5' SEVGİ GEÇİRİR Mİ TÜM ACILARI?

136 16 3
                                    



*

"Acınası bir adamsın Kook.." dedim yerde otururken, dakikalar geçmiş olmasına rağmen kalkmaya gücüm yoktu, "bak sana nasıl baktı.." kendi kendime konuşuyordum yine, kendi kendime söyleniyordum.

"İnsanların bakışları altında ezilmek istemiyorum ki ben.." dedim başımı dizlerime yaslayarak, "ben bana acısınlar istemiyorum ki.. ben sadece beni sevsinler istiyorum o kadar.. ben.. korkmak istemiyorum kimseden.. sevmek geçirir mi tüm acılarımı.. öğrenmek istiyorum.." dedim derin bir nefes alıp, ağlayabilsem şu an bu durumda hıçkıra hıçkıra ağlıyor olurdum ama ağlayamıyordum ki.

Kitap okumayı çok severdim ve okuduğum kitaplarda sevgiyi hep çok anlatmışlardı, acıları geçirdiğini, seveni güzelleştirdiğini, hayata yeniden bağladığını, sevginin ilaç olduğunu söylemişlerdi hep, ama ben bilmiyordum nasıl bir şey olduğunu.

"Sevilmek nasıl bir his bilmek istiyorum sadece.." dedim dizlerimi ellerimle sıkarak, "Kook.. değişemez misin.." kendime sorduğum bu sorunun cevabını kim verecek şimdi bana, ne diyeceğim ben kendime.. değişmeyi çok isterken yapamamak kadar zor bir durumun içinde cebelleşiyor olmak canımı yakıyorken ne diyeceğim ben şimdi. İzin versem birilerine, bana yaklaşan insanlarsan kaçmasam, korkmasam mesela..

"Yapamıyorum ki.." mırıldandım sakince, çaresizliğimi anlatacak tek bir kelimem yoktu kendime. "Tanrım.." dedim yeniden yalvarırcasına, "yardım et bana.."

Korkudan başka bir duyguyu bilmeyen ben, az önce yanımdan giden adamla öğrenmiştim başka duygularında olduğunu, evet ondan çok korkmuştum ama birisinin beni merak edip peşimden gelmesi, üstüne üstlük seninle daha sonra konuşmak istiyorum demesi tuhaf hissettirmişti. Sevgi istiyorum dediğimde, ilgi istiyorum dediğimde birisinden ufacık bir ilgi görünce hemen ona kendimi açmam demek değildi bu, o kadar nasıl denir bilmiyorum o kadar sevgisiz kalmış gibi hissetmek istemiyordum kendimi o kadar güçsüz hissetmek istemiyordum. Öyleydim bunu kabul ediyorum ama istemiyordum işte. Sadece hayatımda ilk defa birisinin bana 'iyi misin?' Diye sormasını sevmiştim. Korkmuştum çok ama bunu sevmiştim de.

Kimsenin bana dokunmasına izin veremiyordum ama sarılmak nasıl bir duygu hissetmeyi çok isterdim. Mesela birini öpmek, ya da birisinin beni öpmesi nasıl hissettirir öğrenmek isterdim.

Hiç öğrenemeyecektim ama yine de çok isterdim.

"Üzülüyorum sana bazen.." dedim sonra duraksadım, "bazen değil hep üzülüyorum ben sana Kook.." burukça gülümsedim söylediğim şeye, ne yapacaktım ki başka..

Kocaman odamın minicik bir köşesine sinip oturmuştum, dakikalardır da oturuyordum öylece ama artık kalkmam gerektiğini hissettim, kendi gözümde kendime daha fazla acınası gözükmek istemiyordum.

Sakince kalktım ve masama ilerledim, Kim Taehyung bugün bana neler yaşatmıştı böyle..

Gözümün önünde canlanan iğrenç anılarımın nedeni olmuştu bugün.. ama neden.. bana dokunmaya çalıştığı için mi? Sanmam. Bana bakışı yüzünden mi? Belki, ama ihtimal yok.

Neden peki? Neden yeniden yaşamışım gibi gözümün önünden geçti her biri.. neden kalbim bu kadar acıdı, neden yara izim ilk gün ki kadar canımı yaktı..

Tanımadığım bir adam yüzünden canım neden bu kadar yandı benim..

Tanımadığımı düşündüğüm o adamın yüzü bana neden bu kadar tanıdık geliyordu peki?

Kafamda susmak bilmeyen milyonlarca sorunun arasına yenileri de eklenmişti ve cevabı olmayan bu sorular sonsuza dek zihnimde dönüp duracaktı.

**

Yine sıçrayarak uyandım, yine kabuslarımın arasında gördüğüm o esmer ten kalbimdeki ağırlığı alıp beni rahatlatmıştı ama sıçrayarak uyanmama engel olamamıştı.

Rüyamdaki çocuk nefesim olmuştu yine, kabuslarla nefesimin kesildiği anlarda yanımda olan o çocuk yine bırakmamıştı beni.

Gözümü açtığımda gördüğüm ilk şey açık olan balkon kapısı ve kapıdan görünen güneşin yavaş yavaş doğmaya başladığını işaret eden hafif kızılımsı gökyüzüydü.

Derin nefesler alarak yatağımın ortasına oturdum, yaram sızlamıyordu bu defa, sadece sıçrayarak uyanmıştım o kadar. Meleğim korumuştu beni.

Gözümü açtığım ilk anda aklıma Kim Taehyung'un gelmesi normal miydi?

Korktuğum içindi, ondan deli gibi korktuğum için sıçrayarak uyandığım ilk an zihnimde beliren yüzü karşılamıştı beni.

Kafamı iki yanıma sallayarak düşüncemi def ettim. Düşünmek istememiştim, çünkü kalbimde anlamsız bir sıkışma oluyordu.

Her gece aynı saatte sıçrayarak uyanmak bedenimi çok zorluyordu.. hem bedenimi, hem zihnimi.

Yavaşça kalkıp banyoya ilerledim, her sabah yaptığımı yapacak soğuk bir duş aldıktan sonra çalışma masamın başına geçecektim.

Bazen yalnızlığın Tanrı'nın bana bir armağanı olduğunu düşünüyordum. Çünkü eğer etrafım insanla dolup taşıyor olsaydı belki de çok daha kötü şeyler yaşardım, daha kötü ne yaşayabilirdim bilmiyorum ama yalnız olmanın benim avantajım olduğunu düşünüyordum. Belki de kendimi böyle avutuyorum.

Tanrı'nın bana bir armağanı falan değil bu, bu benim lanetim.

Hiç bir zaman yalnızlığım sona ermeyecek ve ben bu dünyadan tek başıma ayrılacağım.

Soğuk duşumu aldıktan hemen sonra saçlarımı kurulama ihtiyacı duymadan masamın başına geçtim, çıplak bedenim sabahın soğuğunu memnuniyetle karşılarken elime aldığım telefonda gezdirdim bakışlarımı.

Açtığım an gözlerimin büyümesine, kalbimin korkuyla çarpmasına engel olamadım.

Numaramı nereden bulmuştu benim? Şirketten olabilirdi ama asıl konu bu değildi, asıl konu Kim Taehyung'un şu an da kapımda beni bekliyor oluşuydu.

I KNOW YOU | TAEKOOK ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin