15' KABUSUN CEVABI RÜYALARDA SAKLI

101 12 7
                                    


*

"Geçen akşam ki toplantıları iptal etme demiştiniz ama son dakika iptali yüzünden şirket sahipleri bir hayli kızdılar." Dedi Jimin karşımda dikilmiş bana detayları verirken, ona iptal etme dediğim toplantıları son dakika iptal ettirip başka bir güne ayarlattığım için tüm iş görüşmelerim aksayacak gibi duruyordu.

Bugün tek bir toplantı yarın ise üç toplantı ayarlanmıştı. Altından kalkabileceğime inancım vardı, biraz.

Hem zihinsel olarak, hem fiziksel olarak o kadar yorgundum ki, toplantıların stresi pek umurumda olmadı, geçip gitsin, bir an önce bitsin istiyordum.

"Jimin.." dedim elimi alnıma çıkararak, tek elim alnımda duruyor diğer elimse kalemle oynuyordu. Kendime yeni bir kalem almıştım, diğer kalemim Kim Taehyung'daydı çünkü. Üzerinde ismimin yazılı olduğu kalemi almış, saklamıştı. Güvende olduğuna da emindim. 

Kalemi parmaklarımın arasında çevirip dosyaların üzerine koydum, "işlerimi hallettiğin için sana minnettarım." Dedim ellerimi masanın üzerinde birleştirip.

"Ee işim bu Bay Jeon." Gülerek söylediği şeyden sonra karşılık olarak bende ona minik bir tebessüm sundum. "Toplantınız bir saat içinde başlayacak, diğer şirketin sözcüsü burada, şirket sahibi Bay Leehyun gelmemiş, geçen sefer kapıdan dönünce bir daha gelmek istemedi sanırım.." diyerek detayları vermeye devam ediyordu.

"Özürlerimi ilet olur mu? Lütfen benim adıma güzel bir hediye göndermeyi de ihmal etme." Dedim dosyalara dönerek, "pekala," dedi, tabletinde bir şeylere baktığını anlamıştım birkaç saniye sonra devam etti, "listenizdeki bir saat gözüme çarptı, yaklaşık 50 milyon Won değerinde." Dedi, bakışlarını bana çevirip.

"Tamamdır, içine güzel bir not yazmayı unutma." Dedim kendi önümdeki kağıda ufak bir not eklerken, böyleydi işte, memnun kalmayan müşterilerime hediyeler gönderir, işlerimi böyle bağlardım. Kimseyle yüz yüze muhatap olmuyordum, işlerimi hep Jimin aracılığıyla hallediyor, hediyleri onun tarafından yollatıyordum. İşimin bir parçası haline gelmişti bu iş. Ben herkese hediyeler yolluyordum ama hayatım boyunca hiç kimseden en ufak bir hediye almamıştım, istemiyordum da.

sadece nasıl bir his olduğunu merak ediyordum o kadar.

"Tamamdır Bay Jeon, toplantıyı haber vermek için yarım saat sonra buradayım." Diyerek odamdan çıktı Jimin.

Çıktığı an arkama yaslanıp derin nefes vermem bir oldu.

Hiçbir şey yapmıyor bile olsam, o kadar çok yoruluyordum ki sanki gün boyu tonlarca ağırlık taşımış gibiydi vücudum.

Yara izimin olduğu yer sızladı.

Olmaması gerekiyordu ama aniden canımı çok fazla yaktı, herhangi bir şeyden korkmamıştım ya da çok üzülmemiştim şu an.. neden canımı yakıyordu ki şimdi?

Kendini hiçbir zaman unutturmuyordu bana, hiçbir zaman da unutturmayacaktı.

••

YAZARDAN;

"Dokunma.." dedi Jungkook uykusunda, yine o lanet olasıca kabuslarından birini görüyordu, bu defa ofisinde, çalışma masasında yara izinin acısıyla uyuyakalmış, yine gördüğü iğrenç kabusuyla baş başa kalmıştı. Uyku düzeni öyle karmaşıktı ki, gün içinde iki saatten fazla uyuduğunu hatırlamazdı, arada bir böyle olur olmadık yerlerde uyuyakalır, saçma sapan kabuslara adım atardı.

"Dokunma bana yalvarırım.." uykusunda konuşuyordu, soğuk terler döktüğünü, kalbinin sanki bir koşu yarışından çıkmışçasına hızlı attığının farkında değildi, kabusu onun uyanmasına izin vermiyordu.

I KNOW YOU | TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin