Bölüm 22

1.2K 62 19
                                    

Mattheo'nun sesiyle uyandım.

M: lanet olsun. Yarın şu lanet yere geri dönüyoruz.

Derken elindeki iki mektubu okuyordu. Gözlerimi ovuşturarak cevap verdim.

-Lanet yer mi? Ne güzel iste daha fazla bu evde olmaya katlanamıyorum.

Yatakta doğrulup uykumun açılmasını bekledim.

M: öyle deme. Emin ol burayı özleyeceksin.

- dün ki olanlardan sonra sanmıyorum.

M: iyi olucaksın Lydia. İnan bana. Unut gitsin dün geceyi. Bir daha kimse sana zarar veremez.

- umarım.

M: hâlâ kızgın mısın bana?

- madalyonu geri verene kadar evet.

M: çok sevdin bakıyorum.

-evet çok.

M: vericem ama bidaha delirdiğini düşünürsem yine alırım.

- delirdiğimi mi düşündün??

M: eee hayirr

- defollll.

M: ya! Tamam bekle geliyorum.

Madalyonu almaya gitti ve bende kalkıp elimi yüzümü yıkadım. Banyodan çıkarken Mattheo gelip madalyonu boynuma taktı.

M: neyse sana yakışıyor neyse ki.

- eeevvet. Hiç vermeyeceksin sanmıştım.

M: kıyamıyorum ki..

Kahvaltıdan sonra Tom geldi. Tabiki mattheo nun önceden haberi varmış. Beraber biraz otururken olanlarla ilgili konuştuk.

- mattheo delirdiğimi düşünüyor Tom.

Tom: madalyonu takman senin için daha iyi. Madalyon seni koruyor olmalı. Mattheo sakın bir daha böyle bir aptallık yapma.

Matt: anlamıyorsun Tom. Ne çocuk sesi ne de cam kırılma sesi vardı. Kapı da hiç vurulmadı. Yakın çevrede yaşayan birileri de yok zaten.

Tom: bilemiyorum. Hogwarts'tayken madalyonu sakla. Profesörlerin görmesi iyi olmayabilir.

-bence beni koruyor. Olanları görseydiniz bana inanırdınız.

Tom: Lord'la bu madalyon hakkında konuşucam. Fazla bir bilgim yok.

Matt: o annemin madalyonuydu ya Tom?

Tom: evet. Evet biliyorum.

Başını eğmişti ve konuşmayı kestiler. Bende daha fazla birşey sormadım.

Gün boyunca hiçbir sıkıntı yaşamamıştım ve hogwarts'a dönmeye hazırdım. Mattheo'da gün boyu Tom'la vakit geçirmişti ve biraz olsun gerginliğimizi üstümüzden atmıştık.

Ertesi gün erken kalkıp hazırlandık. Kahvaltıyı hogwarts'ta yapacağımız için direk el ele verip cisimlendik.

Mattheo: hiç özlememisim..

Dedi etrafa bakarak.

-nedense cok özlemişimm. Ben Pansy'nin yanına gidiyo-

Matt: Tek gitmene gerek yok bizi biliyorlar ne de olsa. Diğer binalar da bilsinler artık. Degil mi?

Sadece yüzüne bakmıştım ve elimi bırakmamıştı.

- şaşıracaklarini sanmiyorum.

El ele ortak salona girdigimizde sandığımın aksine herkes bize bakmıştı. Astoria' yı demiyorum bile. Öldürecek gibi bakiyordu resmen.

Lordun Varisi•Mattheo Riddle•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin