2.9

32 15 7
                                    


Bugün hikayeyi yayınlayalı tam 15 gün oluyor ve 1 K olduk. Destekleyen herkese çook teşekkür ederim. En başından beri yanımda olan İrem'ciğim, başta kız bu ne PUBG mi öğretiyorsun diyip dalga geçsen de hiç desteğini esirgemedin. Çoook çok teşekkür ederim seni çook seviyorum. Gulsaam kendisi Hakan ve Özgür'ün komik olan sahnelerinde bizim yarılmamıza sebep olan kişi, her hikaye yazışımda bana çok yardımcı oluyor. Kendisinin hem okurluğuna hem yazarlığına hayranım, umarım bir gün onun da hikayesinin satırlarına yorum yapabiliriz çünkü yayımlamamakta ısrar ediyor canım arkadaşım. Gülşah İrem ve hikayeyi destekleyen ne kadar kişi varsa sonsuz teşekkürler. Bir hayalimi birlikte yerine getirdik. Şimdi size güzel bir bölüm bırakıyorum oylarınızı ve yorumlarınızı eksik etmeyin.

Daha nice 1 K'lara..

-

(Discord grubu)

Hakan: selamün aleyküm dadaşlarım

Enes Uzun: aleyküm selam yavru ceylanım

Hakan: öncelikle ananı sikerim

Hakan: hepimiz izmirdeyiz bari bi video çekelim diyorum

Hakan: olur mu?

Aydan: AMK ŞİMDİ DE DADAŞI OLDUM

Aydan: GİDELİM Mİ GİDELİM Mİ NOLUR GİDELİM VİDEO ÇEKELİM NOLUR

Apdşepxöwk

Ay dur sakin ol

Kanka

Videoda kendimizi gösterirsek benimkiler nasıl bir tepki verir bilmiyorum

Ama buluşabiliriz

Hakan: okey sıkıntı yok 7 de sahildeyim ben Enes'le

Hakan: Özgür evde yatıyo kıçı başı kan içinde

Hakan: naptınız hiç anlamadım

Hakan: uyanınca o da gelir.

SAATLER SONRA..

Önümde diz çökmüş Özgür'ün yüzünü ellerimin arasına aldım gülerek. Çakır keyiftim ve sebepsiz yere gülüyordum şu an. Kolum acayip acıyordu ona da gülüyor olabilirdim. Anlamıyordum neye güldüğümü. Özgür'e de gülüyor olabilirdim.

Gülüşüm ile birlikte kocaman gülümseyip yüzünü elime yasladı. Onunda gözleri hafif hafif baygın bakmaya başlamıştı. O benden daha çok içmişti ama nasıl bu kadar düzgün durabiliyordu hiç anlamamıştım. Üzerinde küçük bir bant olan kaşını okşadım narince. "Acıyor mu?"diye sordum hafif yaklaşıp. Yüzüne yüzüme doğru kaldırıp hayran bakışlarla iki yana salladı kafasını. Güldüm,"Kolun acıyor mu?"diye sordum, güldü o da. "Ne yazdırdınız doğru söyle?"

İki yana salladım başımı hızla."Olmaz! Sürpriz! Yarın göreceksin."

İtiraz etmedi. Oturduğu yerden izlemeye devam etti beni. Şu an sahildeydik, dakikalar önce bambaşka bir yerdeydik. Hakan Aydan ve Enes az ilerideki bir kafede langırt oynuyorlardı. O acıyan kollarla nasıl oynayabiliyorlardı bilmiyordum. Acıdan ağlayacaktım ben birazdan. Kusmak için dışarı çıkmıştım ve Özgür'de peşimden gelmişti.

Ama kuşatmamıştım. Yani her an Özgür'ün yüzüne Tuna'nın benim suratıma kustuğu gibi kusabilirdim.

Şimdi ben şezlongda yan bir şekilde oturuyordum, oysa benim önümde kumlara diz çökmüştü. Gülümseyerek saçlarını karıştırdım, çok seviyordum onu. Alnımı alnına yaslayıp gözlerimi kapattım ve "Özgüüür..."diye mırıldandım. "Hmm.."diye karşılık verdi o da. Nefeslerimiz birbirine değiyordu.

Yazdan hazana dönmeden/Yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin