ASKER HATTI | Texting

44. bölüm

Ben bir açıklamaya dahi bile mi layık değildim? Bilmiyordum ama beni aldatan veya karısını aldatan ama her türlü birisini aldatan adamdan bir açıklama bekliyordum. O hamilelik testinin yere düşmesinden sonra ve Demir'in çocuklarını ayriyeten karısını da gördükten sonra Demir diye birisi benim ne zihnimde ne de kalbimde kalmıştı. O kimdi ya? Öyle birisi bu dünya da var mıydı??

Değil mi ya? Akif Cesur bebişim varken.

Sen de sıçtın, sıvama.

"Çorba yapayım mı, yer misin?" Diye sordu Akif Cesur. Benimle çok ilgileniyordu. Bilmiyordum neden bu kadar ilgilendiğini ama gerçekten gerektiğinden fazla ilgileniyordu. Sadece bebeğim için miydi? Aptal değildim ama kendimi kandırmayı da istemezdim.

"Hayır, teşekkür ederim. Sen neden günlerdir askeriyeye gitmiyorsun?" Diye sordum. Sahi, bu adam komutan değil miydi? Onu da geçtim; yüzbaşıydı! Dört gün olmuştu ve hâlâ yanımdaydı. Ne yapmıştı askerlikten terfi edip ev hanımı mı olmuştu?

"İzin aldım," Dedi mutfağa geçerek. "Senin aşermelerin başlamadı mı? Niye hiçbir şey istemiyorsun?" Diye sordu bu sefer de. Aslında normalde üç ile dört ay arasında aşermeler başlardı ama benim bu sıralar canım bir şeyler istiyordu. Fakat Akif Cesur'dan istemeye utanıyordum.

Bakışlarımı kaçırdım. "Yok," dedim. "Daha ilk aylar ya, belki ondan."

Neden beni gözünü kırpmadan izliyordu?

Asker çünkü salak. Tabi anlar senin yalan söylediğini. Dua et yalan söylediğini anlamasın. Of of, böyle salak bir kıza iç sesi olacak ne yapmıştım ben? Of!

"Anladım." Dedi ve buzdolabından çıkardığı suyu içerek geri yerine koydu.

Ee hani anlamıştı iç ses? Bir şeyi de doğru anla ya.

✨️

Ben mi yanlış görüyordum yoksa firavun inciri ile yeşil elma gözümün önünde dans mı ediyordu?

Yeşil elma diyordu ki; beni ye.

Firavun inciri diyordu ki; ben zor bulunurum, beni ye.

Gözlerimi yavaş yavaş aralayarak yattığım yerde doğruldum. Bu rüya mıydı şimdi? İnsanlar rüyasında sevdiği adamla oynaştığını görürdü ben de yeşil elma ile firavun incirinin dans ettiğini. İyice delirmeye başlıyordum.

Şimdi iyi yönünden bakmak lazım Defniş. En azından rüyanda orrrrospu çocuğu Demir'i görmüyorsun. E hadi kalkta Akif Cesurcuğumuza firavun inciri istediğini söyle.

Yok, adamcağız uyuyor. Hayatta uyandırmam.

O demedi mi ben bebeğin için şöyleyim böyleyim diye? Ee yararlan bebeğim biraz. Kaldır götünü aşkım benim.

Emin misin ya?

Yok emin değilim ama Akif Cesur'u uyandırman konusunda eminim.

Utanıyordum ama canım çoktan firavun inciri çekmişti. Ya Türkiye de bulamazsa? Ne yapardım o zaman? Bebeğimin götünde firavun inciri lekesi çıkmazdı değil mi?

Ayağa kalkarak sessizce Akif'in odasının önünde geldim ve iki kez işaret ve orta parmağım ile vurarak cevap gelmesini bekledim.

"Akif Cesur?" Dedim seslenerek. Ses gelmedi. Tekrar seslendim. "Akif Cesur?" Bu sefer içeriden sesler geldi.

Kapı anında açılmış ve korku dolu bakışlarıyla bakıyordu. Bunu saklama gereksimine bile girmemişti.

"Ne oldu?" Dedi vücudumu kontrol ederek.

"Yok bir şey olmadı da... ben şey diyecektim," dedim iki büklüm kalmış halimle.

"Ne diyecektin?" Dedi merakla.

"Benim canım şey çekti."

"Ne çekti?" Dedi bir adım yaklaşarak.

"Firavun inciri."

"Ne?" Dedi boş boş bakarak. "Başka bir şey çekemedi mi canın?"

"Benim mi canım çekti Akif? Bebeğim istedi ne yapayım?" Dedim sinirlenerek. Hayır zaten ne diye istemiştim ki! Neyim oluyordu bu adam! Neyim ya neyim? "Tamam boş ver. Git geri uyu, istemedim say." Arkamı dönerek ilerleyeceğim zaman elimden tutarak yüz yüze gelmemizi sağladı.

"Tamam giderim şimdi, ararım ben firavun incirini."

"Vallahi mi?" Diye sordum.

"Vallahi." Dedi gülerek.

●●

Baş ağrısından bayılmazsam iyidir.

Bana bir tane Akif Cesur verin ya!!!!