geçmiş...
Ona aşkla bakan kadına baktı genç adam. Hayatının aşkına, Alesia'sına baktı mavi gözlerini dikerek. Gözleri dolu doluydu kadının.
Heybetli vücudu kasıldı bu görüntüyle. Yediği hiçbir hakarette içerlemeyen kalbi sevdiği kadının göz yaşıyla paramparça olmuştu.
Onun bakmaya dahi kıyamadığı sevgilisini ağlatan kendi ailesiydi. Bir yere kadar sabretmişti. Onun ailesi araya giremem demişti ama artık durum farklıydı.
Alesia'nın tek damla göz yaşına tüm dünyayı yakardı.
"Alesia." dedi Alesia'nın annesi ve Rumca konuşmaya başladı.
Az çok rumcası vardı adamın. Birçok dil biliyordu.
Anladığı kadarıyla ailesi bir an önce kendisini göndermelerini söylüyor bir yandan da durmadan hakaretamiz sözler kullanıyorlardı.
Alesia göz yaşını silip bir şeyler söylediğinde o an yanındaki kadından tamamen emin oldu adam. Hayatı boyunca yanında olması gerek kadını bulduğundan tekrardan emin oldu.
Alesia, adamın gönderilmesi durumdan onu evlatlıktan reddetmeleri gerektiği ve sanki kendisi hiç varolmamış gibi yaşamalarını söylemişti.
Olaya Alesia'nın dedesi dahil oldu. Adamın konuşmasıyla yumruğunu sıktı genç adam. Ülkesi hakkında ileri geri konuşan adam karşısında sakin kalmaya çalıştı adam ama olacak gibi değildi.
Damarlarındaki Türklük ona engel oluyordu. Alesia adamın bakışlarından bir terslik çıkacağını anlamıştı.
"Sakin ol sevgilim." dedi bozuk aksanına rağmen tertemiz sesiyle.
Adam biraz da olsa yumuşamıştı. Şu an durumu idare etmesi gerekiyordu. Sevdiği kadın için yapmalıydı bunu çünkü sevdiği kadın da aynı şeyleri adamın dedesinden duymuş ama ilişkileri için susmuştu.
En başından beri ağzını açmamış baba konuştu nihayet. Kızı yanındaki Türk genciyle geldiğinden beri sadece adama odaklanmış onu izliyordu.
Mavi gözleri ve kemikli yüzüyle Türklere benzemese de bakışları aynı bir Türk gibiydi. Saçları hafif kıvırcıktı ama saç kesiminden anlaşılmıyordu. Kaslı vücuduyla kızını etkilemesi zor olmamıştır diye düşündü adam.
Alesia'nın babasının Türkçe konuşmasıyla genç adam birkaç dakika şaşırsa da adamın gençliğinde Türk konsolosluğunda çalıştığını hatırladı.
Bozuk aksanına rağmen diğerlerine göre yumuşak tavrıyla konuştu.
"Ben kızımı bir Türkle evlendirmem delikanlı. Sen iyi biri olabilirsin veya ailen de iyi olabilir ama bu bir şeyi değiştirmez. Siz farklısınız. Kültürleriniz birbirine nefret üzerine kurulu. Arkadaşlıkla evlilik bambaşka şeyler. Daha gençsiniz. Karşılaşacağınız sorunlardan haberiniz dahi yok."
Genç adam kendinden emin bir şekilde konuştu.
"Söz konusu Alesia ise tüm dünyaya sırtımı çeviririm efendim. Arkamda bırakamayacağım tek bir kimse yok. Bu geçici bir heves değil. Ben hayatımın kadınını buldum ve ölüm dışında hiçbir sebeple ondan ayrılmam, ayrılamam."
Evden çıkmak kovulmadan son sözünü söyledi ve sevdiği kadınla beraber evi terk etti.
"Değil siz tüm dünya karşı çıksa ben Alesia'dan vazgeçmeyeceğim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Balın Yade//gerçek ailem
Aventura"Abi mi?" "Abi-ler." 16 yıl sonra tüm hayatınızın yalan olduğunu en yakın hissettiğiniz insanın aslında bir yabancı olduğunu öğrenseydiniz napardınız?