Kısa kısa atıyorum ama sık atmaya çalışıyorum. İnşallah devam edeceğim buna ya.
Eskitilmiş Yaz-Geceler Şimdi
Hep beraber oturmuş kahve bekliyorduk. Ben kahve sevmezdim ki?
Mine Hanım konuşmaya başladı. "Doğru düzgün tanışamadık kızım. Her şey çok aceleyle oldu. Ben Mine, bunu söylemek ne kadar garip olsa da annenim. Baban Cihan. Zaten adlarımızı biliyorsun. Abilerin normalde bizimle yaşamıyordu-' deyip duraksadı ve onlara bakarak konuştu. "Ama artık yaşayacaklar."
"Ne de olsa artık gitmeleri için bir neden kalmadı." diye mırıldanmıştı ama duymuştum. Yüzüne tekrar bir gülümseme takınıp devam etti.
"Bu en büyük abin Barlas 28 yaşında." Gösterdiği tarafa baktığımda sarışın yakışıklı bir adam boş bakışlarıyla bana bakıyordu. Benden haz etmediğini hissettmiştim o an. Keyfi bilir. Yine de ultra mükemmel bir kişiliğe sahip olduğumdan büyüklük bende kalsın deyip tebessüm ettim. O da kaşlarını çatıp başını salladı. Sonra diğer oğlunu gösterdi. "Meriç. 26 yaşında." dedi. Ona baktığımda bana tebessüm etmişti. İnsan vardı insan vardı işte.
Söz de Barlas ve Meriç aynı tür? Yok canım.
"Üçüncü abin Barış. 24 yaşında." O da aynı Barlas abisi gibi bana bakıyordu. Hatta Barlas'a nazaran yüzünde bir alay ve gözlerinde öfke vardı. Sarı tüy yığını nolacak?
Balın sen de sarışınsın.
Olabilirdi. Ben böyle sarışın değildim. Tatlı sarışındım ben. Bunlar olsa olsa ekşi sarışın olurdu.
Bana olumsuz en ufak bir davranış durumunda hemen saldırı mooduna geçiyordum maalesef. Olumluda da aynı şekildeydi. Hemen kucak açıyordum o kişiye.
"Ilgaz abin. 22 yaşında." dedi esmer olacak kadar kara kaşlı ama esmer olamayacak kadar açık tenli çocuğu gösterirken.
Ona baktığımda bana kısaca bir bakış atıp "Hukuk okuyorum." diye mırıldandı ve telefonuna geri döndü.
Başımı sallayıp gülümsedim.
Ağzın yırtılacak birazdan.
Olabilirdi.
"Ve Ata abin. 19 yaşında. Aslında abi demesende olur. 3 yaş var aranızda zaten." der demez adının Ata olduğunu öğrendiğim çocuk "Ne abi dememesi ya? Abiyim ben." dedi çatık kaşlarla ve devamında güldü.
"Ata ben." dedi ben de "Balın Yade." dedim tebessümle.
"Hangisini kullanıyorsun?" dediğinde "Yade." demiştim.
"Tamam Balın." dediğinde güldüm.
Mine Hanım gülümseyerek bize bakarken Barış konuşmaya başladı. "Diğerlerini bilmem ama ben bu eve sizin için geldim anne. Benim bir kız kardeşim yok."
Haspam. Biz çok meraklıyız ya sana.
Gözlerimi devirip "Kardeşin olmak isteyen de yok zaten." diye mırıldanım.
Bana bakış atıp diğerlerine beklentiyle baktı. O sırada beklediği destek Barlas abisinden gelmişti. Civciv yumurtaları sizi.
"Barış haklı anne. Onca şeyden sonra bir kız kardeş kaldırmaya ne gücümüz ne sabrımız yeter."
"Ben 55 kiloyum aslında." diye mırıldandım yine. Meriç duyduğunu belli ederek sırıtmıştı. Komik kızdım Allah affetsin.
Bu sefer 9 ay aynı karını taşıdığım hain konuşmaya başladı. "Sonunda biri bunu söyledi. Ben ikiz mikiz istemiyorum. Bu kız bu evde kalacaksa bile bir ilişkimiz olmayacak." Noktaaa. İşte o kadar.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Balın Yade//gerçek ailem
Adventure"Abi mi?" "Abi-ler." 16 yıl sonra tüm hayatınızın yalan olduğunu en yakın hissettiğiniz insanın aslında bir yabancı olduğunu öğrenseydiniz napardınız?