Lordun Varisi•Mattheo Riddle•

Bölüm 18

- gitmeden önce eve uğramalıyız Mattheo. Tom, Draco'yla siz gidin. Yemekte görüşürüz olur mu?

Tom: pekala öyleyse. Hadi Draco.

Draco: tamam. Geç kalmayın.

Mattheo elimi tuttu ve evimize cisimlendik. Ev bıraktığımız gibiydi. Sadece döndüğümüzde biraz temizlik yapmam gerekiyordu. Mattheo kendini koltuğa bıraktı.

M: özlemişim.

- sanırım bende.

Derken mutfağa gidip kendime su almakla meşguldüm. Mattheo içinde bir bardak alıp geldim. Suyu kafasına dikip bardağı bana uzattı.

M: gitmeden önce ne kadar vaktimiz var?

- birkaç saat.

M: o zaman hazırlansak iyi olur.

- ben duş almaya gidiyorum bile.

M: beraber?

- not today..

M: şakaydı zaten..

Ona sırıtıp odama çıktım ve serin bir duş aldım. Artık hazırlanıcak enerjim vardı sanırım. Duştan çıkıp banyoda saçımı kuruladım ve sonra giyinme odama gidip giyinecek birşeyler düşündükten sonra önceki gün uyumadan önce düşündüğüm kombini giyindim. Yatak odasına döndüğümde Mattheo üstünde bornozla bana bakarken bir yandan da elindeki havluyla saçlarını kuruluyordu. Nasıl bu kadar çabuk olabildiğini düşünürken zihnimi okumuştu.

M: bu evde 3 tane banyo var..

-doğru. Unutmuşum.

Mavi bornozu ve ıslak saçlarıyla küçük bebekleri andırıyordu. Bu hali çok tatlıydı. Gülümsemeden edemedim.

M: cidden mi kabfsknf

- sana zihnime girme demiştim!

Yanına gidip yanaklarını sıktım.

- ve evet cokk tatli bir bebege benziyosunn.

İki yanağını tutarken bi öpücük kondurduğumda hoşuna gitmişti.

M: bu tatlı bebek böyle ani öpüşlere dayanamayabilir ama bayan Riddle..

Bakışlarım bir anda bornozunun arasından görünen karın kaslarına değdiğinde bunu hemen farkedip sırıtmıştı. Bakışlarımı kaçırdım.

- o zaman bırakıyim da hazırlan yoksa geç kalıcaz.

Tam ondan uzaklaşırken elimi tuttu ve karın kaslarına değdirdi.

M: hoşuna mı gitti?

- bilmem?

M: zihnini okuyabildigimi unutma

Diyip göz kırptı ve dolabına yöneldi.

Masadan makyaj malzemelerimi alıp aşağı indim ve çekmecelerin birinden makyaj aynamı alıp güzel bir makyaj yapmaya başladım.

Saçım ve makyajim bittikten sonra son olarak parfüm sıkarken Mattheo da hazırlanmış aşağı iniyordu.

M: Bu kokuya bayılıyorum. Bütün ev sen kokuyor. Biraz benim yastığıma da sıkta hogwarts ta lazım oluyor.

- haahsga peki mutlaka hatırlat.

Onun yoğun parfümü de odaya gelir gelmez benimkine karışmıştı. Ve cidden kokusunu aldığım en iyi parfüm kokusu olabilirdi.

M: hazırsan gidelim mi artık?

- hımhım.

Koluna girmemi istedi ve diğer elimle de elini tutar tutmaz malikaneye cisimlendik. Bir anda ailemizin karşısında belirmek pek hoşuma gitmese de yapıcak birşey yoktu.