Aşırı ses kafamı ağrıtmaya başladığında başımı masaya yasladım. Bir yandan da dönen sohbeti dinlemeye çalışıyordum.
"Bence ayaksız olmak kolsuz olmaktan daha iyi çünkü protez ayak alabilirim ama protez kolla rahat edemem"
"Asıl protez ayakla rahat edemezsin! Yürürken çıkarsa ne yapıcaksın?"
"İşte bu yüzden kollar daha işlevli "
"Hayır ayaklarımın sağlam olması daha önemli "
"Hayır kol!"
Seungmin ve Felix'in saçma kavgasına gözlerimi devirdim.
"Jisung , sence kolsuz olmak mı ayaksız olmak mı?"
Kabak benim başıma patladığında kafamı yavaşça masadan kaldırarak 'ciddi misiniz?' bakışlarımı attım.
"Bence kolsuz olmak"
Benim yerime Hyunjin cevapladığında Felix'in yüzünde zafer gülümsemesi oluşmuştu.
Seungmin benden destek istercesine baktığında,
"Bence ayaksız olmak " demiştim.
Yüzüne geniş bir gülümseme yaydığında
Felix'e dönmüştü."Selam"
Minho sigarasını bitirmiş olmalı ki yeniden masaya gelmişti. Bir süre gözleriyle beni süzdükten sonra yeniden viskisine odaklanmıştı. Zaten o günden beri konuşmamış olmamız işleri daha da zorlaştırırken onu tanımıyormuş ayağına yatıyordum. O da bunun farkındaydı.
Sonuçta aramızda basit bir "öpücükten" başka birşey yoktu."Minho, sence kolsuz olmak mı ayaksız olmak mı?"
Bu sefer soruyu yönelten Hyunjin'di.
Minho bir süre düşünür gibi yaparak elini çenesine koydu.
"Bence ayaksız olmak"
Gelen cevapla Seungmin'in yüzünde zafer gülümsemesi oluşurken Felix'e dönerek dil çıkardı.
Felix kaşlarını çatarak "hıh" dediğimde ikimizide görmezden gelerek Hyunjin'le sohbete daldı.
Kafamı yeniden masaya yaslayacağım sırada telefonuma gelen bildirim sesiyle vazgeçer gelen mesaja girdim.
Annem 1 yeni mesaj
_____
Annem
Annem;
Para gönder_____
Sesli bir şekilde iç çektiğimde cevap yazmayarak telefonun geri masaya koyacakken Seungmin 'in bakışlarıyla karşılaştım.
Hemen çaprazımda olduğu için her hareketimi rahatlıkla gözlemleyebiliyordu. Tabi huzursuz ve stresli olduğumunda farkındaydı.
"Yine mi annen?"
Seungmin'in eğilerek sessizce sorduğu soru karşısında yanımdaki Minho'nun bakışları bana dönmüştü. Kısa süreliğine göz göze geldiğimizde onu es geçerek bende masaya doğru eğildim.
"Evet, yine sıkıştırmaya başladı"
"Anlamadım, dışarı çıkalım mı?"
Ortamdaki sesten ve masalardan gelen gülüşmelerden dolayı pek birşey duyulmazken başımla onayladım. İkimizde aynı anda kalktığımızda Felix garipseyerek bize bakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İs not it enough ?
RomanceJisung her gece yaptığı gibi yine resim çizmek için çatıya çıkmıştı, ta ki görüş açısına giren bedene kadar..