15.bölüm

27 0 0
                                    

Gerçek seni tercih edemem sevgili.
Sen içimde daha güzelsin.
İtaatkar, sessiz ve sevgili,
Ama gerçekte öyle değilsin.
- ? -

"Akşam için hazırlıklar devam ediyor. Bekir bey sizin de katılmanızı önemle rica ediyor. Yarın akşam için bir yemek planladığını söyledi. Yeni iş görüşmesini yemekte konuşacaklar, bu geceyi ise tanışma akşamı diye isimlendirdi. Bekir bey görüşülecek kişilerin gelişmiş çok ünlü Kayalar Holding'ine ait olduğunu özellikle belirtmemi istedi. Yarım saat sonra toplantınız var." Bilgisayardan kafasını kaldırıp yüzüme baktı. "Teşekkür ederim. Bu kadar ayrıntılı beklemiyordum." Kaşlarımı havaya kaldırıp yandan sırıttım. "Ee işimiz bu Murat bey." Güldü eliyle kapıyı gösterip "Çıkabilirsin." dedi.

Murat'ın yanından ayrılıp odama geçtim. Sanki yeni hayatıma başlangıç yapacakmışım gibi hissediyordum. Bir kaç karar aldım.
Kural1. Herşeye sinirlenip kriz geçirmeyeceğim.
Kural2. Her durumda ilk önce kendimi düşüneceğim.
Kural3. Herkesin gözü önünde gözyaşı dökmeyeceğim.
Kural4. Hayatımı belli bir düzene sokacağım.
Kural5. Çevremi genişleteceğim.

Şimdilik bu kadarı yeterli. Zaman ilerledikçe, günler aktıkça kurallarımda artacaktı. Kapımın açılması ile bilgisayardan gözümü çekip o tarafa döndüm. "Duru, seninle görüşmek isteyen bir adam var." Kaşlarımı çatarak baktım. "Kendisinden isim istedim pis patron dedi sadece." Kaşlarım mümkünmüş gibi daha çok çatıldı. Kafamla onayladım. "Gelsin!" Sesimi biraz yüksek tutmuş olabilirim çünkü arkada onun beyaz gömleğini görebiliyordum. Irmak arkasını dönüp kapıyı daha çok açtı. Elleri cebinde içeriye girip Irmak'a bırakmadan kapıyı kapattı.

"Nasıl buldun beni? Hem neden geldin?"
"Küçük bir hesaplaşmamız vardı değil mi?" Masanın etrafını dolaşıp yanıma geldi. Sandalyemi kendine çevirip beni ayağı kaldırdı. Yaptığı her hareketi büyük bir şaşkınlık ile takip ediyordum. Belime sardığı kollarıyla kendine çekip göğüslerimizi birleştirdi. Ardından belimin yanlarından tutup havaya kaldırarak masaya oturttu. Ellerini tekrar cebine koyup ayakta dikilerek gözlerini kısıp bütün yüzümü inceledi. Neler yapıyordu böyle? Kimdi ki bu adam? Yaptığı bu saçma hareketlere izin vermemeliydim ama bakışları kalbimi yerinden çıkarıyordu.

"Öyle kuru kuruya teşekkür olmaz!" Ellerini cebinden çıkarıp bacaklarıma yasladı ve iki yana ayırdı. Ellerimi geriye doğru koyup ondan uzaklaşmaya çalıştım. Bacaklarımın arasına girip beni belimden tutarak tekrar kendine çekti. Ellerimi bu sefer omzuna koyup itelemeye çalıştım. Ama gram kıpırdamıyordu. İri yapılı, uzun boylu, kaslı bir adam. Nasıl kurtulabilirim ki ondan.

"Ne yaptığını sanıyorsun sen?" Kısık sesim titrek çıkarak bütün güçsüzlüğünü ele verdi. Dudakları biraz yana kıvrılıp sonra tekrar aynı yerini aldı. "Birisi görecek çekil şurdan!" Kendimi toparlayıp masadan inmeye çalıştım. Belimden tutup tekrar masaya aynı yerime adeta oyuncak yerleştirircesine oturttu. "Sence o birileri umrumda mı?" Gür sesi kulaklarıma dolarken ellerim tekrar omuzlarına gitti.
"Benim umrumda!"
"Bana teşekkür borçlusun!"
"Tamam ne istersen yapıcam fakat şimdi çekil şurdan da birisi görmesin."
"Ne istersem mi?" Gözlerini kısarak yüzüme yaklaştı. O kadar yakındık ki burunlarımız birbirine temas ediyordu. Kafamı yana çevirip onu tekrar iteledim.
"Evli bir kadınım ben!" Hah işte bunun aklıma gelmesi iyi olmuştu. İki yıldır evliliğimi kabul etmeden yaşadığım için bazen unutuyorum.
"Merak etme onu da halledicem!" Burnunu yanağıma sürterek nefesini kulağıma üfledi.

İşte şimdi karnımda birşeyler kıpırdamaya başladı. Bu hareket her zaman beni tuhaf bir hale getiriyordu. Galiba yavaş yavaş terlemeyede başlamıştım. Bu adam bana yabancı gelmiyordu aksine sanki yıllardır tanıyormuşum gibi.

MÜNFERİTHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin