Aradan ne kadar zaman geçtiğini bilmesemde en sonunda ağlamam kesilmişti. Yaslandığım omuzdan kafamı yavaşça kaldırdığımda Minho'nun saçlarımı karıştıran elleri durmuştu.
"Teşekkür ederim"
Sesimin net çıkmasına özen göstererek kafamı yukarı çevirdim.
Yüzümü yeniden avuçları arasına aldığında sıcak bir gülümseme sundu.
Yanaklarımın yandığını hissettim.Ellerini belime koyarak duvar köşesine doğru yönlendirdi. Sonraysa yerde hala serili olan ceketin üstüne oturarak benimde gelmem için yanına patpatladı.
Çekine çekine yanındaki yerini aldım.
Elini başıma koyarak beni yeniden omzuna yatırdı. Karşı çıkmadım.Tek eliyle ensemdeki tutamları okşarken tek eliylede baş parmağımı avuç içine alarak okşamaya başladı.
"Anlat şimdi. 'Önemsiz' yada 'annemle birkaç sorun' diyerek geçiştirmeden aklını kurcalayan her neyse anlat"
Karşımda bir Seungmin yoktu. Yada bir Felix. Karşımda normal bir insanda yoktu. O aynı zamanda bir psikiyatristi.
Beni anlıyordu yada ben öyle umuyordum."Gözlerini kapat"
Kapattım.
"Gördüğün rüyayı bana anlat ama anlatırken o rüyada benide hayal et. Seni koruyacağımı , kim yada her ne olursa olsun sadece o rüyandakinin sana zarar vermesine izin vermeyeceğimi düşünerek herşeyi en başından anlat"
Rüyayı nereden bildiğini sormadım. Muhtemelen Felix anlatmıştı.Dediklerini yaptım. Derin bir nefes alarak anlatmaya başladım.
"Annem beni hızlıca yere itmiştim. Düşerken acının etkisiyle ufak bir inilti çıkarmıştım.
Kafamı yukarı kaldırdığımdaysa annemi gördüm, kinle bakıyordu.
Oyuncağımı da benimle beraber düştüğü için etrafıma bakınarak oyuncağımı aradım gözlerim.
Sonra annem dedi ki ;
'Hep böyle baş belası mı olacaksın!?'
Bana bağıran annemi umursamadan yerde sürünerek gördüğüm oyuncağıma doğru ilerledim. Yanına geldiğimde hevesle elime almıştım. Ta ki tekerleğinin çıktığını görene ka-kadar."Sesim titremeye başlayınca nefes alma ihtiyacı hissettim. Minho'nun elleri hala bedenimdeydi.
"Beni düşün"
Tekrardan derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştım. Rüyamın köşesine onun en sıcak gülümsemesini sunduğunu hayal ederek devam ettim.
"Dudaklarımın bir hıçkırık koptu ve sonrasında bir tane daha.
Arkası kesilmeden devam eden hıçkırıklarımın ardından kolumdan tutularak çekilmemle ağlamam daha da artmıştı.
Annem yeniden bağırdı ;
'Sana ağlamak yasak dedim! Cezalısın odanda kilitli kalacaksın bugün' "Yutkunma ihtiyacı duydum. Kalp atışlarımın dışarıdan duyulduğuna emindim. Gözlerim dolsa da odağımı kaybetmeyerek devam ettim. Yeniden hayal etmeye başladığım da köşede beni bekliyordu. Korkmuyordum.
"Sadece ağladım. Bir süre sonra sürüklenerek odaya fırlatıldım. Kapı hızla kapandı ve sonrasındaysa kilit sesi duyuldu.
Ayaklarımı karnıma doğru çekerek yüzümü diz kapaklarıma gömdüm.
Sonrasındaysa uyandım. Uyandığımda ağlıyordum."Uzun bir sessizlik olduğunda Minho'nun parmağımı okşayan ellerine baktım.
"Bunlar senin anıların mıydı yoksa sadece bir rüya mı?"
O gerçekten de biliyordu.
"Anı"
Söylediğimle elleri bir süre duraksadığında başımı kaldırarak yüzüne baktım. Durgun ve düşünceli duruyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İs not it enough ?
RomanceJisung her gece yaptığı gibi yine resim çizmek için çatıya çıkmıştı, ta ki görüş açısına giren bedene kadar..