21. bölüm

9K 300 4
                                    

Demir yanımda birbirine karışan kolyelerimi ayırmaya çalışıyordu. O kadar ciddi bir iş yapıyormuş gibiydi ki... Aslında sadece birkaç demirden kolyeydi.

"Aşkım bırak yapma. Zaten kullanmıyorum ki, niye taktın bu kadar?" Diye sordum. "Gel hadi uyuyalım."

"Beraber mi?" Diye sordu başını kaldırarak. Neyse ki yüzümüze bakabilmişti beyefendi.

"Evet." Dedim 'ne var' dercesine. "Sevgilim değil misin?"

"Öyleyim de..." dedi. "Ben üzerimi çıkarmadan uyuyamam ki." Şimdi karın ağrısı belli olmuştu.

Bir şey olmazdı ki, gözümüz gönlümüz açılırdı. Ne vardı canım? Hem ben de sütyensiz yatıyordum. Şimdi sütyenli mi sütyensiz mi yatacaktım? Adamı zorlar mıydı ki?

"Bir şey olmaz. Ay hadi uykum geldi." Diyerek ayaklandım ve hâlâ uğraştığı kolyeleri elinden alarak masaya fırlattım. Daha sonrasında ise hiç yüzüne bakmayarak arkamı döndüm ve odama geçtim. Demir de çok oylanmadan altına eşofman giyinmiş, üzerini çıkarmış ve odaya girmişti. Gözlerim her ne kadar kaslarına kaymak istemese de kayıyordu... o altı tane six pack miydi? O kaslı kollar gerçek miydi ya da?

Cennetten mi düşmüştü ne yapmıştı?

O bana doğru yürürken ben hâlâ onun kaslarını izliyordum. Kendime gelerek yüzüne bakıp güldüm.

"Ben de üzerimi değiştirip geleyim." Dedim zar zor. Hemen yanından geçerek yatağın üzerinden kıyafetlerimi aldım ve banyoya girdim.

Üzerime askılı bir gecelik üstü ve altıma da gri eşofman giyindim. Tek olsam şort giyinebilirdim belki ama bacaklarımdaki yaralar hâlâ geçmiş değildi. E yüzümde de fondöten ve kapatıcı olunca geçiyorlardı. Demir görünce ne tepki verecekti? Yüzümdeki makyajı çıkarmak istemiyordum ama böyle de yatamazdım.

Yüzümü hiç düşünmeden yıkadım. Düşünseydim eğer buradan makyajlı bir şekilde çıkardım.

İçime derince bir soluk çektim ve kapının kulpunu indirerek odaya girdim. Yüzümde pek bir şey yoktu aslında. Sadece göz altımda hafif bir şişkinlik ve morluk vardı. Dudaklarımın kenarlarında da sararmış morluk izi. Yine de kötüydü. Beni böyle görmesini istemezdim.

Başımı kaldırdığımda Demir'in beni dikkatle izlediğini gördüm. "Yatağa geçmeyecek misin?" Diye sordum her şey normalmiş gibi. Evet, bayağı normaldi.

Oturduğu yerden kalkarak yanıma yaklaştı. Hiçbir şey demeden iki elini kaldırarak yüzüme dokundu. Yara izlerimin üzerine getirdi parmaklarını.

Okşadı.

Sihirli elleri mi vardı yoksa benim şifam Demir miydi bilmiyordum ama Demir'in parmaklarına ihtiyacı vardı yaralarımın. Belki de izi kalacak olan yaralarımın bile izi kalmazdı. Boşuna demiyordum ben; Demir benim can kurtaranımdı.

Elinin üzerine elimi koyarak gözlerimi yumdum.

"Demir..." dedim adını defalarca anmak ister gibi. "Yapma."

"Yaralarının izi kalsa dahi, izin vermez misin geçirmeme?"

"Sen dokunacaksan yaralarıma," dedim ve başımı yüzü ile aynı hizaya getirdim. "İznim her zaman var." Şu an hiç ummayacağım bir şey yapacaktım. Belki de bunu yapmamam gerekiyordu ama yapmak istiyordum.

Gözleri gözlerimle buluşurken, dudaklarım da dudaklarında yer buldu.

Dudaklarım dudaklarında duruyordu sadece. Öpmedim; öpmedi. Demir bir süre gözlerini kapattı ve daha sonra açtıktan sonra ürkekçe bakan gözlerimle buluştu. Elini belime koyarak ve beni kendine biraz daha yaklaştırarak ilk dudaklarını dudaklarımdan çekti daha sonra ise alnıma bastırdı. Bir süre orada oyalandıktan sonra hızla dudaklarını dudaklarıma hapsederek dudaklarını hareket ettirdi. Alt dudağını üst dudağıma mühürledi. Ben de aynı karşılığı vererek dudaklarımızı daha da mühürledim. Emindim ki bu mühür ömür boyunca buradaki ilk anımızda yaşayacaktı.

O kadar yorgunum ki bölüm bir türlü yazamıyorum. Gece bölüm atma ihtimalim var bu arada. Hazırlıklı olun qosjwpskqlq

ASKER HATTI | TextingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin