I KNOW YOU | TAEKOOK ✓

27' BİRLİKTE SARACAĞIZ YARALARIMIZI

*

"Taehyung kalksana!" hafifçe sesimi yükseltip lavabodan sesimi duyabilmesi için içeriye, odama doğru bağırdım. Taehyung onu uyandırmış olmama rağmen hala yatağında yatıyor bir türlü kalkmıyordu. Neden böyleydi bugün bu adam.. 

"Tamam.. beş dakika daha ver bana.." diye mırıltılarını duydum, Tanrı aşkına kendimi çocuklu bir baba gibi hissediyordum şu an.. okula gitmeyen küçük oğlumu yatağından kaldırmaya çalışan bir babaydım sanki. 

"Taehyung yanına geldiğimde yataktan kalkmamış olursan sana ceza vereceğim." dedim aklıma gelen düşüncelerin etkisiyle kurduğum cümle, kurduktan sonra kıkırdamama neden olmuştu, eğlenmek istemiştim onunla.. 

"Hmmmm.." içeriden yükselen mırıltı kulaklarıma dolduğunda dişlerimi fırçaladığım fırçamı yıkamış tam da yerine koymak üzereydim ama duyduğum mırıltıyla elim havada asılı kalmıştı.. "Ne ceza vereceksin bana?" diye seslendi içeriden.. şey.. ben.. sanırım.. ama ben beni öyle ayıp şeyler konusunda anlasın diye öyle şey söylememiştim ki.. 

Diş fırçamı yerine koyup koşar adımda odama döndüğümde içeriye girmeden kapı eşiğinde dikilip hala yatakta yatan bedene baktım, onu gördüğüm an gözlerim irileşmiş kocaman olmuştu.. Tanrı aşkına.. neden üzerini çıkarıp yarı çıplak bırakmıştı kendini? 

"T-taehyung.." dedim, kekelememe engel olamadan, onu bir anda karşımda yarı çıplak görmek beni bozguna uğratmıştı, beklemiyordum, ben kalkmış ve beni bekliyor diye düşünmüştüm.. 

"Güzelim.." flörtöz bir şekilde yatakta yan yatıp başını dirseğinden destek alarak yatağa yasladığı avucuna yerleştirmişti, neler oluyordu şu an tam olarak? 

"Sen.. n-ne yapıyorsun?" diye sordum zor bela, kapı eşiğinden bir türlü içeriye adım atmayı becerememiş orada mühürlenip kalmıştım, sanki birisi büyü yapmış içeriye adım atamamam içi beni oraya sabitlemişti. 

"Bana ceza vermeni bekliyorum." dediğinde gözlerim yuvalarından fırlayacak kadar fazla büyüdü, ona şaşkın ifademle bakarken onun bana flörtöz bir şekilde bakması tüm dikkatimi dağıtıyor beni mahvediyordu. 

"Ben sana şaka yaptım." dedim bir solukta, "ben öyle sen kalkmayınca sana şaka yapayım diye düşünmüştüm.. ceza falan veremem ben sana, ne cezası Taehyung.." kendimi açıklamaya çalışır gibi hem ellerimi kullanıyor hem de sürekli ondan gözlerimi kaçırarak konuşuyordum, utanmıştım. Yine. 

"Güzelim.. şaka yapıyorum." Cümleme devam edeceğim sıra onun sesini duyan bedenim hareketini kısıtlamış yine olduğu yere, kapı eşiğine sabit kalıp durmuştu. Yatakta bu defa doğrularak oturdu belinden aşağısı beyaz yorganla örtülmüştü ama üst bedeni tamamen çıplaktı ve kaslı vücudu gözlerimin önünde seriliydi, onu böyle gördüğüm için tüm kanın hızla yanaklarıma fırladığını hissedebiliyordum. Utanmam normaldi değil mi? 

"Bu kadar tedirgin olmana gerek yoktu, eğlendim sadece seninle birazcık o kadar.. üzerimi değiştirecektim tam, o sıra seslendin bana ben de biraz eğlence olsun dedim.. yoksa biliyorum bana ceza veremeyeceğini.." bana göz kırpıp yataktan kalktı, dilim tutulmuş gibi donakalmıştım kapı eşiğinde, Tanrı aşkına neden böyle olmuştum ki.. 

Ağır adımlarla bir türlü hareket edemeyen bedenime yaklaştı, o yaklaştıkça sanki bir koşu yarışına katılmışçasına her saniye nabzım yükselişe geçiyordu. "Taehyung ben öyle.." sonunda sesimi kaybolduğu yerden çıkarmayı başarıp konuşmuştum, "ceza falan şey için dedim, hani sen uyanıp kalkmadın ya bir türlü bende kendimi baba gibi hissettim, hani babalar kalkmayan çocuklarına öyle derlermiş ya, ben bilmiyorum gerçi de öyle duymuştum, bende öyle yapayım dedim.." söylediklerimin kendimi toparlamam için bana yardımcı olması gerekiyordu ama ben konuştukça daha çok batıyordum.