne gelen Minho yüzünden koşar adımlarla üst kata çıktı.
İkisinin bu koşuşturması evdeki herhangi bir odada, Hyunjin Felix'i kucaklayıp Minho'ya en sevdiği hyungu olduğunu söyleyene kadar havada tutunca sona ermişti. Felix bunu söyledikten sonra da Minho onu Hyunjin'in yanında bırakmadan kolunun altına alıp kendisiyle aşağı çekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
I'm not me\Minsung
FanfictionMinho, kendisine mesaj atan sözde Jisung'a aşık olmuştu fakat hayatında her şeyden daha önemli bir yer edinmiş bu kişinin sakladığı büyük sırrı bilmiyordu. 👉Texting👈 Not: Mafya hikayesi falan değil ama normal bir texting olduğunu düşünerek başlars...