🍬Sakız Falı🍬
18.Bölüm
Gerçekten güzeldi. Gözlerimi yavaşça indirip Barat'a baktığımda annesiyle alâkadar oluyordu. Yuh! Buna da kayıtsız kalamazsın. Kız peri kızı gibi olmuş ama sen onu görmüyorsun bile!
Şaşırmış halde tekrar Derna'ya döndüm. Kızın gözleri Barat üzerindeydi. Allah'ım bunlar bile bile kalkıp ateşe atlıyorlar! Daha fazla dayanamadım ve "Babaanne...kı-kızlar nerede?"dedim. Birden babaannem ellerini uzatıp yanaklarımı tuttu "Sen bana nene mi dedin? Oy o dillere kurban!"dedi. Dedim değil mi? Aileye çekilmek istemiyorum dedim ama git gide bir aidiyet başlıyor. Ne olacak bilmiyorum.
Gülümseyip bakarken beni kendine çekip yanaklarımı öpen babaannem o naftalin kokusuyla beni bağrına bağrına basarak "Güzeller güzelim! Üst katta hazırlık ediyorlar. Hadi sen de çık"dedi. O kolları hamur yoğurur gibi beni yoruyordu. Nefessiz kalmaya ramak kalmıştı ki beni bıraktı. O güler yüzü tamamen açılmıştı.
"Nenecim!"
Arkamda kalan sesle Derna'nın sert otoriter sesini duydum. Sanırım görmesem iyi olacak. Sadece gülümseyip "Ben çıkayım"dedim ve Derna'nın gözüme gözüme sokmaya çalıştığı güzelliğine bakmayıp yan tarafa döndüm ve merdivenlere yöneldim. Evet yiğidi öldür hakkını yeme demişler ama...yani çok hak hukuk davamız da yok.
Kenardan kenardan beyaz ahşap merdivenleri çıktığımda her şeyin ahşaptan olduğunu gördüm. At resimleri, doğa resimleri vardı.
Merdiven boyunca doğa resimleri vardı. Yukarıya doğru çıktığımda dört tane beyaz apşap yapılı kapı, aralarında kalan heykeller, ortada ufak bir masa ve üstünde salkım saçak duran dökülümşü yapay çiçek vardı. Seslere kulak verip ikinci kapıya gittiğimde kapıyı çaldım ve içeriye girdim. Kızlar şarkı açmış ve eğlenerek hazırlanırken birden Eda bana dönüp "Şükürler olsun! Sakız nerelerdesin?"dedi. Ah ah asıl olmak istediğim yerdeydim. Aslında siz söz kesin ben gideyim...o barakada bile kalırım hiç sorun değil.
Gülerek içeriye girdim ve "Atlara baktım"dedim. Atın varolduğunu geldiğimde gördüm ve dahası da olduğunu aşağıda öğrendim. Fakat çok uzatmayıp "Eee siz neler yaptınız? Aaa elbiseleriniz ne hoş"dediğin de Serpil, Eda ve Defne'nin mükemmel kıyafetlerine baktım. Hepsi cicili bicili olmuşlardı. O sırada Serpil bana da elbise uzatıp "Hadi şunu giy sende...bugün anne tarafından deden de gelecek malum-"dediği anda zihnim durdu.
Doğru ya Derna'nın babası benim dayım oluyor ve şu an onları cehenneme atan adam da dedem oluyor. Ahh akşam bir de onlarla mı torun,torba faslı var. Sakız aklın varsa o aileye taviz verme, zira bütün bir asrı bu söze mahkum eden de o adamdı.
Sıkıntılı nefes verip elindeki elbiseyi aldım.
Çok tatlı ve güzel duruyorduk. Ama umurumda olan tek şey gizel olmaktı. İç çekip Defne'ye baktığımda eşarbını yaparak "Kızlar araba sesleri geliyor hadi inelim"dedi. Geldiler mi? Şimdi gidip ona Leyla'nın kızını göstereyim!
Boğazımı temizleyip kapıyı açtım. Kızlarım tek tek çıkmaya başladığı sırada kararmış hava pencerelerden görünüyordu. Fakat bu çiftliğin akşamı bile güzeldi. Dışarı da sıralı halde süzülmüş lambalar, kenardan geçen derenin yanındaki çardaklar öyle güzel duruyor ki akşamı bile güzeldi. Acaba göl kenarı şu an nasıl güzeldir.
Barat bir daha gitmek için söz verdi ama onun bugün son günüydü. Gözlerimi dışardan alıp aşağıya doğru yürümeye başladım. Büyük giriş kapısı açılmış nenem, dedem, amcam ve Barat kapıdaydı. Acaba teyzem nerede? Gözlerim teyzemi arıyordu. Oğlunun nişanında olmazsa şaşırmam.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🍬Sakız Falı
SpiritualHikayemin en güzel yanı cinayetten alındığım karakolda ailemi bulmak ve orada başlayan serüvenimle bir kaymakama kapat atmak oldu. Konya'nın eli baltalı kaymakamı ile iki işi bir araya getiremeyen Sakızı bir araya gelir, şok şok şok devamı hikayeye...