Hikayemin en güzel yanı cinayetten alındığım karakolda ailemi bulmak ve orada başlayan serüvenimle bir kaymakama kapat atmak oldu. Konya'nın eli baltalı kaymakamı ile iki işi bir araya getiremeyen Sakızı bir araya gelir, şok şok şok devamı hikayeye...
Şimdi kızlar dedim ki kendi kendime bir kota yapayım. Güzelim hikaye de güme gitmez. Ballarım en az 20 yorum olmadıkça bölüm gelmiyor ben kendi kendime yazar bitiririm😄😄😄😄😄
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Hastane
Ben...ben vuruldum. Resmen ben vuruldum! Birisi gelip beni vurdu!
Sızlayan sağ bacağım ile attığım çığlık ormanda yankılanırken birden gelen seslerle yerime zımba gibi yapışmıştım ama gördüğüm kan ile resmen beynimden de vuruldum. Oy ben nerelere düşem, beni kuş gibi avladılar!
Gözlerimden yaşlar inerken içimdeki zılgıt sesi her bir organımca duyuluyordu. 'suya giden allı gelin has gelin!' Allah'ım ben ne yapacağım? Sağ bacağımda kanlar süzerken yere oturup iki seksen yatmıştım. Evet ellerimi iki yana açmış halde yatmaya karar verim çünkü az sonra kan tutulmasından bayılacağım.
Gözlerimi sıkıca kapayıp kendimi sakinleştirirken ağrı tüm bedenime yayılıyordu.
"Abi ölmüş!!!"
Bir sesler geliyordu. Birden koluma vurulmuştu. Ay ne oluyor be? Acaba ölü taklidi mi yapsam? Ya da dirilme taklidi? Evet ölü dirilirse daha çok korkarlar değil mi? Hadi Sakız hadi yoksa ölünü bile bulamayacaklar! Gözlerimi sıkıca kapayıp hızla açtığım gibi yerimden kalktım ve boğazıma kuvvet çığlık attım.
"İmdatttttttttttt!!!!!!!!!!!"
Nefesim yettiğince çığlığımı susturmazken başımda duran benden daha beter halde bağırarak hortlak diye kaçıyordu. Sensin hortlak ya siz benim gibi narin, zarif ve her zaman naif olan bir kızı vurdunuz!
İkinci nefes alışımda birden birisi gelip ağzımı kapatmıştı. Gözlerim şok halde açılırken ağzımdaki elin sahibi beni sıkıca tutup "Ya susarsın ya da bacağını kaybedersin! Şimdi kes sesini!!!"diye bağırmıştı. Sesindeki tını tıpkı askerlerin emir verişi gibiydi. Ellerim toprağa saplanmış gibi oturur halde duruyordum. Onu izleyen korku dolu gözlerim garip biri olduğuna da kanaat getirmişti. Gök yüzü gibi mavi gözleri, buğday sarı arası yeni ve bir de bıyıkları vardı. Evet kirli sakallı, göze çarpan esmeeliği değil sarı burdağ olup bıyıklı olmasıydı.Gözlerim korkuyla mavilere çevrildiği sırada hızla eline vurdum. Ayaklarımı zorla hareket ettirerek arkaya doğru sürünerek "Bana sakın dokunma! İmdatttttttttttt yardım edin adam öldürüyorlar!!!"diye çığlık attığım da birden bana ters ters bakan adam üzerindeki yeleği çıkarmaya başladı. Hayır olamaz hayır! Allah'ım hayır olamaz!
Korku tüm bedenimi ele geçiriyordu. Ona karşı koymam imkânsız. Hem benden daha iri ve ben yaralıyım kaçamam bile...taş...taş bulmam gerek evet taş bulup kafasını yararsam bana dokunamaz. Ona korkuyla bakarken birden tişörtünü sıkıca çekmeye başladı. O an yırtılan tişörtü ile gözlerim fırlayacak gibi oldu. Tövbe estağfurullah bu ne biçim iştir?
