YENİ YİNE YENİDEN BİR BÖLÜMLE KARŞINIZDAYIM😄 YORUMLARINIZ CİDDEN ÇOK GÜZEL😆 SİZ YORUMLARINIZLA KENDİNİZİ GÖSTERDİKÇE BEN DAHA ÇOK YAZIP DAHA ÇOK YORUM OKUMAK İSTİYORUM😂 LAFI FAZLA UZATMIYORUM UMARIM BEĞENİRSİNİZ SİZLERİ SEVİYORUM💖
DORUK'TAN
Doğu'nun verdiği adrese geldiğimde aylardır aradığım adamı bu kadar kolay bulmak şaşırtmıştı. İki katlı dağ evi gözlerimin önündeyken elimi açık camdan dışarı çıkardım ve harekete geçmek için işaret verdim. Çocuklar işaretimle arabadan inmişlerdi. Etrafı silah çekme sesleri doldururken içimden onlara sövdüm. Ulan gizli bir görevde olsak anında yakayı ele verirdik. Bu kadar sese rağmen etrafta görünen kimse yoktu. Doğu bahçeyi kontrol ettikten sonra bana onay veren bir hareket yapınca daha fazla beklemeden arabadan indim. Hızlı ve büyük adımlarla bahçeyi aşıp kapının önüne geldiğimde gördüğüm şeyle kalbim tekledi. Kapı açıktı? Geç kalmış olamazdım değil mi? Olmamalıydım! Derin derin nefesler alarak hızla evin odalarına bakmaya başladım. Tüm kapıları tekmeliyor ve olası bir durumda saldırmaya hazırlanıyordum. Alt katta bir şey bulamayınca üst kata çıkan merdivenlere yöneldim. Doğu'nun ayak seslerini arkamda duyuyordum. Ama bu çok basitti. Bu evin korunmaması ,kapının açık olması... tüm bunlar çok saçmaydı. Üst kata çıktığımda ilk odaya girdim. Gördüğüm şeyle yerimde öylece kalmıştım. İntikam için yanıp tutuştuğum şerefsiz gözlerimin önünde kanlar içinde yatıyordu.
"Abi? Neler oluyor?"
"İnan bilmiyorum Doğu. Bilmiyorum kardeşim."
Bunu.... Bulut mu yapmıştı? Yapamazdı ki... Kendine gel Doruk! Bulut bu. Nazlı gibi değil. Kendini korumayı başarmış işte. Kendi kendime kahkaha atmaya başladığımda Doğu bana korkuyla baktı. Kurtulmuştu işte!
"Abi iyi misin? Neler oluyor?"
Ömer şerefsizine yaklaşıp iğrenerek de olsa elimi boynuna götürdüm. Nabzı hala atıyordu.
"Birşey yok aslanım. Sen al bu dokuz canlı iti depoya götür. Bulut'u bulup geleceğim."
"Tamam abi"
Doğu Ömer'i çıkarırken ben Bulut'a dair bir iz varmı diye bakmaya başlamıştım. Doğu'nun çıkmasının ardından daha bir dakika geçmişti ama Doğu beni arıyordu.
"Manyakmısın o-"
"Abi sessiz ol! Eve üç tane adam girdi saklan hemen. Biz dışarda bekliyoruz."
Telefonu kapatıp odadaki dolabın içine girdim ve kapıyı yarı açık bıraktım. Merdivenden ayak sesleri geldiğinde dikkatlice kapıya bakmaya başladım. Yirmili yaşlarının sonunda görünen esmer bir adam odayı incelerken, yanında koruması olduğu çok belli olan iki tane adam vardı.
"Nerede bunlar? O adam nişanlımı bana getireceğine söz vermişti. Şimdi de ortalarda yok! Bulut'u bir bulayım.... Sonra yapacaklarımı biliyorum."
Adam kapıdan çıkarken tuttuğum nefesimi yavaşça verdim. Az önce Bulut'un evleneceği adamı görmüştüm. Öfkem bedenimden ayrılıp bağımsız bir hal alırken o adamı şimdi, şu anda öldürmek istedim. Ama Bulut'un kayıp olması beni engelliyordu. Doğu tekrar aradığında adamların gitmiş olduğunu anlayıp aramayı reddettim ve dolaptan çıktım.
Evden çıktığımda Doğu'nun arabasının yanına gittim."Sen git kardeşim Bulut'u bulayım sana haber vereceğim."
Kafasını sallayıp arabayı çalıştırdığında kapüşonumu kafama çekip koşmaya başladım. Bulut kaçtıysa var gücüyle koşuyor demektir.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sadist
General FictionBedenimi acıdan titretirken , ruhumu binlerce parçaya bölebiliyordu .gözlerinde en ufak bir pişmanlık bile bulamazken acı çektirmekten zevk aldığı yüzünden okunuyordu. O bir sadistti . Ve ben bir sadiste aşık olmuştum .