YHD- FİNAL

47 20 17
                                    


Eeveet. Selamlar arkadaşlar.

Buraya kadar geldiyseniz benimle birlikte. Hepinize teker teker teşekkür ediyorum. Bir hikaye bitirmekti hayalim, Hıdırellez dileği olarak yazmıştım kağıda ve tuttu. Uzun zaman geçse de başardım umarım da bir sürü hikaye bitiririm. Şimdiye kadar bana destek olan herkese teşekkürler, başta İrem ve Gülşah, sude ve doritos Rüya. Daha fazlasınız ama şu an ismini hatırladıklarım bunlar.

Hepinize teşekkürler desteğiniz için.

Bundan sonra belki Hakan'ın da hikayesini yazabilirim istersek. Ama önce Teo ve daha sizinle paylaşmadığım bir texting var onlarla ilgileneceğim. Ama burayı da unutmam özel bölümler kesin gelir.

Bu hikayenin bana kattığı her şey için çok mutluyum, güzel arkadaşlar edindim. Hepiniz iyi ki varsınız.

Şimdi son kez, bölüme geçmeden önce yıldıza bir basarsanız çok makule geçer satır arası yorum bırakmayı da unutmayın umarım bölümü beğenirsiniz keyifli okumalar

"Sen ciddi misin?"Diye tepki verdi Aydan yüksek sesle. İrem yüzünü buruşturdu. "Bağırma be kızım.."diyerek başını ovuşturdu. Saat sabahın 6'sıydı ve biz gerizekalı Eren'in bir kerette taşınmaya kalkması yüzünden bu saatte uyanmıştık.
Bu saatte nasıl bir düşüncesizlikti bu ya?

"Hayır gitmesin Rüya.."

"Söyle gitmesin Aydan, benim mi sevdiğim?"dedim ağzıma domatesi domates tıkarken. "Ne demek benim mi sevdiğim? AÇ KENDİNİ SENİNKİDE GİDİYOR!"dedi Aydan, Hakan'ların gideceğini duyduğundan beri kafayı yiyordu.

"Ayrıldık biz.."

"Bu sevmediğin anlamına gelmiyor gerizekalı! Ayrıca sen gece bu yüzden mi ağladın bağıra bağıra? Odama kadar geldi sesin!"

Evet bu yüzden ağlamıştım ve hala boğazlarım ağrıyordu.

Tepki göstermeyip kahvaltımı etmeye devam ettim. Çok fazla ağladıktan sonra üzerinize bir sakinlik, bir umursamazlık, bir pes ediş gelir ya, onu yaşıyordum ben.

"Aga, ben şahsen sizin ilişkiniz konusunda hala şok içindeyim.  Hiç beklemiyordum böyle olacağınızı. Ben ne bekliyordum biliyor musun?"diye sordu, ardından gözlerimi bakarak ağzına nutellalı ekmek tıktı. " siz böyle gel git gel git. Bir ara yanlışlıkla yapıverirdiniz o işi-"

"Oha!"dedi Aydan. Ters ters baktı ona İrem. "Ne var anlatmadı mı o gün neler yaptıklarını?" Tekrar bana döndü sonra. "Sonra sen pat hamile kalırsın, karısı kontenjanından hotellerin başına geçersin paraya para demezsin. Diye düşünüyordum."

İfademi asla bozmadım. Böyle bir şey imkansızdı. Sinirlenmeme bile gerek yoktu. Ondan özenip bende ekmeğime Nutella sürdüm ve ağzıma tıktım. "Sen bir daha düşünme."

İrem gülerken, Aydan ağlarmışçasına sesler çıkarıp oturduğu sandalyede geriye doğru bıraktı kendini. Sanırım gerçekten ağlıyordu. "Gitmesin! Ben çok aşık oldum gerçekten gitmesin!"

"Oğlum Özgür ile Rüya bile olamamış ne umut besliyorsun sen daha aşktan yana. Ben saldım aga, kariyer yapacağım."

"Siktir git nabıyosan yap. Kaçta bu havalimanı? Ay uçak! Havalimanı nerede?"diye sordu Aydan hızlıca toparlanıp. Gözüme baktığında gerçekten çok üzüldüğünü görmüştüm. Şimdi de kendince gidip durdurmayı mı düşünüyordu acaba?

"Gel gidelim vazgeçirelim nolur.."

"İstemiyorum ben gitmeyeceğim. Nabarsa yapsın.."

"Çok saçma bir gurur yapıyorsun şuan!"

Yazdan hazana dönmeden/Yarı textingHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin