Gözlerimin önündeki karanlık eksilirken bulanıklık görmeye başladım. Sonra yavaş yavaş aydınlanmıştı etraf. Meriç ilgili bakışlarıyla kadrajıma girdiğinde hareket ettim yerimde.
"Kendini yorma." demişti arkadan biri. Sanırım Alparslan abimdi bu.
Bana doğru yaklaşmasıyla ona döndüm. Gözgöze gelmiştik. "O iyi mi?" dedi Meriç'e.
Bakışlarım Meriç'e döndüğünde o zaten bana bakıyordu. Bana göz kırpıp konuştu. "İyi görünüyor. Başın dönüyor mu Yade?"
Sanırım neden bayıldığımı merak ediyordu.
"Hayır. İyiyim merak etmeyin. Kan tutuyor beni bazen."
Garipti ama bazen tutuyordu. Bazen tutmuyordu. Kan veremiyordum mesela ama Bade'ye pansuman yapmıştım. Her şeyim gibi midem de garipti.
Meriç anladım anlamında başını salladı. Tekrar Alparslan abime döndüğümde "Geçmiş olsun." deyip odadan çıkmıştı.
Ne?
Ne demek geçmiş olsun?
Odadan çıkmak?
Telefonumun çalmasıyla kanepeden kalkmak için yeltendim. Yatağımdaydı çünkü.
Ben kalkacakken Ilgaz beni durdurdu ve telefonumu alıp bana getirdi. Bade'm.
Meriç'e baktığımda anlayışla başını sallayıp "Hadi biz çıkalım." demişti. Çıkın çıkın. Favori insanımla konuşacağım.
Onlar çıkarken ben de kapanmak üzere olan telefonu açtım.
"Hello my favorite human."
"Sana da merhaba Yade."
"Sen İtalya'ya gitmedin mi? Neden Türkçe konuşuyorsun?"
"Türk'üm."
Mantıklıydı.
"Kabul edildi. E napıyorsun my favorite human'ım."
"My deyince sahiplik eki gelmiş oluyor zaten Yade."
"Benim paşa gönlüm öyle demek istedi Bade, bir sorun mu var?"
"Sen nasıl istersen güzelim." dedi ve devam etti. "Türkiye'den gelecek olan diğer öğrenci vardı ya -Yağız- işte o gelmeyecekmiş. Evlenmeye karar vermiş."
"Ne Yağız evleniyor muymuş?" dedim şokla. Ne demek evlenmek? Biz 16 yaşındayız?
"Evet." dedi. "Sabah konuştuk. Aşık olmuş. Kızı bırakmak istemiyormuş."
"Vay anasını be. Siz İtalyanlar nasıl diyor, madre mia. Ee evlilik olayı ne?"
"Kızla ciddi düşünüyormuş işte."
"Ne zaman tanışmışlar ki? Ne ara ciddi düşünmüş?"
"Çocukluk aşkıymış. Tekrar karşılaşmışlar aşık olmuşlar. Öyle."
"Oha." dedim birden. "İnsanlar ne güzel aşklar yaşıyorlar ya. Ben hala mafyamı bulamadım."
"Çok aptalca bence. Tamam aşk, sevgi güzel şeyler ama yani burası hayatının fırsatıydı. Belki ayrılacaklar ve o bu fırsatı teptiği için pişman olacak."
Bade kesinlikle yaz dizisindeki holding sahibi adamdı. Ben de şapşal kızdım. Bu yüzden bu kadar seviyordum demek ki bu kızı.
"Seninle sevinemeyecek biri yoksa başarılı olmanın ne anlamı var ki Bade. Belki ayrılmazlar ve mutlu bir birliktelikler olur."
"Keşke olsa. Keşke dizilerde kitaplarda yaşasak ama burası gerçek dünya. Bir yerden sonra aşk bitecek. Birbirlerine tahammülleri kalmayacak ve ayrılacaklar."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Balın Yade//gerçek ailem
Phiêu lưu"Abi mi?" "Abi-ler." 16 yıl sonra tüm hayatınızın yalan olduğunu en yakın hissettiğiniz insanın aslında bir yabancı olduğunu öğrenseydiniz napardınız?