🍬Sakız Falı
17.Bölüm
Hazırlık
Yb geldi güzellerim. Diğerlerini yazmaktan taslakları paylaşmayı unuttum
Yeşilin her tonu da ayrı huzur vardı. Gün batımı artık kendini gösteriyordu. Göle vuran sarı ışıklar daha da farklı renklere bürünen göl ebru sanatı gibi bambaşka olurken oturduğum yerde sessizce izliyorduk.
Bir televizyon düşünün. Sadece bir şehirde 1 tane televizyon ve başında oturup sessizce gözlerinizi ayırmadan izliyorsunuz. Şu an tam olarak öyleydim. O sırada telefon çalmıştı. Yan tarafta oturan Barat'ın telefonu çalıyordu.
Başımı çevirip o bıyıklıya baktığımda iç çekip "Artık kalksak iyi olacak"dedi. Aaa, yine gelir miyiz acaba? Ben buradan hiç gitmek istemiyorum. Yavaşça ayağa kalkıp "Barat, yine gelir miyiz?"dedim. İçim bu denli huzura kavuşmuşken bunu bırakamam. Heyecanla baktığımda sırıtıp "Geliriz"dedi.
Başımı sallayıp arabaya doğru yürümeye başlamıştım. Sanırım söz gecesi bugün olacak. Aaa o zaman annemin babası da mı gelecek? Yani onları tamamiyle mahveden dedem. Barat'ın hayatını kaydıran adam.
Ayaklarım aniden durduğunda hızla Barat'a döndüm. Öncelikle ona kızmam gerek. Elim belimde ona doğru döndüm ve "Barat merak ediyorum da...yani bana kalmadı...sonuçta yetişkin hatta koca kaymakam olmuş adamsın ama...işte merak...sen..ııı...sen bu söz olayına gerçekten boyun eğiyor musun?"dedim. Aslında daha kötü şeyler derdin ama şu an fazla huzurlu hissediyorum.
Merakla ona bakarken o sırıtan ifadesi gitmişti. Ne var bunu abartacak? Hem Derna konuşarak bunu çözemez mi? Ya bu kadar değersiz mi?
Derince nefes alıp "Bak Barat bu evliliği istemediğin o kadar açık ve net ki sadece ben görüyor olamam. Ömür boyu bir sözleşmeye imza atacaksın"dediğimde mavileri kaldırıp bana dikti. Ne seviyor musun? Hiç sanmıyorum.
Suratımda tüh gitti adam bakışı vardı. Bana doğru bir adım atıp tam karşımda durduğunda acımasızlık değil ama acı vardı. Anlıyorum ama anlamıyorum. Of şu an ne düşüneceğimi de anlamıyorum.
Maviler keskinleşmiş halde ciddiyetini korurken dikaktlice bana bakıp "Dedeme bunu borçluyum. Eğer o olmasaydı babam ölecekti, annem ölecekti. Sakız bunu yaptığım için asla pişman değilim çünkü bu benim borcum"dedi. Ne borcu ya senin ailen onların evladı!
Bitmeyecek bir şeyin içine girmiş gibi ona evlenme diyemezdim. Hem zaten buna hakkımda yoktu. Gözlerim sadece mavilerde takılmış kalmıştı. Sultan teyzem o gözlere bakarken nasıl mutlu olmuştur kim bilir. Şimdi sen o gözleri sonsuz hüzne mahkum ediyorsun. Ah Barat ah!
"Barat"dedim.
Gün batışının vurduğu sarılık üstümüzde dururken. Başımı yavaşça indirip "Ailelerimiz için bunu yapmanı hala istemiyorum ama...."dedim ama göğsüm sıkışıyordu. O huzur yerini bunalıma bırakırken iç çekip "Onlar adına özür dilerim"dedim. Sadece kuşların örttüğü, ateş böceklerin cır cır seslerinin çıktığı, göl kenarında gelen bir kaç kurbağa sesi ile araya giren seslerle başımı kaldırdığım da biricik kuzenim sevimlice bakıyordu.
Dudaklarının bir kenarı kıvrılmış, tabiri caizse bıyık altından sırıtarak "Sonradan gelip en sevdiğim canım kuzenim olman normal değil"dedi. Aa en sevdiğin kuzenin mi? Derna sanmıştım! Hayret!
Sırıtıp kollarımı birbirine bağladım ve "Derna sanmıştım, canım teyzemin ve amcamın oğlu...."dedim. Cidden her yerden akrabamsın ve şu an senin üzülmeni istemiyorum. Derince nefes alıp gülümsediğim de bir daha telefon çalmıştı. Sanırım gitmezsek bizi kertecekler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🍬Sakız Falı
SpiritualHikayemin en güzel yanı cinayetten alındığım karakolda ailemi bulmak ve orada başlayan serüvenimle bir kaymakama kapat atmak oldu. Konya'nın eli baltalı kaymakamı ile iki işi bir araya getiremeyen Sakızı bir araya gelir, şok şok şok devamı hikayeye...