14

156 23 7
                                    

Gözlerimi tavana dikmiş yaklaşık yarım saattir de pozisyonumu bozmamıştım.

Ne düşündüğümü bende bilmiyordum. Kısaca herşey.

Son günlerde hayatımda olan bütün tuhaflıkları düşünüyordum. Ve asıl sorun hepsinin tek bir sonuca bağlanmasıydı..

Yatağımda hafifçe yana döndüm. Tek elimi başımın altına sabitlediğimde yeniden düşüncelere dalmıştım ki çalan zil sesiyle pek de uzun sürmemişti.

Kim olduğunu tahmin etmek zor değildi. Felix yada Seungmin. Belki de Hyuna Teyzeydi.

Üstümdeki yorganı iterek ayağa kalktığımda ağır adımlarla kapıya ilerledim. Akşamdan kalma olduğum için basım birazcık dönmüyor değildi.

Kapıyı açtığımda tahminim şaşırtmamıştı. Gelen Felix'di.

"Jisung ne yapıyorsun amınakoyayım"

Koymayan bi sen kaldın zaten.

Dedikleriyle kaşlarımı çattım.

"Birşey mi yapmam gerekiyordu?"

"Jisung mal mısın? Bugün ilk iş günün ya"

"Sikttiiirr"

Felix'in dediği şeyle hızla yatak odasına doğru koşmaya başladım. Bu benim aklımdan tamamen çıkmıştı.

Hemen dolabımı açıp yatağımın üstüne birkaç kıyafet ayarladım. Kapıyı kapatma ihtiyacı hissetmeden üstümdeki pijamalardan kurtuldum.
Bir süre sonra Felix'te peşimden yatak odasına geldiğinde,

"Sen de iyice alıştın tatile"

demiş ve kapı pervazına yaslamıştı.
Sweetimi başımdan geçirirken bir yandan da parmaklarımla saçlarımı düzeltiyordum.

"Saat kaç?"

"8.15"

"Offf"

Aynada kısaca kendime baktığımda hemen çantamı alarak ayakkabıları giymeye başladım. Ucu ucuna yetişecek gibiydim .

"Ee sen niye geldin?"

Kalın tabanlı botlarımı giyerken sorduğum soruya gözlerini devirmişti.

"Teşekkür edeceğin yere- neyse.. şimdi benimde Seo teyzenin yanına uğramam lazım, klinikte birseyler değiştirmek istiyormuşta yardımcı olacağım . Bir mimarın fikrini almakta önemli tabiki"

Ayakkabılarımı giymeyi bırakmış ve askıdan anahtarları alarak evden çıkmıştım. Tabi ardımdan Felix'te.

Asansörün önüne gelerek tuşa bastığımda Taxi'yi aramayı unuttuğumu farketmiştim. Umarım şansıma geçerdi.

"Bu arada ben araştırma yaptım ve hala kolsuz olmanın bacaksız olmaktan daha iyi olduğunu savunuyorum bak şimdi baştan söylüyorum. Kolsuz olmak daha iyi çünkü ..."

Kendi kendine birseyler söylenirken en alt kata indiğimizde hala anlatmaya devam ediyordu. Kolundan tutarak hızlı hızlı sürüklemeye başladım. Başka türlü yetişeceğimiz yoktu.

Kapının önüne gelmemle girişte bekleyen taxiyi görmüştüm. Felix'e kısa bir bakış attığımda omuz silkti.

"Her ne kadar inkar etsende mükemmel bir arkadaşım hadi geç kalacağız"

Evet belki de o kadar kötü de değildir.

İkimizde arabaya bindiğimizde adama yeri tarif etmiştim.

"Bu arada günlük burç yorumlarını baktım Jisung. Senin burcunda aşk gözüküyo. Minho'yla iyi gidiyor herhalde"

Son cümlesi ile istemsizce bir tebessüm oluştuğunda Felix'in gözleri iri iri açıldı.

İs not it enough ?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin