Multi : Amcamız Vedat. Umarım beğenirsiniz :)
Uçak iniş yaptığında çantamı alıp Doruk'u beklemeden çıkışa doğru ilerledim. Arkamdan geldiğini biliyordum. Yanımda olduğunu bilmek, işte bu hiç olmadığım kadar güvenli hissettiriyordu. Havaalanından çıktığımızda bir taksi çevirip bindik ve yengemden mesajla istediğim hastahanenin adresini verdim. Ne Doruk'tan ne de benden yol boyunca bir ses çıkmamıştı. Arada bir bana bakıyor durumumu kontrol ediyordu. Göz ucuyla görüyordum ama birşey söyleme girişiminde bulunmuyordu. Sonunda hastahanenin önüne geldiğimizde Doruk benden önce davranıp parayı ödedi ve taksiden indik. Tam içeriye gireceğim sırada kolumdan tutup beni durdurdu.
"Bak içeride sakin olmalısın. Ağlayıp yengeni daha fazla üzmenin anlamı yok."
Ona garip garip baktım. Bu durumdan mutlu olması gerekiyordu. Peki neden bana tavsiye veriyordu? Bu soruyu daha sonraya erteleyerek başımla onayladım. Tekrar içeriye girmek için bir hamle yaptığımda kolumdan çekip dudaklarımızı birleştirdi. Tanıdık hisler tekrardan bedenimi ele geçirince öpüşüne karşılık verdim. Bir süre öpüştükten sonra ayrılıp dudaklarının üzerine konuştum.
"Teşekkür ederim. Yanımda olduğun için."
Bana ifadesizce bakması ve birşey söylememesi gururumu kırsada uzatmadan hastaneye giriş yaptım. Danışmanın önüne gelince sıradakileri umursamadan öne geçtim.
"Vedat Özgür. Durumu ne? Hala ameliyatta mı?"
"Hayır şimdi normal odaya alındı. Oda numarası 967 ikinci katta."
Teşekkür edip merdivenlere ilerledim. Normal odaya alınmıştı. Demekki durumu iyiydi. Gülümseyerek odanın önünde durdum. Uzun süreden sonra amcamı ve yengemi tekrardan görecektim.
"Hadi sen gir ben burada bekliyorum."
Ona kaşlarımı çatarak baktım. Buraya kadar bana destek vermişti. Şimdide odaya girmeye çekiniyordu.
"Olmaz anca beraber kanca beraber"
Deli cesaretle elimi avucunun içine kaydırıp sımsıkı tuttum. Bu hareketime o da şaşırmıştı ama birşey söylemedi. Kapıyı çalıp içeriye girdiğimde Doruk'un elini bırakıp yatakta gözleri yarı açık yatan amcama doğru koştum. Ağlayarak ona sarıldığımda inleyerek kalkmaya çalıştı. Ameliyatlı olduğu aklıma gelince hızla geri çekildim.
"Özür dilerim canını acıttım. Amca nasıl oldu bu? Kim? Neden yapsın sana bunu?"
"Bulut nasıl buraya gelirsin? Herşeyi tehlikeye atıyorsun."
"Amca sen vurulmuşsun. Ben korkak gibi kendimi korumak için yanına gelmeyecekmiydim. Kimse umrumda değil. Senin için herşeyden vazgeçerim."
Bana öyle bir gülümsedi ki içim sıcacık oldu. Gözünden akan bir damla yaşı elimle sildim ve tekrar sordum.
"Kim yaptı?"
Biraz sessiz kaldıktan sonra derin bir nefes aldı.
"Demir"
Gözlerimi kocaman açıp söylediği ismi sindirmeye çalıştım. Babam? Babam bunu nasıl yapardı? Neden?
"N-nasıl? Niye yaptı? Amca doğru düzgün anlatsana şunu!"
Derin bir nefes alınca bende kendimi duyacaklarıma hazırladım. Amcamın gözü Doruk'a kaydı ve gülümsedi.
"Ooo aslanımda gelmiş. Naber Doruk?"
Doruk'a döndüğümde kocaman sırıttığını gördüm. Amcamın yanına ilerleyip öyle içten sarıldı ki ona , önceden de görüştüklerini anladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadist
General FictionBedenimi acıdan titretirken , ruhumu binlerce parçaya bölebiliyordu .gözlerinde en ufak bir pişmanlık bile bulamazken acı çektirmekten zevk aldığı yüzünden okunuyordu. O bir sadistti . Ve ben bir sadiste aşık olmuştum .