Sadist

*6*

Sabah müthiş bir,baş ağrısıyla uyanmıştım. Dün olanlar bir bir aklıma geliyordu. Çok tepki verdiğimin farkındaydım ve bu gün birşey olmamış gibi davranacaktım. Okul elbiselerimi giyince eteğin fazla kısa olduğunu fark ettim. Hadi ama! Bu firmalara eksik kumaş falan mı satıyorlar? Saçlarıma maşayla hafif dalgalar verip parlatıcımı da sürdüm ve aşağıya indim. Esin ablalar evde olmadığı için kahvaltı diye birşey de yoktu . Anlaşılan hamaratlığımı gösterme zamanı !

Dolaptan normal kahvaltılıkları çıkardıktan sonra saate baktım. Daha okula iki buçuk saat vardı, bugün ne kadar erken kalkmıştım öyle! patates kızartmaya karar verip hızlıca birkaç patates soyup doğradım. Yıkadıktan sonra tavaya koydum ve kendi haline bırakarak omlet yapmaya koyuldum.

Yarım saat sonra eserime bakarak gülümsedim. Her şey harika görünüyordu. Bir tek Doruk beyi uyandırmak kalmıştı. Koşarak yukarıya çıkıp benim odamın çarprazındaki odanın önünde durdum. Kapıyı birkaç kez çaldığımda cevap gelmedi. Hala uyuduğunu düşünüp kapıyı açtım.

"OHA!!"

Hemen gözümü ellerimle kapattım. Ah çok aptalım! Tam Doruk giyinirken kapıyı açmıştım ve onu sadece boxer ıyla görmüştüm.

" Niye müsait değilim demiyorsun be!"

Bana yaklaşan ayak sesleri duyunca tedirgin oldum. Doruk ellerimi tutup gözümden çekince ona bakmak zorunda kaldım.

" odama izinsiz giren sensin"

O bu haldeyken konuşmamız sağlıklı değildi. Ah o kaslar! Ne diyorum ben? İyice delirdim. Doruk üzerime biraz daha gelip beni kapıya yasladı.

" hmm gördüklerin hoşuna gitmedi mi yoksa?"

Anlaşılan o ki Doruk bu halimle baya eğleniyordu. Sinirlenip onu itmeye çalışınca beni daha çok sıkıştırdı.

" Söyle bakalım bu saatte neden odamdasın?"

Bu çocuk bana bu kadar yakın olmamalıydı yoksa nefessizlikten ölecektim. Kendimi zorlayıp birşeyler söylemeye çalıştım.

" b-ben .....kahvaltı"

" sen ve kahvaltı ha? ... Hmm"

Bu çocuk manyak mıydı? Niye sürekli aynı sesi çıkarıyordu ki? Onun yüzünden kalp krizi geçirecektim. Doruk başını bana eğip yavaş hareketlerle beni öpmeye başlayınca kalbim yerine sığamıyor gibi hissettim . Kendimi sıkıp karşılık vermemek için direndim. Sonunda dudaklarını ayırınca derin bir nefes aldım.

" Beni her istediğinde öpemezsin!"

" yok ya? demek öpemem.."

Dudağıma beni delirten cinsten kısa bir öpücük kondurdu.

"her istediğimde"

Sürekli küçük ama etkili bir şekilde öpüp her istediğimde diye söyleniyordu. Kalbimin bu baskıya nasıl dayandığını anlamıyordum. Tekrar edeceği zaman onu durdurdum.

" Doruk .... kahvaltı"

Gülümseyip benden uzaklaştı. Ben hala o etkileyici kaslarına bakıyordum.

" bana biraz daha öyle bakarsan az önceki öpücüğün devamını getireceğim Bulut"

Bu sözleri duyunca panikle arkamı dönüp odadan hızlıca çıktım. Aşağıya inip çayları doldurdum ve masaya koydum. Zaten Doruk 'ta gelmişti . Masayı görünce şaşkın bir halde bir bana bir masaya bakıyordu.

" böyle marifetlerinin olduğunu bilmiyordum. Ve sen kaçta kalktın? "

Ona gülüp omuz silktim ve yemeğimizi yemeye başladık. Kahvaltıdan sonra evden çıkıp beraber okula yürümeye başladık.